Osmanlı tarihinin en dramatik ve trajik figürlerinden biri olan Cem Sultan, 1459 yılında Fatih Sultan Mehmet’in oğlu olarak dünyaya geldi. Zekâsı, bilgeliği ve liderlik yetenekleriyle dikkat çeken Cem, ağabeyi II. Bayezid ile girdiği taht mücadelesiyle tarihe damgasını vurdu.
1481 yılında Fatih Sultan Mehmet’in vefatının ardından tahta geçen II. Bayezid’e karşı hak iddia eden Cem Sultan, Anadolu’da kısa süreli bir hâkimiyet kurdu. Ancak kardeşiyle yaptığı Yenişehir Savaşı’nı kaybetmesi üzerine Osmanlı topraklarını terk etti ve Avrupa’ya sığındı.
Cem Sultan’ın Avrupa’ya kaçışı, Osmanlı için diplomatik bir krize dönüştü. Rodos Şövalyeleri tarafından önce koruma vaadiyle karşılanan Cem, ardından Papa’ya teslim edildi. Vatikan’da yıllarca tutulan prens, bir nevi siyasi rehine olarak Avrupa’nın elinde Osmanlı’ya karşı koz olarak kullanıldı.
Yıllar süren esaretin ardından 1495 yılında Fransa’da hayatını kaybeden Cem Sultan, hem bir şehzade hem de sürgün edilmiş bir Osmanlı prensi olarak tarihin hüzünlü sayfalarında yerini aldı.
Cem Sultan’ın hikâyesi, şiirleri, siyasi dramı ve Avrupa saraylarındaki esaret hayatıyla, Osmanlı tarihinde benzersiz bir örnek olarak anılmaktadır.