Marmara Ereğlisi sahilinde Marmara Denizi kıyıdan yaklaşık 20 metreye kadar geri çekildi.
VATANDAŞLAR TEDİRGİN
Kıyı boyunca oluşan görüntü, bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin etti. Sahilde yürüyüş yapan bazı kişiler, denizdeki çekilmenin nedenini merak ettiklerini ve durumun kısa sürede gerçekleştiğini ifade etti.

DENİZ ÇEKİLMESİ DEPREM HABERCİSİ Mİ?
Deniz çekilmelerinin depremin habercisi olduğuna dair iddialara ilişkin uzmanlar, her çekilmenin depremle alakalı olmadığının altını çiziyor. Ancak ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'na göre, bazı durumlarda deniz tabanındaki depremlerin de bu tür olaylara yol açabileceğini belirtmektedir.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Literatürde deniz çekilmesinin küçük şiddetli depremler ile ilişkili olduğuna dair bazı çalışmalar olsa da, büyük depremlerle doğrudan bir bağlantı bulunmamaktadır. Deniz çekilmesinin büyük şiddetli depremlerin habercisi olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da, “Rüzgar deniz üzerinde bir yönden uzun süreli estiğinde yüzeydeki suyu estiği yönde sürükler. Böylece kuzey rüzgarları, Marmara Denizi’nin kuzey kıyılarında suyun çekilmesine ve güney kıyılarında da suyun yükselmesine neden olur” diye konuştu.

METEOROLOJİK BİR OLAY
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü de Marmara Denizi’nde gözlemlenen deniz suyu seviyesindeki değişikliğin tektonik-deprem kaynaklı olmadığını, basınç farkından kaynaklanan meteorolojik bir olay olduğunu belirtti.
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür de katıldığı bir canlı yayında, “İnsanlar neden bunu depremle ilişkilendiriyor? Çünkü tsunami olacağı zaman önce deniz çekilir, daha sonra da tsunami dalgaları geliyor. Bundan dolayı ahalinin aklına deniz çekildiği zaman deprem geliyor. Bu olsa da klimatolojik olayların sonucudur. Rüzgarâ, basınca bağlı olarak denizler çekilir. Depremle hiçbir ilgisi olduğunu sanmıyorum” dedi.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), deniz çekilmelerinin çoğunlukla gelgit ve hava koşullarına bağlı olduğunu, ancak bazı durumlarda deniz tabanındaki depremlerin de bu tür olaylara yol açabileceğini belirtmektedir.



