Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki pazar yapılacak seçimlerde de ben inanıyorum ki halkım güçlü Türk demokrasisini gösterecek. (İlk turda) yüzde 90'a varan güçlü bir seçmen katılımı oldu. Bu çok çok önemli bir katılım. Dünyada pek benzeri yok. Bu seçimlerden de temennim odur ki inşallah milletim bizi yanıltmayacak." dedi.

CNN International sunucusu Becky Anderson'ın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinden dış politikaya birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.

"Burada benim tezim şu, faiz sebeptir, enflasyon neticedir"

Yeniden seçilmesi durumunda ekonomi politikasında bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruyu cevaplandıran Erdoğan "Ekonomi politikasında biz dünyaya göre çok farklı bir yol izliyoruz. Benim bir tezim var; faiz ile enflasyon doğru orantılıdır. Faizi ne kadar düşürürseniz enflasyon da o kadar düşer. Burada benim tezim şu; faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Benim alanım ekonomi, bir ekonomist olarak da bunu başbakanlığım döneminde gerçekleştirdim ve ciddi manada faizle beraber enflasyon da düştü.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz düşürüldüğü için enflasyonun düşmeye başladığını ifade ederken, “Şimdi faiz 8,5'te ve enflasyon da düşüyor, daha da düşecek. Enflasyon bu ülkede kesinlikle faizle beraber inerek halkımın çok daha rahat edebileceği bir konuma gelecek. Bunu bir ekonomist olarak konuşuyorum, yani hayali değil. Eğer böyle bir durum olmamış olsa zaten bu inmezdi.” dedi.

ABD’de faiz artırılırken enflasyonun da yükseldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü.

“Avrupa'da aynı şekilde faizi yükseltiyorlar, enflasyon nerede, o da yüksek. Biz ise tam tersini yapıyoruz. Çünkü ben başbakanlığım döneminde bu uygulamayı yaparak netice aldım. Şimdi de yine bunun neticesini alacağım. Ama bunlar tersini yaparak netice almadıkları halde buna aynı şekilde devam ediyorlar. Rusya da mesela şu anda faizi yükselterek değil, düşürerek enflasyonda netice alacağına inandı ve Rusya’da da bu noktada netice alma gayretleri devam ediyor. Biz neticeyi alacağız. Seçim sonrası bunun düştüğünü, bu neticeyi aldığımızı göreceksin. Beni takip et."

Enflasyonun kısa vadede Türk ekonomisine etkisine ilişkin bir soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye bu işi aştı. Bu noktada Türkiye olarak güçlü bir konumdayız ve satın alma gücü itibarıyla Türkiye şu anda ilk 10’u zorluyor. Türkiye’de kişi başı milli gelir 3 bin 600 dolardı ama şu anda 10 bin 650 dolara yükseldi. Bu da bir şeyi gösteriyor. Demek ki vatandaşın kişi başı milli geliri buraya geldiğine göre önümüzdeki dönemde biz bu rakamı kesinlikle 15 binin üzerine çıkaracağız ve çok daha güçlü bir konuma yürüyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

“Önümüzdeki pazar yapılacak seçimlerde de ben inanıyorum ki halkım güçlü Türk demokrasisini gösterecek”

"Geçen 20 yılda girdiğiniz her seçimi rahatlıkla kazandınız, seçimlerde rekorlar kırdınız. Türkiye'nin tarihinde ilk kez bir seçim ikinci tura kaldı. Şu an kendinizi ne kadar rahat hissediyorsunuz?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar 15 seçimde büyük galibiyetler aldığını hatırlattı.

Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçerek sistemi değiştirdiklerini anlatan Erdoğan, "Bu Türk demokrasisinde yeni bir deneyim olacak. Önümüzdeki pazar yapılacak seçimlerde de ben inanıyorum ki halkım güçlü Türk demokrasisini gösterecek. (İlk turda) yüzde 90'a varan güçlü bir seçmen katılımı oldu. Bu çok çok önemli bir katılım. Dünyada pek benzeri yok. Bu seçimlerden de temennim odur ki inşallah milletim bizi yanıltmayacak." diye konuştu.

"İlk turdaki adaylardan Sinan Oğan'ın ikinci turda kendisine destek verip vermemesinin ne kadar önemli olduğu ve destek durumunda karşılık olarak bir teklifte bulunup bulunmayacağı" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Ben bu tür pazarlıkları hiç sevmem. Bugüne kadar da hiç bu tür pazarlıklara girmiş birisi değilim. Kaldı ki bu seçim bitmiş bir seçim. Bu seçimden sonra da artık bu işin kaderini belirleyecek olan halkımın bizzat kendisidir. Halkım burada bu işin kaderini belirlerken, 21 senedir Türkiye'ye hizmette kim nasıl başarılı olduysa, inanıyorum ki onun yanında yer alacaktır. Şu anda bir tarafta Erdoğan var, bir tarafta Kılıçdaroğlu var. Erdoğan'ın referansı eser ve hizmetlerdir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun referansı nedir? Benim vatandaşım bunu soracak. Senin referansın ne, ne yaptın, bu ülkeye hizmetiniz nedir diye benim vatandaşım soracak. Erdoğan'ın referansı belli. Seninse hiçbir şeyin yok. Bunun neticesinde de benim vatandaşım istikrar ve güvenden yana oyunu kullanacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, Sinan Oğan'ın seçimin ikinci turuna girmediğini ve ona oy verenlerin ikinci turda farklı dağılımları olabileceğini dile getirerek, "Şimdi Kılıçdaroğlu ve Erdoğan var.” dedi.

