Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da TİSK 29. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genel Kurul'daki konuşması şöyle;
29. Olağan Genel Kurul münasebetiyle TİSK ailesinin siz üyeleri ile bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Genel kurulun ülkemiz, milletimiz, işverenlerimiz ve çalışma hayatımızın tüm paydaşları için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
TİSK, 40’ın üzerinde ulusal 10'u aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor. Burada bir hususun altını özellikle çizmek isterim; TİSK çatısı altında iç dünyamız özellikle de işverenlerimiz için hazırlanan raporlar, yayınlar ve daha pek çok belge şüphesiz önemlidir kıymetlidir. Ancak kağıt üzerindeki hedefleri gerçeğe dönüştürmek sahada ve sektörde bunları titizlikle uygulamaya dökmek işin özünü teşkil etmektedir. İşte tam da bu noktada TİSK'in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle izliyoruz.
Şurası da dikkate değerdir; Dünya değişirken küreselleşme tüm hızıyla devam ederken teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken İşletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliği uyum sağlaması kritik önemdedir.
Değerli dostlar, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir. Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında Allah muhafaza sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak aynı zamanda birlik ve dayanışma ekibine de zarar verecektir.

"TİSK ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALIDIR"
Malumunuz yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım verimlilik kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim kefenin cebi yok. İster siyasetçi ister işveren olalım eğer geride hayırla yâd edilen bir miras bırakabiliyorsak işte asıl zenginlik budur bahtiyarlık kaynağı budur.
Her türlü tedbirin alınmasını sağlayacak insan hayatını ilgilendiren böyle bir konuda işi asla şansa bıkmayın. Sizleri vesile kılarak tüm işverenlerimizin iş kazalarının önüne geçilmesi noktasında ayrı bir dikkat ve hassasiyet beklediğimi bugün bir kere daha ifade ediyorum. TİSK'in bu konuda da öncü ve örnek olacağına inanıyorum.
Değerli kardeşlerim, çok değerli işverenlerimiz. İktidar olarak ekonomiden demokrasiye, hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son 23 yılda ülkemize tarihi başarılar yansıttık. Dış politikada sözü, tavrı, duruşu dikkatle takip edilen, sadece bölgesinde değil, küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye'yi sabırla hep birlikte inşa ettik. Dış ticarette sizlerin de emekleriyle ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık, kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkardık. Milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2023 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1 buçuk trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz.
"TEŞVİK PROGRAMI 2026'YA KADAR UZATILDI"
Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken, ülke risk primimiz düşüyor. Enflasyonda kasım ayında umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Kasım ayında 0,87 gelen enflasyon doğru yolda olduğumuzu teyit etti. Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta vadeli programın rehberliğinde enflasyonda nihai hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız.
2025 yılı için asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz 1000 TL veriyoruz. 2025 yılı Ocak Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar Lira kaynak kullandık. Kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi olanların teşviki programında 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz. Bu teşvik programının 2026 yılı sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün buradan paylaşmak istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun.
"KOBİ'LERİMİZE VERDİĞİMİZ DESTEĞİ 3.500 LİRAYA YÜKSELTİRİYORUZ"
Bu süreçte hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine, taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz. Son kabine toplantımızda emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık.
İş dünyamızın finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldık. Merkez Bankamız günlük Reeskont limitini 300 milyon TL’den 15 kat artışla 4,5 milyar TL’ye çıkardı.
KOBİ'lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026'da 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da programa dahil ediyoruz.
Bu teşvik programının 2026 yılı sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun. İş dünyamızın finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldık. Merkez Bankamız günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4 buçuk milyar liraya çıkardı. Reeskont kredilerinde ihracatçımıza yüzde 24,9 oranıyla enflasyonun oldukça altında bir maliyet sunuyoruz. Yatırım taahhütlü avans kredisiyle stratejik alanlarda yatırım yapan girişimcilerimizin finansman maliyetini yüzde 14 ila 28 bandına kadar indiriyoruz. Bu krediler için Merkez Bankamız 500 milyar liralık kaynak ayırdı.
Çiftçimizin kullandığı kredilerin finansman maliyetinin ortalama yüzde 70'ini, esnafımızın kullandığı kredilerin maliyetinin ise yarısını hazinemiz karşılıyor. Bütçe imkanlarımızı sonuna kadar zorlayarak, istihdam sağlayan, ihracat yapan, yeni alanlara yatırım yapan firmalarımızın yanında oluyoruz. İnşallah bundan sonra da iş dünyamızla yakın işbirliği halinde Türkiye ekonomisini büyütmeye devam edeceğiz. Refahın, kalkınmanın, huzurun, barışın asrı olacağına inandığımız Türkiye yüzyılını yine sizlerle birlikte inşa edeceğiz.
"İTTİFAK OLARAK ELİMİZLE BİRLİKTE TÜM GÖVDEMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK"
Değerli arkadaşlar, çok kıymetli TİSK ailesi. İş dünyamızın desteğini beklediğimiz meselelerden bir diğeri, terörsüz Türkiye sürecimizdir. Sizler 40 yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz açısından ne manaya geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye'nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz.
Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz. Gayemiz belli: Artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin, yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici, tahrik edici söylemlerine rağmen iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızın en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. Yeter ki bu sorun çözülsün diye, yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk.
"UZLAŞMACI BİR TAVIRLA VE HÜSNÜNİYETLE HAREKET ETTİK"
Sürece muhalefet partilerinin de dahil olması için daima yapıcı davrandık, uzlaşmacı bir tavırla ve hüsnüniyetle hareket ettik. Meclisimizde kurulan komisyon, kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi. Milletimizin sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun, sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum.
Bunun yolu da sağduyuyla, samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci, başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. "Yarımı yeme, bütünü bölme" anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye'yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz.
Geri adım atmadan, sürecin tökezlemesini umanlara fırsat vermeden, ağızlarını her açtıklarında millete karamsarlık zerk edenlere aldırmadan, sürekli ileri gidecek, inşallah hep birlikte güzel günlere vasıl olacağız. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine inanan herkesten bugün bir kez daha ellerini, dillerini, kalemlerini, ekranlarını, köşelerini, hiç değilse samimi dualarını bu sürece koymalarını istirham ediyorum. Özellikle TİSK ailesinden çok güçlü destek bekliyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Bu düşüncelerle Genel Kurul'un tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Akkol'u ve ekibini tebrik ediyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, kalın sağlıcakla.




