Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın paylaştığı veriler ışığında, yıllıklandırılmış cari işlemler açığı 10,7 milyar dolar azalarak 15,8 milyar dolara geriledi. Bu düşüş, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını azaltma ve yapısal dengeye geçiş sürecinde kritik bir başarı olarak değerlendiriliyor.
2024 Nisan ayında 4,8 milyar dolar olan cari açık, 2025’in aynı döneminde 7,9 milyar dolara yükselse de yıllık bazda önemli iyileşmeler dikkat çekiyor. Nisan ayındaki geçici yükselişe karşın, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın açıklamalarına göre Mayıs ayı öncü verileri cari açıkta ciddi bir düşüşe işaret ediyor.
Türkiye’nin hizmet ihracatı, son bir yılda %7,6 oranında artarak 116,5 milyar dolar ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Özellikle turizm ve taşımacılık gelirlerindeki güçlü ivme dikkat çekerken, seyahat gelirleri 57,1 milyar doları, taşımacılık gelirleri ise 39,9 milyar doları buldu.
Mal ve hizmet ihracatı toplamı bir önceki yıla göre %4,1 artarak 381 milyar dolar sınırını aştı. İhracattaki bu büyüme, Türkiye’nin üretim ve dış pazarlarda rekabet gücünü artırmaya yönelik politikalarının meyvesini verdiğini gösteriyor.
Ticaret Bakanlığı'nın öncü verilerine göre Mayıs 2025’te ihracat, %2,7 yıllık artışla 24,8 milyar dolar seviyesine yükselerek tüm zamanların en yüksek aylık ihracatına imza attı. İthalat ise 31,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı bir önceki aya göre %46,5 oranında azalarak 6,47 milyar dolara geriledi.
2025 yılının ilk çeyreğinde cari işlemler açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki payı yalnızca %0,9 oldu. Bu oran, Orta Vadeli Program hedefi olan %2’nin oldukça altında kaldı. Ekonomistler, bu performansın yılın ikinci yarısında turizm sezonunun da etkisiyle daha da güçlenmesini bekliyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmede, “Türkiye’nin ihracatta ürün ve ülke çeşitliliği artıyor. Cari dengeyi gözeten, üretimi ve yatırımı destekleyen politikalarla yola devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakanlık, 5144 ürünü kapsayan detaylı analizler doğrultusunda, Türkiye’nin küresel ticaret içindeki konumunu daha ileriye taşıyacak ürün-ülke-firma odaklı stratejiler geliştirmeye devam ediyor. Katma değerli üretim ve ihracatın teşvik edildiği bu yeni dönem, Türkiye’nin sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de cazibe merkezi haline gelmesini hedefliyor.
Muhabir: Gizem Yıldırım
