Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Gündoğdu Meydanı'nda düzenlediği mitingde, efeleriyle, efsaneleriyle, Çaka Bey'den Gazi Mustafa Kemal'e gazileri, yiğitleri, şehitleriyle maruf İzmir'in tüm hanelerindeki vatandaşlara selamlarını iletti.

Son birkaç gündür doktorlarının tavsiyesiyle şehir programlarına katılmadığını anımsatan Erdoğan, Ankara'dan canlı bağlantıyla iştirak ettiği programlarının olduğunu söyledi.

"Gençlik kiminle nerede, nasıl yürüyeceğini gayet iyi biliyor"

Öğle üzeri İstanbul'da TEKNOFEST'te gençlerle buluşarak yeniden milletle ruberu programlara döndüğünü dile getiren Erdoğan, "İstanbul Yeşilköy'de bugün 360 bin kişiyle bir aradaydık. Muhteşem bir katılım vardı. Gençlik kiminle, nerede, nasıl yürüyeceğini iyi biliyor." dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ardından da soluğu İzmir'de aldık. Ne diyor Dadaloğlu? 'Yürü yiğit yürü yolundan kalma, her yüze güleni dost olur sanma, ölümden korkup da sen geri durma, yiğidin alnına yazılan gelir.' Öyle mi? 21 yıldır ülkemizi Dadaloğlu'ndan aldığımız ilhamla, alnımıza ne yazılmışsa onun geleceği inancıyla yürüyerek bugünlere geldik. Vesayetin tehditlerinden korkmadık, terör örgütlerinin saldırılarından ürkmedik. Terör örgütleriyle, parlamento içinde bay bay Kemal gibi onların uzantılarıyla gidip görüşmeler yapmadık. Kardeşlerim, Kandil'in parlamentodaki temsilcileriyle parlamento içinde, kapalı kapılar ardında acaba bay bay Kemal ne görüştü? Şunu bir açıklasana. İzmir'e böyle birisi yakışıyor mu ya? Öyleyse bu seçim, 14 Mayıs, bay bay Kemal'i uğurlama seçimi olmalı. Öyleyse kalan şu iki haftada durmak yok, yola devam."

Erdoğan, mitinge katılımın muhteşem olduğunu, İzmir'in kararını verdiğini, gereğini yapacağına da inandığını ifade etti.

"Sen İzmir'i çöpten, çamurdan, çukurdan kurtaramadın"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "İzmir daha iyisine layık." dediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi sende. Öyle mi? Her yağmurda İzmir ne hale geliyor? Öyle değil mi? Peki İzmir'e AK Parti iktidarının getirdikleri ortadayken böyle nankörlük olur mu ya? Biz İstanbul'dan İzmir'e kaç saatte geliyorduk? 7,5 saatte. Şimdi 3 saat 15 dakika. Öyle mi? Hatta şurada Manisa ile İzmir arası o geçitler neydi? Açtık yolları. Oradan rahatlıkla artık Manisa ile İzmir arasını açtık mı? Niye? İzmir'e bu güzellikler yakışırdı da onun için. Bunları yapan biziz, bütün bu yolları açan biziz. Göreve geldik, ilk işimiz neydi? Dedik ki 'İzmir'e bu havalimanı olmaz.' Menderes Havalimanı'nı İzmir'e kim yaptı? Bay bay Kemal sen neredeydin ya? Bunu biz yaptık. Çünkü İzmir'e bu yakışırdı. İzmir'de stadyumlar noktasında sıkıntılar vardı. Stadyumları yaptık mı? Gençliği bu stadyumlarla hareketlendirdik mi? 'Daha iyisine layık diyorsun' ya. Ne varsa yaptık, hala yapıyoruz, yapacağız. Sağlıkta da yaptık mı, yapıyor muyuz? Biz ne gerekirse yaptık bay bay Kemal. Sen İzmir'i çöpten, çamurdan, çukurdan kurtaramadın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'ın yardımına, aziz milletin desteğine güvenerek hep mücadele ettiklerini, çalıştıklarını söyledi.

Kaderin üstündeki kadere teslim olarak daima yollarına devam ettiklerini dile getiren Erdoğan, geçen 20 yılda ülkenin hanesine asırlara bedel demokrasi ve kalkınma kazanımlarını bu sayede yazdırdıklarını vurguladı.

Dün Hasan Tahsin'in tabancayla yürüttüğü mücadelenin bugün Akıncı, Kızılelma, TCG Anadolu, Altay ve Atak ile devam ettiğini söyleyen Erdoğan, "Son hafta TCG Anadolu Alsancak Limanı'na geliyor. Gezmeyi ihmal etmeyin, her zaman bu fırsatı yakalayamazsınız. Son haftayı buraya ayırdık. Dedik ki 'finali burada yapalım.'" ifadesini kullandı.

İzmir İktisat Kongresi ile dile getirilen ekonomik bağımsızlık hayalinin yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla her yıl Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılarak ete kemiğe büründüğünü belirten Erdoğan, "Kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir şimdi de Türkiye Yüzyılı'na hazırlanıyor. Türkiye Yüzyılı'nı kimler kuracak? Siz. Gençler, ona göre Türkiye Yüzyılı'nı kurmaya hazırlanın." ifadesini kullandı.

Karşısındaki katılımı görünce Türkiye Yüzyılı'na büyük bir güvenle baktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye Yüzyılı'nın şafağının sökmek üzere olduğu bir dönemde, bir kez daha kendimizi milletimizin teftişine ve takdirine teslim ediyoruz. Tabii her dönem olduğu gibi bugün de karşımıza birileri çıktı. Her dönemde bir maskeyle ayağımıza dolanan eski Türkiye hayaleti bu defa da bakın dokuzlu masa olarak arzıendam eyledi. Belediye başkanları var mı dokuzlu masada? PKK'nın parlamentodaki uzantısı bu masada var mı? Daha önce de altı vardı zaten. Düşünün, bu masadan ne çıkar? Bay bay Kemal bulduğu herkese bir cumhurbaşkanlığı yardımcılığı hediye etti. Böyle devlet yönetilir mi? Niye? Onları yanına almak suretiyle zannediyor ki işi bitireceğim.

