Zamana Yenik Düşmüş Bir Kıta

Doğu Afrika açıklarında bulunan ada ülkesi Mauritius, yakın dönemde bilim dünyasının odağı haline geldi. Nedeni ise volkanik lavlar içindeki kristaller sayesinde ortaya çıkan şaşırtıcı keşifler. Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi’nden Profesör Lewis Ashwal ve ekibi, Mauritius’ta 2,5 ila 3 milyar yıl öncesinden kalma zirkon kristalleri buldu. Bu kristaller, volkanik lavlarla yüzeye taşınmış ve yaşları kütle spektrometrisi yöntemiyle doğrulanmıştı.

MHP’li Taytak: “Toprakla Kurulan Bağ Kopmaz, Bereketle Kurulan Gönül Dağılmaz”
MHP’li Taytak: “Toprakla Kurulan Bağ Kopmaz, Bereketle Kurulan Gönül Dağılmaz”
İçeriği Görüntüle

Kıta Kabuğunun İzleri Derinliklerde

Ekip, 25-30 kilometre kalınlığında olduğu tahmin edilen kıta parçalarının, mikro kıta kategorisine girdiğini belirtti. Yapılan açıklamalara göre bu kara kütlesi, Hint Yarımadası'nın Madagaskar'dan ayrılması sırasında parçalanarak okyanusun derinliklerine gömülmüş olabilir.

Profesör Ashwal, plaj kumlarından çıkarılan zirkonların yalnızca kıtasal kabukta bulunabileceğini ifade ederek, keşfin milyonlarca yıllık bir tarihi kapsadığını vurguladı. "Prekambriyen Dönem’den dinozorların yaşadığı zamana kadar uzanan bir geçmişten bahsediyoruz," diyen Ashwal, kıtanın farklı parçalarının okyanusa yayılmış olabileceğini de dile getirdi.

Saint-Hilaire’in 1800’lerdeki Teorisi Gerçek Olabilir mi?

Mauritius’a ilişkin teoriler aslında çok daha eskiye dayanıyor. 1800’lü yıllarda ünlü Fransız doğa bilimci Étienne Geoffroy Saint-Hilaire, Dünya’daki tüm hayvanların özünde benzer olduğunu ve yavaş evrimle değiştiklerini savunuyordu. Bu görüş onu, Madagaskar ile Hindistan arasında bir zamanlar bir kara bağlantısı olduğuna inandırdı. Ancak araştırmaları yarıda kaldı. Saint-Hilaire, kısa sürede felç geçirerek çalışmalarına son verdi ve fikirleri uzun süre ciddiye alınmadı.

Wegener’in Hipotezine Yeni Kanıtlar

1912’de Alman meteorolog Alfred Wegener, kıtaların kaydığı yönündeki hipoteziyle Saint-Hilaire’in düşüncelerini bir anlamda destekledi. Ancak dönemin teknolojisi, deniz tabanında keşif yapmaya yeterli değildi. Mauritius’un varlığıyla ilgili tartışmalar uzun yıllar netlik kazanmadı.

Bugünün Bilimi, Dünün Tezlerini Doğruluyor

Günümüzdeki jeofizik araştırmalar, Saint-Hilaire’in yüzyıllar önce ortaya attığı teorilere haklılık kazandırıyor. Hint Okyanusu’nun tabanında, yaklaşık 25-30 kilometre kalınlığında, milyonlarca yıl öncesine ait kıtasal yapılar tespit edildi. Uzmanlara göre bu kıta, zamanında parçalanarak Afrika’ya kadar ulaşmış olabilir.

Bilim insanları, 1 milyar yıl önce Dünya’da yalnızca Rodinya adlı bir süper kıtanın bulunduğunu, zaman içinde bu dev kara kütlesinin parçalanarak günümüz kıtalarına şekil verdiğini düşünüyor.

Muhabir: Dilruba Koçak