Muhalefetin "medya mensuplarının ve siyasi muhaliflerin parmaklıklar arkasında tutulduğu" iddiaları üzerinden yaptığı eleştirilere dair bir soruya ise Erdoğan, "Türkiye'de bir defa fikir suçu itibarıyla kimse cezaevinde değil. Ben şiir okuduğum için cezaevinde yatmış birisiyim. Bunu yaşamış birisi olarak da fikrinden dolayı, düşüncesinden dolayı kimsenin cezaevinde olmadığını, olmayacağını da iddia eden birisiyim." diye cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin sürekli olarak "Biz gelince Türkiye'deki mültecileri tekrar Suriye'ye göndereceğiz" dediğini de belirterek, "Tabii buna katılmak mümkün değil. Ama ben şunu söyleyeyim, Türkiye'deki STK'ler şu an itibarıyla Suriye'nin kuzeyinde ciddi manada konutlar yaptılar, yapıyorlar. Peki bu konutları niye yapıyorlar? Bu konutları Türkiye'deki mültecilerin tekrar kendi topraklarına, kendi yurtlarına dönmesi için yapıyorlar ve bu süreç başladı. Şimdi biz yeni bir adım daha atıyoruz. Hatta 1 milyona yakın mültecinin kendi topraklarına dönmesi için Suriye'de konut yapımıyla ilgili bazı projeler de hazırladık. Bunlar gayet güzel projeler. Bu projelerle birlikte de Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine, kendi topraklarına dönmesini sağlayacağız." diye konuştu.

"Yeniden seçilirseniz gönüllü olan mültecilerin en azından 1 milyonunun belli bir dönemde dönebileceğini mi söylüyorsunuz?" sorusunu ise Erdoğan, "Belki daha da fazla olacak. Çünkü şu anda orada yaptığımız altyapı yatırımları bundan daha fazlasını alabilecek konumda. Projeyi o şekilde yönlendirdik, o şekilde adımları attık ve o insanlar seve seve kendi topraklarına, kendi ülkelerine dönecektir." diye yanıtladı.

Erdoğan, "Ben gelince bütün Suriyelileri ülkelerine göndereceğim" yaklaşımının Türkiye'de prim yapmayacağını belirterek, "Çünkü bu insanların içerisinde çok kalite insanlar var; doktorlar var, mühendisler var, hukukçular var, hemşireler var. Böyle 'Ben bunları kovacağım, topraklarına göndereceğim' gibi bir politika olmaz. Her şeyden önce insan endeksli bir yaşamı, insan endeksli bir yönetim biçimini kabulleneceksiniz. Aynı durum sizin başınıza da gelebilir. Geldiği zaman ne yaparsın diye sorarlar. Bunun için de Batı'ya bak, Amerika'ya bak, bu insanlar nasıl dünyadan, değişik yerlerden bu tür mültecileri almışlar, bunlara bakacağız. Bir dünya ülkesiysek, bir dünya devletiysek bu konuda hassasiyeti de çok iyi gütmeliyiz." diye konuştu.

"Bu çalışmalar temenni ederim ki aramızdaki bu kopukluğu giderir"

"Beşar Esed ile ilişkinin toparlanması söz konusu mu?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Bu konuyla ilgili benim bazı açıklamalarım oldu. Esed ailesiyle hukukum vardı. Ailece görüşürdük. Bu denli bir konumdaydık. Daha sonraki bazı gelişmeler sebebiyle maalesef bu yakın ilişkilerimizde bir kopma oldu. Bu kopma bizi de üzdü. Son dönemde ise Sayın Putin'le olan dostluğum sebebiyle biz bu kapıyı açabiliriz dedik. Tüm mesele özellikle Suriye'nin kuzeyindeki terör mücadelesinde dayanışma içerisinde olmamız lazım. Eğer bunu başarabilirsek burada bizim barışmamıza yönelik herhangi bir engel göremiyoruz dedik.”

Sunucunun, birkaç ay önce Esed'in "Eğer Türkiye askerini Suriye'nin kuzeyinden çekerse kendisiyle görüşürüm" dediğini ifade etmesi üzerine Erdoğan, "900 küsur kilometre bir sınır var ve bu sınırlardan sürekli benim ülkeme terör tehdidi var. Eğer biz orada askerimizi bulunduruyorsak bunun tek sebebi terörle mücadeledir.” dedi.

Sunucunun "Yani Türk askerini oradan çekmeyeceksiniz" demesi üzerine Erdoğan, "Hayır, şimdi öyle bir düşüncemiz yok. Çünkü terör tehdidi devam ediyor." diye konuştu.ecek)

Kaynak:AA