Bu millet, bu muhteşem katılım sana 'Yürü Kemal' demeyecek. Ben size inanıyorum. Çünkü bu masa öyle bir masa ki görünürdeki yedi ayağının hepsi de birbirine dolaşmış durumda. Birinin dediğini öteki yalanlıyor. Birinin vadettiğine öteki kahroluyor. Birinin yücelttiğin öteki yerin dibine sokuyor. Birinin 'Elif' dediğine öteki 'mertek' diyor. Böyle masa olur mu? Hangi masada böyle eğri büğrü ayaklar olur? Biri HDP'ye ve onun üzerinden PKK'ya sözler verildiğini söylüyor öteki inkar ediyor. Kandil'den 'Oyumuz Kılıçdaroğlu'na' deniliyor. Kandil nedir? Terör örgütünün elebaşları orada. Benim İzmirli kardeşlerim, bu Kandil'e 'evet' der mi? Ama bunun en güzel cevabını 14 Mayıs'ta sandıkta verecek."

"Bulduysan bu parayı al getir, neyi bekliyorsun?"

Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "300 milyar dolar vaadi"ne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biri, 'Tefecilerden 300 milyar dolar buldum, hemen getireceğim.' diyor. Bay bay Kemal, Allah aşkına artık bıktık senin şu yalanlarından. Bulduysan bu parayı al getir, neyi bekliyorsun? Al gel. Sen getirdin de biz, 'Niye getirdin mi?' dedik. Getir. Eğer Merkez Bankası'na vereceksen Merkez Bankası'na ver. Diğer bankalara vereceksen diğer bankalara ver. Nereye diyorsan ona ver ama yalan söyleme. Çünkü bunlar esrar, eroin kaçakçısı, onlardan aldıkları parayı güya buraya getirecekmiş. Yok böyle bir şey. Hayatı yalan ve burada yine aynı yalanları söylüyor. Öteki, 'Bu para ancak 10 yılda gelir.' diyor. Beriki başka şey söylüyor. Biri, 'Tüm teröristleri cezaevinden çıkartacağım, kamudan atılanları yeniden göreve getireceğim.' diyor, öteki havaya bakıp, ıslık çalıyor. Biri, 'Savunma sanayi projelerini askıya alacağım, sınır ötesindeki askerleri çekeceğim.' diyor. Öteki başka terane mırıldanıyor. Biri, 'LGBT'nin başımızın üstünde yeri var.' diyor. Öteki, 'Ben bunlarla nasıl bir araya gelirim.' diyor."

Türk milletin aile kurumunun sağlam olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu milletten LGBT'ci çıkmaz. Biz, aile kurumumuzu lekeletmeyiz. Dimdik, adam gibi adam, ailelerimiz bizim böyle. Velhasıl her biri ayrı telden çalıyor, ayrı yöne çekiyor. Bizzat kendilerinin 'Kumar masası' dedikleri masa, rulet masası çıktı, ha bire dönüyor, nerede duracağı belli değil. Böylesine çarpık çurpuk ayaklı bir masa olur mu? Buradan, İzmir'den tam da onların anlayacağı dilden soruyorum, siz ne ayaksınız? Ama milletimiz 14 Mayıs'ta bunlara ne ayak olduklarını hatırlatacak." ifadesini kullandı.

"Kimse kendi ayağına, ayakkabısına sahip çıkmıyor"

Aklına Millet İttifakı'nın durumuna uyan bir fıkra geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir grup arkadaş, ayakkabı ustasına gidip topluca sipariş vermişler. Usta bunlara aynı renkte ayakkabılar yapmış. Siparişlerini teslim aldıktan sonra kahvehaneye gidip bir masanın etrafına oturmuşlar. Bakmışlar masa altındaki tüm ayaklar aynı gözüküyor. 'Eyvah ayaklarımız karışmış.' diye telaşlanmışlar. Yan masadan birini çağırıp, yardım istemiş. Adam eline sopayı almış, başlamış masanın altındaki ayaklara teker teker vurmaya. Ayağına sopayı yiyen 'of' diye sıçrayıp kenara çekilmiş. Böylece hepsi de 'ayaklarımızı bulduk' diye sevinmişler. Yedili masanın durumu da aynen buna benziyor. Kimse kendi ayağına, ayakkabısına sahip çıkmıyor. Herkesin ayakkabısı ortaya düşmüş durumda ama merak etmesinler milletimiz, 15 gün sonra sandıkta bunların her birine mesajını oyuyla verecek."

"Şimdi İzmir'den öyle bir ses verin ki Ege'nin öteki ucuna kadar duymayan kalmasın." ifadesini kullanan Erdoğan, "İzmir, 14 Mayıs'ta masanın her gün biraz daha karışan ayaklarına kimin kim olduğunu gösteriyor muyuz? İzmir, 14 Mayıs'ta çocuklarımızın geleceğine sahip çıkıyor muyuz? İzmir, 14 Mayıs'ta, 21 yıllık kazanımlarımızı daha da ileriye taşıyor muyuz? İzmir, 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı'nın inşası için 'Bismillah' diyor muyuz? İzmir, 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için doğru adımlarla yola devam diyor muyuz?" sorularını yönelttiği alandakilerden "Evet" cevabı üzerine "Rabb'im hepinizden razı olsun." dedi.