SARAYBOSNA(AA-İsrail'in Gazze'de işlemeyi sürdürdüğü savaş suçlarını araştırmak üzere akademisyen, entelektüel, insan hakları savunucuları ile medya ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Saraybosna'da bir araya geldi.
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin eski Özel Raportörü Richard Falk'ın liderliğinde, insani ve vicdani amaçlarla kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) girişimi, Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nde (IUS) başlayan oturumlarda sömürgeci soykırım, soykırım modelleri, apartheid, zorunlu nüfus transferi, sivillerin korunması, BM sisteminin yetersizlikleri ve protestoların kriminalleştirilmesi gibi konuları ele aldı.
Falk, çevrim içi bağlandığı toplantıda, geçmişte yaşanan soykırımların, kurbanların tanıklıkları sayesinde bilinir hale gediğini ifade etti.
İsrail'in soykırım niyetini gizlemek ya da yöntemlerini kamufle etmek için neredeyse hiçbir çaba göstermediğini dile getiren Falk, şunları aktardı:
"İsrail, Filistinlileri bombalarla ya da onları yiyecek ve ilaçtan mahrum bırakarak öldürme amacını açıkça ilan etti. İsrail liderleri, Gazze'deki Filistin halkının yok edilmesini meşrulaştırmak için Tevrat'taki soykırım öykülerine bile başvurdu. Bazı önde gelen İsrailli yetkililer ve kamuoyu temsilcileri, Filistinlileri öldürme zihniyetini hamam böceklerini ezmekle kıyasladı. Hatta bazıları, yoğun nüfuslu Gazze'ye nükleer bomba atılmasını savundu. Hamas'ın elindeki İsrailli rehineler bile, İsrail'in şiddetini durdurmadı ya da kalıcı bir ateşkesi kabul etme yönünde hükümeti etkilemedi."
Gazze Mahkemesi'nin temel fikri nedir?
Gazze Mahkemesi Projesi Koordinatörü Ahmet Köroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze'de aylardır bir soykırıma ve savaş suçlarına tanıklık ettiklerini söyledi.
Uluslararası hukuk kuruluşlarından ve hükümetlerden Gazze'deki sorunu çözmelerini beklediklerini aktaran Köroğlu, şöyle konuştu:
"Entelektüellerin de bu meseleyi çözme konusunda bir sorumluluğu olabileceği düşüncesi, Gazze Mahkemesi'nin temel fikrini ve yöntemini oluşturuyor. Öncelikle Londra ve İstanbul'da bazı ön toplantılar gerçekleştirdik. Bugün burada, Saraybosna'da ilk halka açık toplantımızı yapıyoruz. Gördüğünüz gibi çok sayıda akademisyen, entelektüel, gazeteci ve tanık burada. Programda da birçok tanık ifadesi yer almakta. Ayrıca bir jüri oluşturulacak. Nihai oturumumuz ekim ayında İstanbul'da yapılacak ve jüri de orada olacak. 21. yüzyılda hala bir soykırımın yaşanabiliyor olmasının, zihniyet dünyamızla, etik ve felsefi boyutlarıyla anlaşılması gerektiğine inanıyoruz."
Mahkemede felsefeciler, etik uzmanları ve entelektüellerin çalıştığını belirten Köroğlu, "Tanıklıklar, mağdurların ifadeleri toplanarak mahkemeye sunulacak belgeler hazırlanıyor. Bu belgeler hem Saraybosna'daki hem İstanbul'daki oturumlarda değerlendirmeye alınacak ve sonunda bir karar metni oluşturulacak." ifadesini kullandı.
Köroğlu, etik, felsefi ve diğer alanlara odaklanan entelektüel katkılarla kapsamlı bir rapor hazırlamak istediklerini aktararak, "Bu sadece mahkemelere değil, karar alıcılara, entelektüellere de hitap edecek bir belge olacak." dedi.
"Biz burada bu soykırımı durdurmak gerektiğini haykırmak için bulunuyoruz"
Londra Queen Mary Üniversitesinde Hukuk ve Küreselleşme alanında çalışan ve mahkemenin üyelerinden olan Prof. Dr. Penny Green ise mahkeme girişiminin Gazze'de yaşananlarla ilgili ilk halka açık oturumunu gerçekleştirdiğini söyledi.
Green, hali hazırda Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı uluslararası bir dava bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Uluslararası hukuk çerçevesinde soykırımla ilgili sorulara yanıt aranıyor. Biz ise bugün burada sivil toplumun bir parçası ve vicdan sahibi insanlar olarak, Gazze'de yaşanan dehşetin ayrıntılarını konuşmak ve Filistin halkına yaşatılan acıların boyutunu gösteren uzman tanıklıkları ve şahit ifadelerini sunmak için bulunuyoruz. Gazze'deki Filistinlilerin yaşamının, geçim kaynaklarının, kültürünün ve altyapısının yok edilme çabasını gözler önüne sermek istiyoruz."
Dünyanın birçok yerinden gelen entelektüel, gazeteci, uzman ve Gazze'den gelen tanıkların buluştuğunu aktaran Green, mahkeme girişiminin hukuki süreçlerle paralel olarak ilerlediğini dile getirdi.
