Cumhuriyet Halk Partisi kaybettiği Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinden sonra patlayan fırtınada şiddetli sallanan gemiler misali alabora olmamaya çalışsa da bunu önlemesi mümkün gözükmüyor. Deniz Baykal’a yönelik gerçekleştirilen kaset komplosunun ardından genel başkanlığa getirilen Kılıçdaroğlu’nu zor bir süreç bekliyor.


***
Kılıçdaroğlu seçimlerden önce 7 Mart tarihli TBMM Grup Toplantısında “Sizin bu tercihinizi unutmayıp yüreğime yazdım, bunu hafızanızın bir yerinde tutun. Bay Kemal'in sizler gibi gerçek dostları vardır. Siz hak, dost bilirsiniz. Bay Kemal ile yürümek akıldan öte bir yürek işidir. Bu kürsüde insanlarımızın onuru ve demokrasimizin kaderi adına son kez konuşuyorum.” demişti. 7 Mart’ta son kez konuşuyorum dediği yani Cumhurbaşkanı olacağına ve dostlarının onu satmayacağına inanan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kaybettiği 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kürsüye çıktı ve “Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin” dedi.
***
Seçim sürecinde meydanlarda oğlum dediği İmamoğlu beklendiği üzere harekete geçti. İstanbul – Ankara arasındaki otoyolu en çok kullanan isimlerden biri oldu. Oğlum dediği İmamoğlu’nun partide değişim talebini gören, Kılıçdaroğlu bu sefer tüm parti yönetimini değiştirerek vakit kazanma ve geri çekilip yeniden mevzilenmek noktasında kararlar aldı. Baba – Oğul muhabbeti derken Kutsal Ruh olarak da ortaya Özgür Özel ismi çıktı… Önümüzdeki günlerde bakalım CHP’yi bu metaforla hangi süreçler bekleyecek… 
***
CHP’yi ‘gemi’ kendini de ‘kaptan’ olarak gören Kılıçdaroğlu’na sormak lazım… Mağlubiyeti ‘kırsal kesim’ diyerek kastettiği köylerde yaşayan vatandaşlarımızın; devletimizden aldığı 500 TL’lik yardım sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verdi diye anlamlandıran Kılıçdaroğlu ve CHP zihniyeti bu kafayla on genel başkan değişse de iktidar olamaz… “Köylü Milletin Efendisidir” diyerek bu Cumhuriyeti kurmuş Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi maalesef bugün “Köylüler yüzünden kaybettik” diyen bir zihniyeti kendinde barındırıyor... 
***
Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinin nedeni olarak bilmesi gereken; O “kırsal kesim” diyerek yardım sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verdiler dediği vatandaşlarımızın bu vatanın gerçek sahipleri olduğu, yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın en buhranlı günlerinde söylediği “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” sözünü idrak edememesidir. Anadolu insanı Devletinin güvenliğini her zaman en önde tutar. Onun için mesele her zaman kanıyla canıyla kurduğu ve koruduğu “devletinin bekasıdır”.  
***
Kılıçdaroğlu ve CHP zihniyeti şunu bilsin; gemilerini Atlantik’te yüzdürüp, Kandil’de çapa atıp, Pensinvalya’dan rota aldığınız müddetçe, Anadolu’nun Müslüman Türk irfanı karşınızda bir duvar gibi duracaktır. 
***
Hz. Mevlana’nın sözünü siyasete uygularsanız bu hezimetlerden kurtulamazsınız. Ne olursan ol gel sözü manevi olarak milyonları etkilemiştir lakin siz bunu siyasete evriltip “Devlete ve Millete ihanet etsen de gel” dediğiniz müddetçe istediğiniz kadar Genel Başkan değiştirin… Kaybeden Genel Başkanlık makamınız değil, bu ilkesiz siyasi zihniyetinizdir.

Vesselam...