Komsic, ABD'nin New York şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu'nda konuştu.
Dünyanın her yerinde barışı korumak için çalışıldığına inanmak istediğini dile getiren Komsic, ancak "barış" kelimesinin bazı devletler tarafından siyasi, ekonomik ve bölgesel hedeflerini gerçekleştirmek için kullanıldığını söyledi.
Komsic, Ukrayna'nın topraklarından vazgeçirilmeye zorlanmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, "Silahlı güçle sınırların değiştirilmesi, bazı devletlerin topraklarının bir kısmından vazgeçmeye zorlanması, uluslararası hukukta tehlikeli bir emsal yaratıyor. Bu da kolayca kurala dönüşebilir ve sonunda barışın artık bir değer taşımadığı, istikrarsız bir dünyada yaşamak zorunda kalabiliriz." dedi.
İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü saldırılara da değinen Komsic, şöyle devam etti:
"Ukrayna'daki benzer bir durum Gazze'de yaşanıyor. Gazze'de yerel halk üzerinde öyle bir şiddet uygulanıyor ki, bu şiddet şekli, soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin sözleşmede tanımlanan birçok unsurun varlığına işaret ediyor. Hatırlatmak gerekirse soykırım yalnızca bir ulusun, etnik, ırksal veya dini grubun fiziksel olarak yok edilmesi ya da belirli bir toprak parçasından uzaklaştırılması değildir, aynı zamanda bu gruplara o topraklarda sonunda tamamen yok olmalarına yol açacak derecede ağır yaşam koşullarının bilinçli olarak dayatılmasıyla da işlenebilir."
Komsic, Gazzelilerin, BM sözleşmelerine göre soykırımla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, "Dünya siyasi kamuoyunun bir bölümü Gazze'ye gözlerini kapatmakta ve bu dehşet verici gerçeği görmezden gelmektedir. Hiçbir siyasi ya da ekonomik çıkar Filistin halkına yönelik böylesine yüksek derecede soykırımcı şiddeti haklı gösteremez." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bosna Hersek'te bugün dahi devletin normal işleyişini engelleyen sorunlu bir siyasi sistem var"
Komsic, Bosna Hersek'in 1992-1995'te komşu ülkelerden gelen saldırılar nedeniyle savaş gördüğünü, BM'nin teklifiyle barış güçleri oluşturulduğunu söyledi.
BM'nin barış güçlerinin Bosna Hersek'teki soykırımı önleyemediğini dile getiren Komsic, şunları ifade etti:
"BM'nin barış güçlerinin olumlu bazı faaliyetleri de oldu, bunlar unutulmamalı ve bu konuda gerçekten minnettarız. Ancak ne yazık ki BM'nin bu misyonuna kara bir leke olarak, bazı komutanların hava saldırılarını devreye sokmak istememeleri kaldı. Bunun sonucu olarak Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da soykırım işlendi. Bosna Hersek'te yüzbinlerce yurttaş hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı, bir milyondan fazlası ise dünyanın dört bir yanına göç etmek zorunda kaldı."
Savaştan sonra Dayton Barış Antlaşması ile gelen siyasi sisteme dikkati çeken Komsic, "Bosna Hersek'te bugün dahi devletin normal işleyişini engelleyen sorunlu bir siyasi sistem var. Bu sistem demokrasi değildir, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen, etnik aidiyeti merkeze koyan, temel insan haklarını tümüyle reddeden ve demokrasiyi öyle aşındıran bir sistemdir ki, artık neredeyse hiç demokrasi kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Komsic, Bosna Hersek'teki siyasi sistemin ülkeyi sürekli istikrarsızlaştırdığını ve demokratik gelişmeye ambargo uyguladığını da sözlerine ekledi.