Alevi-Bektaşi inancının ve tasavvufi düşüncenin temel taşlarından biri olan Dört Kapı Kırk Makam öğretisi, insanın içsel yolculuğunu ve kemale erme sürecini simgeler. Bu öğretiye göre insan, manevî olgunluğa ulaşmak için dört temel aşamadan geçer: Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat. Her bir kapı, on makamdan oluşur ve bu kapılar arasında geçiş yapabilmek için kişinin nefsini terbiye etmesi, bilgilenmesi ve olgunlaşması gerekir.

Dört Kapı Nedir?
1. Şeriat Kapısı:
Dinî kuralların, ibadetlerin, helal ve haramın temel alındığı aşamadır. Toplum düzeni ve bireyin temel ahlaki sorumlulukları bu kapıdadır. İnsanın yolculuğu bu kapıdan başlar.
2. Tarikat Kapısı:
Mürşid (rehber) eşliğinde nefsi terbiye etme, teslimiyet ve hizmet etme dönemidir. Burada yol, bireyin benlikten sıyrılmasıyla açılır.
3. Marifet Kapısı:
İrfan, yani içsel bilgi kapısıdır. Kişi, Allah’ı tanımaya başlar. Bilgiden ziyade, bilgiyle birlikte ahlakı, erdemi ve tevazuyu yaşamına geçirme dönemidir.
4. Hakikat Kapısı:
Varlık birliğinin idrak edildiği, insanın hakikate ulaşarak “insan-ı kâmil” mertebesine eriştiği en yüksek düzeydir. Bu kapıda kişi artık benliğini bırakmış, bütüne hizmet eden hâle gelmiştir.

Kırk Makam Ne Anlama Gelir?

"Mükemmeliyet Ödülü" alan Nemrut Kalderası koruma altında
"Mükemmeliyet Ödülü" alan Nemrut Kalderası koruma altında
İçeriği Görüntüle

Her kapının içinde on ayrı makam yer alır. Bu makamlar; sabır, kanaat, edep, hizmet, doğruluk, cömertlik gibi bireysel erdemlerin yanı sıra içsel dönüşümün çeşitli duraklarını temsil eder.

Makamlardan bazıları:
• İkrar (yola girme sözü verme)
• Edep (ahlaklı ve saygılı olma)
• Sabır
• Tevekkül (Allah’a güvenme)
• Rıza (her hâli kabullenme)
• İlim
• Hizmet
• Tevhid (birlik)

Bu kırk makam, bireyin sadece kendi nefsini değil, aynı zamanda toplumu da dönüştürmesi gerektiğini hatırlatır.

Dört Kapı Kırk Makam sistemi yalnızca bir inanç ya da ritüel değil; aynı zamanda bir yaşam felsefesi ve etik rehberdir. Alevi-Bektaşi toplumlarında bu öğreti, hem birey hem de topluluk için adaletli, ölçülü ve ahlaklı bir yaşamın teminatı olarak kabul edilir.

Muhabir: Elif Sönmez