İSTANBUL(AA)-Guatemala'nın Ankara Büyükelçiliğinin katkılarıyla 28 Eylül'de başkentte düzenlenen etkinlikte sergiledikleri performanslarıyla izleyenleri hayran bırakan sanatçılar, İstanbul'da verdikleri konser öncesinde AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Rusya'daki Moskova Gnessin Müzik Okulundan onur derecesiyle mezun olan ve birçok uluslararası ödüle layık görülen Chamale, İstanbul'da konser vermenin kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını ifade etti.
Chamale, "Her konser daima duygularla doludur ve benim için her sahneye çıkış, her performans çok önemlidir. İstanbul da çok eski, tarihle dolu bir şehir, bu da bizim vereceğimiz konsere daha fazla anlam katıyor." dedi.
Chamale'nin Türk kültürüne olan ilgisi
Türk müziğini uzun zamandır ilgiyle takip ettiğini belirten Chamale, "Katibim" adlı eserin ilk duyduğu andan itibaren en sevdiği müzikler arasında yer aldığını anlattı.
Chamale, henüz 18 yaşındayken Naxos firmasının kayıtları vasıtasıyla keşfettiği dünyaca ünlü piyanist ve devlet sanatçısı İdil Biret'i de takdir ettiğini söyledi.
Birlikte okuduğu Türk arkadaşından geleneksel Türk müziğine dair pek çok bilgi edindiğini aktaran Chamale, bu sayede Cumhuriyet döneminin ilk kuşak bestecilerinden Cemal Reşit Rey ve eserlerini de keşfetme şansı yakaladığını dile getirdi.
Farklı kültürlerin müzik aracılığıyla birleşmesi
Chamale, Latin Amerika müziklerinin kültür bakımından oldukça zengin olduğunu, bu müzik türünü dünyaya tanıtmak istediğini vurguladı.
Latin Amerika müziğinin Türkiye ve Avrupa'da yeterince tanınmadığına dikkati çeken Chamale, "Guatemala, Kosta Rika, Meksika, Kolombiya gibi farklı Latin Amerika ülkelerinin müziğini tanıtmayı, tüm bu ülkelerin kültür ve geleneklerini müzik aracılığıyla aktarmayı kendime görev edindim." ifadelerini kullandı.
Latin Amerika ülkelerinin gelenekleri, kültürü ve bu bölgeyi etkilemiş olan Avrupa akademik müzik tarihinin önemine değinen Chamale, "Bu, iki farklı dünyanın kültürlerinin müzik aracılığıyla birleşmesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'ye geldikten sonra ülkeye olan merakı daha da arttı
Piyano eğitimine 2,5 yaşında başlayan ve henüz 15 yaşında olmasına rağmen birçok ödül kazanan Tubac da İstanbul'da vereceği konserin uzun zamandır hayalini kurduğunu ve çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Tubac, müziğini Türk dinleyicilerle paylaşmanın gurur verici olduğunu vurgulayarak, insanlara Guatemala ve Latin Amerika müziğini tanıtabilmenin gerçekten çok güzel bir duygu olduğunu belirtti.
Forbes dergisi tarafından 2024'te "Orta Amerika'nın En Güçlü 100 Kadını" arasında gösterilmesine ilişkin Tubac, bunu "çok büyük bir başarı" olarak gördüğünü dile getirdi.
Söz konusu listede yer alan isimler arasında en genç kişi olduğunu kaydeden Tubac, kendisini listeye layık gören dergiye teşekkürlerini ifade etti.
Türk kültüründen övgüyle bahseden Tubac, "Türkiye çok güzel, çok ilginç bir ülke. Farklı bir dili, çok güzel bir kültürü ve insanları var." dedi.
Tubac, Türkiye'ye geldikten sonra ülkeye olan merakının daha da arttığını, Türk piyanistlerini keşfetme ve onların eserlerini inceleme fikrinin kendisinde büyük bir ilgi uyandırdığını sözlerine ekledi.