Green, Gazze halkının 19 aydır maruz kaldığı yıkımın boyutlarını konuştuklarını kaydederek, şunları ifade etti:
"Yerleşimci sömürgecilik, soykırım, apartheid gibi konular üzerine oturumlarımız var. Bunların hepsi İsrail'in ve bu soykırıma ortak olan komşularının özellikle bu soykırımı finanse eden Amerika'nın, destekleyen İngiltere'nin ve diğer Avrupa ülkelerinin işlediği devlet suçlarıdır. Biz burada bu soykırımı durdurmak gerektiğini haykırmak için bulunuyoruz. Dünyadaki halkların büyük çoğunluğu bu soykırıma karşıdır, İsrail ve Amerika'nın Filistin halkına karşı işlediği suçlara karşıdır."
Green, Gazze'de yaşananlar için küçük de olsa bir etki oluşturmayı hedeflediklerini, soykırıma karşı çıkan dünya halklarını temsil ettiklerini sözlerine ekledi.
"Uluslararası hukuk, kendi içinde kapalı bir dünya gibi"
Kudüs'te yaşayan ve İsrail'in Ev Yıkımlarına Karşı Komite Başkanı olan Jeff Halper, şu anda bir soykırım sürecinden geçtiklerini belirterek, Gazze'de yaşananlara odaklanılması gerektiğini aktardı.
"Gazze'deki soykırım, siyonist projenin Filistin'e el koymasındaki son aşamayı temsil ediyor." ifadesini kullanan Halper, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu süreç, Filistinlileri Filistin'den tamamen uzaklaştırma ve bir Arap ülkesini Yahudi devletine dönüştürme çabasının son itişi, son hamlesi gibi. Bu yüzden Gazze Mahkemesi'nin önemi sadece yaşananları aydınlatmak değil, aynı zamanda bu olayları o siyasi bağlama oturtmaktır. Uluslararası hukuk, kendi içinde kapalı bir dünya gibi. Bizim bu toplantıdaki amacımız ise bu alanı genişletmek ve hukuki tartışmaların yanına siyasi tartışmayı da koymak."
Nihai kararın verileceği duruşma İstanbul'da yapılacak
Gazze Mahkemesi girişimi, Kasım 2024'te İngiltere'nin başkenti Londra'da akademisyenler, entelektüeller, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan bir koalisyon tarafından, "uluslararası toplumun Gazze'de uluslararası hukuku uygulamada tamamen başarısız olması" gerekçesiyle düzenlenen toplantıda kuruldu.
Ekim ayında İstanbul'da yapılacak nihai kararın verileceği duruşmada, aralarında hukuk, kültür, siyaset ve sivil toplum alanlarında uzmanlaşmış isimlerin yer aldığı kurul, kurban ve tanık ifadelerini dinleyecek, nihai kararın taslağını açıklayacak. Ayrıca, Gazze Mahkemesinin sürecine dair son gelişmeler doğrultusunda özel bir yetki ve tavsiye içeren kararlar da açıklanacak.
Gazze'de yaşananları ele alan Gazze Mahkemesi nasıl oluşturuldu?
Gazze Mahkemesi, temel olarak 7 Ekim'in ardından İsrail tarafından işlenen ciddi insan hakları ihlalleri ve soykırım dahil uluslararası suçlara ilişkin iddiaları araştırmak ve değerlendirmek amacıyla bir araya geldi.
İlgili insan hakları savunucuları, uluslararası hukuk uzmanları ve Gazze'deki insan hakları ihlalleriyle ilgilenen mahkeme, uluslararası ve bölgesel sivil toplum örgütleri tarafından organize edilen bir girişim olarak ön plana çıkıyor.
Bağımsız bir inisiyatif olarak kurulan mahkeme, Filistin halkına yönelik ağır insan hakları ihlallerini gündeme taşıyarak uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi amaçlıyor.
Gazze'deki insani krizin boyutlarına odaklanılacak duruşmalar kapsamında, İsrail'in devam eden savaş suçlarına ilişkin hesap verebilirlik eksikliği giderilecek ve bu suçlardan etkilenen bireyler ve sivil toplum örgütlerinin tanıklıkları dinlenecek. İsrail, Gazze'de soykırım ve savaş suçu işlediği gerekçesiyle mahkeme üyeleri tarafından gıyabında yargılanacak.
Mahkemenin, yargılamalarını tam bir şeffaflıkla yürütmesi, uluslararası güç çevrelerinden bağımsız ve kısıtlamalar olmaksızın çalışması ve görevini ulaşılabilir bir takvim içinde tamamlaması hedefleniyor.
Gazze Mahkemesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) gibi uluslararası yargı kurumlarının siyasi etkiler nedeniyle ele alamadığı veya davaların sonuçlanmasının oldukça uzun sürdüğü insan hakları ihlallerine ilişkin alternatif forum sunmayı amaçlıyor. Bu yönüyle UCM ve UAD'a alternatif değil, bu kuruluşları desteklemeyi amaçlayan mahkeme, hukuki açıdan güvenilir sonuçlar üretmeyi ve küresel farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
Saraybosna Bildirgesi kamuoyuna sunulacak
Programlar kapsamında "Siyasi Gerçekçilik ve Günümüz Jeopolitiği" ve "Soykırımın Politik Ekonomisi" panellerinin yanı sıra "Srebrenitsa'dan Gazze'ye" özel paneli de gerçekleştirilecek.
Sivil bir oluşum olan Gazze Mahkemesinin son gününde ise tüm katılımcıların katkısıyla hazırlanacak Saraybosna Bildirgesi kamuoyuna sunulacak.
Mahkeme, 50 üye ülke gençlik kuruluşu ve 16 Müslüman azınlık temsilcisi uluslararası gençlik kuruluşu olmak üzere 66 gençlik kuruluşu üyeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumunun (ICYF) desteğiyle düzenleniyor.