Uzmanlara göre bir bal arısı kolonisi, yaklaşık 50 ila 60 bin arıdan oluşabiliyor. Kolonide kraliçe arı, işçi arılar ve erkek arılar (drone) olmak üzere görev dağılımı bulunuyor. Kraliçe arı yumurtlamaktan sorumluyken, işçi arılar bal yapımı, temizlik, yavruların bakımı ve kovanın savunması gibi görevleri üstleniyor.
Bal arıları, çiçeklerden topladıkları nektarı kendi vücutlarında işleyerek bala dönüştürüyor. Bu süreçte en dikkat çekici unsur, arıların olağanüstü yön bulma ve takım çalışması becerileri. Her bir arı, kovanına geri dönerken diğer arılara yön göstermek için özel bir dans dili kullanıyor.
Ancak son yıllarda arı popülasyonlarında ciddi düşüşler yaşanıyor. Pestisit kullanımı, iklim değişikliği ve habitat kaybı gibi faktörler bal arılarını tehdit ediyor. Bilim insanları, arıların azalmasının sadece bal üretimini değil, tüm ekosistemi ve gıda güvenliğini tehdit edebileceği konusunda uyarıyor.
Bal arıları, doğaya ve insanlığa olan katkılarıyla sadece birer böcek değil, aynı zamanda ekosistemin taşıyıcı kolonlarındandır. Onları korumak, geleceği korumak anlamına geliyor.
