Çin’de satılan her iki araçtan biri, Amerika’da ise her 10 araçtan 2’si artık elektrikli. Elektrikli araçların sayısı dünya genelinde 17 milyonu aştı. Bu hızlı dönüşüm Türkiye’de de etkisini gösteriyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Temmuz 2025 itibarıyla trafikte 292 bin elektrikli araç bulunuyor. Uzmanlara göre, 2030 yılına gelindiğinde bu sayının 1 milyonu aşması bekleniyor. Ancak, bu büyüme beraberinde kritik bir soruyu da gündeme getiriyor: Türkiye’nin şarj altyapısı bu artışı karşılayabilecek mi?

Avrupa Standartlarına Yakın Altyapı

Avrupa Birliği standartlarına göre, her 10 elektrikli araç başına 1 şarj noktası olması gerekiyor. Türkiye genelinde şu anda 81 ilde toplam 33 bin 807 şarj noktası bulunuyor. Bu rakam, Türkiye’nin neredeyse Avrupa standartlarına yaklaştığını gösteriyor.

Bu istasyonların:

  • 19 bin 372’si yavaş şarj (AC),

  • 14 bin 435’i hızlı şarj (DC) özelliğine sahip.

Bu altyapı, artan elektrikli araç talebine yanıt vermek için yeterli bir zemin hazırlasa da, önümüzdeki yıllarda ciddi yatırımlar gerekecek.

Kilometre Başına Yakıt Maliyetleri: Elektrikli Araçlar Ne Kadar Avantajlı?

Güncel veriler, elektrikli araçların yakıt maliyeti açısından da avantajlı olduğunu gösteriyor:

  • Benzinli ve dizel araçlarda kilometre başı maliyet ortalama 4 lira.

  • Elektrikli araçlarda bu maliyet 2 liraya kadar düşüyor.

  • Aracınızı evden şarj ederseniz, maliyet kilometre başına 1 liraya kadar gerileyebiliyor.

Örnek vermek gerekirse:

Şarj İstasyonlarında Büyüme Beklentisi

EPDK, önümüzdeki yıllarda elektrikli araç sayısındaki artışa paralel olarak şarj istasyonlarının da hızla çoğalacağını öngörüyor. Devlet destekli yatırımlar ve teşvikler sayesinde, önümüzdeki dönemde on binlerce noktada hizmet sunan büyük bir sektörün oluşması bekleniyor.

Muhabir: Cansu Acar