DMM'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Sosyal medya mecralarında, “Türkiye’nin buğdayda ‘ithalata bağımlı’ hale geldiği, rekoltenin 18 milyon ton olduğu ve 7–10 milyon ton ithalat yapılacağı” yönünde paylaşılan iddia, gerçeği yansıtmayan ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte açık bir dezenformasyondur.
Söz konusu iddia, Türkiye’nin üretim kapasitesini ve dış ticaret yapısını çarpıtmakta, gereksiz endişe yaratmayı hedeflemekte; ülkemizin 2005’ten beri dünya buğday unu ihracatında birinci; makarna ihracatında ise ikinci sırada olduğu gerçeğini kasten göz ardı etmektedir.
Öncelikle; Türkiye, buğday üretiminde kendine yeterli bir ülke konumundadır. Rekolte tabi olarak her yıl iklim koşullarına göre değişmekle birlikte, yıllık üretim ortalama 20–21 milyon ton seviyesine ulaşmaktadır.
2025 yılında hububat üretim bölgelerinde yaşanan kuraklığa rağmen buğday rekoltesinde ilk tahmin 19.6 milyon ton olarak açıklanmıştır. Buna ilaveten, TMO stoklarımız da regülasyona katkı sağlamaktadır. İç tüketimimizin 19–20 milyon ton civarında olduğu dikkate alındığında; iddia edilenin aksine ülkemizin bir arz açığı bulunmamaktadır.
Öte yandan buğday ithalatımızın önemli bir kısmı, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında, un, makarna, bulgur vb. ürünlerin ihracatı amacıyla yapılmaktadır. İthal buğday, işlenmekte; mamul ürünler ihraç edilerek döviz girdisi sağlanmaktadır.
Öne sürülen verilerle Cumhuriyet’in ilk yıllarına yapılan karşılaştırmalar ise yanıltıcıdır. 1938–1942 döneminde buğdayda dekar başına verim 93 kg iken, günümüzde bu verim 300 kg seviyesine ulaşmıştır.
Kamuoyunun resmî veriler ve kurum açıklamalarına itibar etmesi önem arz etmektedir." ifadeleri kullanıldı.