Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, iklim değişikliğiyle birlikte ani ve şiddetli yağışların sayısı son yıllarda artış gösterdi. Bu durum, özellikle dere yataklarına yakın bölgelerde büyük taşkın risklerini beraberinde getiriyor. Taşkın anlarında suyun doğal akış yolu olan dere yatakları, önüne çıkan her şeyi sürükleyerek can ve mal kayıplarına yol açabiliyor.

İnşaat mühendisleri ve şehir plancıları, dere yataklarının doğa tarafından belirlenmiş su yolları olduğunu, bu alanlara yapılan yapıların eninde sonunda su baskınına uğrayacağını belirtiyor. Ne yazık ki, geçmişte bu gerçek göz ardı edilerek çok sayıda ev ve bina dere kenarlarına inşa edildi. Bu da, her şiddetli yağış sonrası aynı manzaranın tekrarlanmasına neden oluyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), dere yataklarına yapı yapılmaması konusunda uyarılarını sık sık yeniliyor. Ayrıca, mevcut yapıların da kademeli olarak başka alanlara taşınması gerektiği ifade ediliyor.

Türkiye'nin en yüksek ikinci zirvesi Uludoruk, bakir doğasıyla dağcıların yeni gözdesi oldu
Türkiye'nin en yüksek ikinci zirvesi Uludoruk, bakir doğasıyla dağcıların yeni gözdesi oldu
İçeriği Görüntüle

Yetkililer, vatandaşların ev yapacakları yerleri seçerken sadece manzara ve ulaşım gibi kriterleri değil, zemin güvenliği ve doğal afet risklerini de dikkate almaları gerektiğini söylüyor. Aksi halde, bir sel felaketi her an kapıyı çalabilir.

Muhabir: Gizem Yıldırım