Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalar ile enkazdan yeni çıkartılan cenazelere ilişkin son veriler paylaşıldı.
Son 48 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere, enkazdan çıkarılan 17 kişi ile yeni saldırılarda hayatını kaybeden 5 kişinin cansız bedeni ve 9 yaralının ulaştığı aktarılan açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana toplam 226 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, ateşkesten bu yana 594 kişinin yaralandığı ve enkaz altından 499 cansız bedenin çıkarıldığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 8 Ekim 2023'te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 68 bin 858'e yaralıların sayısının 170 bin 664'e ulaştığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, İsrail'in teslim ettiği 225 cenazeden yakınları tarafından kimlikleri tespit edilenlerin sayısının da 193'e çıktığı kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Filistin: Gazze'de ekonomik faaliyetlerin çoğu İsrail soykırımı sonucu çöktü
Filistin Ekonomi Bakanlığı, 1 Kasım'da kutlanan Filistin Ürünleri Ulusal Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Filistin Merkez İstatistik Bürosu verilerine göre İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki altyapının yüzde 85'inden fazlasını yok ettiği, bu nedenle çoğu ekonomik faaliyetin çöktüğü ve toplam üretimin yaklaşık yüzde 25 oranında azaldığı kaydedildi.
Üretim sektörlerinde daha önce görülmemiş bir gerileme yaşandığı, tarım ve balıkçılık faaliyetlerinin yüzde 30, imalat sanayi, su ve elektrik faaliyetlerinin ise yüzde 33 azaldığı bilgisi verilen açıklamada, inşaat sektörünün yüzde 57, hizmet faaliyetlerinin ise yüzde 27 düşüş kaydettiği belirtildi.
Açıklamada, İsrail saldırıları ve bunun yol açtığı büyük altyapı tahribatının ardından ekonominin düzelmesi ve zamanla kendi kendine yeter bir seviyeye ulaşması için yerel ürünleri desteklemenin iki kat daha önem kazandığı aktarıldı.
Açıklamada ayrıca "Filistin ürünlerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi, ulusal ekonominin kalkınması ve mevcut zorluklar karşısında dayanıklılığının artırılması, hükümetin gündeminde stratejik bir önceliktir." ifadesi kullanıldı.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da zeytin toplayan Filistinlilere saldırdı
Filistin'in resmi ajansı WAFA'nın haberinde, İsraillilerin, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'un güneyinde yer alan Burin köyü ile Huvvara kasabası arasında kalan arazide zeytin toplayan Filistinlilere saldırdığı ve bazılarını darp ettiği belirtildi.
Haberde, İsraillilerin Filistinlileri tarlalardan zorla çıkardıkları, topladıkları zeytinleri de yerlere saçtıkları ifade edildi.
BM: Batı Şeria’da zeytin hasadı yapan Filistinlilere saldırılar son 5 yılın en yüksek seviyesinde
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinden (OCHA) yapılan açıklamada, 2025 yılı zeytin hasadı döneminde Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler tarafından 70 belde ve köyde toplam 126 saldırı gerçekleştirildiği belirtildi.
Bu saldırılarda 4 binden fazla zeytin ağacı ve fidanın tahrip edildiği aktarıldı.
Açıklamada, 2025 yılı zeytin hasadı sezonunun, 2020’den bu yana en yüksek düzeyde saldırı ve zararla geçtiği kaydedildi.
Yeni kurulan yasa dışı İsrail yerleşim birimlerinden gelen saldırgan İsraillilerin, Filistinlilerin kendi zeytinliklerine erişimini engellediğine dikkat çekilen açıklamada, Filistinlilerin daha önce serbestçe girilebildikleri alanlara artık ancak İsrail makamlarının izniyle gidilebildiği vurgulandı.
BM kurumunun verilerine göre, yalnızca 21-27 Ekim tarihleri arasında 60 saldırı kayda geçti. Bunların 36’sı doğrudan zeytin hasadıyla bağlantılı olarak gerçekleştirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre ise ekim ayının ilk haftasından bu yana İsrail ordusu ve gaspçı İsrailliler tarafından toplam 259 saldırı gerçekleştirildi.
Bu saldırıların 218’inin doğrudan yerleşimci İsrailliler tarafından yapıldığı bildirildi.
Filistin Uygulamalı Araştırmalar Enstitüsü (ARIJ) tarafından 30 Ekim'de yayımlanan raporda, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin 2025 yılında Filistinli vatandaşlara ve mülklerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı sayısının 3 bin 100'ü aştığı, İsrailli yasa dışı yerleşimcilerin saldırılarıyla Filistinlilerin mülklerine büyük zararlar verdiği ifade edilmişti.
İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.
Batı Şeria’da iki yıldır devam eden bu saldırı dalgası sonucunda 1063 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 10 bin kişi yaralandı. 1600'ü çocuk 20 binden fazla Filistinli de gözaltına alındı.
Filistinliler, İsrail’in bu sistematik saldırılarla Batı Şeria’yı ilhak etmeye hazırlandığını ve bunun iki devletli çözümün fiilen sona ermesi anlamına geldiğini belirtiyor.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırısında 3 Filistinli yaralandı
Filistin Kızılayı tarafından yapılan açıklamada, sağlık ekiplerinin Beytullahim kentine bağlı el-Minye köyünde İsrailliler tarafından gerçek mermi ile yaralanan 3 kişiye müdahale ettiği ve onları hastaneye naklettikleri belirtildi.
Minye Köy Meclisi Başkanı Zayid Kevazibe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasa dışı yerleşim birimlerinden gelen İsraillilerin köye baskın düzenleyerek Cebbarin ailesinin evine ateş açtığını, saldırıda ailenin 3 ferdinin yaralandığını söyledi.
Kevazibe, köyün çevresindeki yasa dışı yerleşimlerde yaşayan İsraillilerin sık sık saldırılar düzenlediğini, bu saldırılarda çadırların ve araçların yakıldığını, koyunların çalındığını ifade etti.
Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Irkçı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyid Şaban, 29 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, ekim ayı boyunca zeytin hasat eden çiftçiler aleyhinde 259 saldırı gerçekleştirdiğini bildirmişti.
Şaban, saldırıların "şiddetli darp, keyfi gözaltı, hareket kısıtlaması, erişim engeli, korkutma ve ateş açma" gibi farklı biçimlerde gerçekleştiğini aktarmıştı.
Gazze’deki soykırım süreciyle eş zamanlı olarak Batı Şeria’da da artan İsrail saldırıları, son iki yılda 1063 Filistinlinin ölümüne, yaklaşık 10 bin kişinin yaralanmasına yol açtı. Aynı dönemde 1600’ü çocuk olmak üzere 20 binden fazla kişi gözaltına alındı.
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da 9 Filistinliyi gözaltına aldı
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentinin güneyinde yer alan Kabatiye beldesinde bir eve baskın düzenledi.
Evde arama yapan askerler, 3'ü kardeş 4 kişiyi gözaltına aldı.
İsrail güçleri ayrıca kasabada evine baskın düzenlediği Muhammed Ebu er-Rub'u ağır şekilde darp etti.
Kaynaklar, Ebu er-Rub'un evinin eşyalarını dağıtan ve tahrip eden askerlerin 12 bin şekel (4 bin dolar) civarında parasına da el koyduğu bilgisini verdi.
Görgü tanıkları da İsrail güçlerinin, Cenin kentinin batısındaki Yabed kasabasında evine baskın düzenlediği 3 kişiyi gözaltına aldığını aktardı.
Tubas kentinin güneyindeki El-Faria Mülteci Kampına zorla girerek Muhyi Ebu Davud isimli genci gözaltına alan askerler, Filistinlinin evindeki eşyaları tahrip etti.
Beytüllahim kentinin doğusunda da Abidiyye kasabasına giren İsrail güçleri Mutez Akil Ebu Serhan isimli Filistinliyi gözaltına aldı.
Gazze'ye yönelik saldırıların başlamasından bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te 1600'ü çocuk 20 binden fazla Filistinli İsrail tarafından gözaltına alındı.
Bu sayıya, savaş sırasında Gazze Şeridi’nden alınan binlerce kişi de dahil değil.
Filistin, İsrail'in hapishanelerindeki esirlere yönelik suçlarını durdurmak için harekete geçme çağrısı yaptı
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in İsrail hapishanesindeki Filistinlileri aşağılayan görüntüleri paylaşarak idam çağrısında bulunmasına dair yazılı açıklama yaptı.
Bakanlığın açıklamasında, İsrail hükümeti ve Ben-Gvir'in, hapishanelerindeki Filistinli esirlere karşı savaş suçları, baskıcı politikalar ve sistematik kötü muamelede bulunduğu belirtildi.
İsrail ve sömürgeci sisteminin keyfi tutuklama ve işkenceyi savaş aracı olarak kullandığı aktarılan açıklamada, İsrail'in Filistinli esirlere karşı işlediği suçların "uluslararası hukuka göre hesap vermeyi ve cezalandırılmayı gerektiren savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" olduğu vurgulandı.
Açıklamada, İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin hapishanelerdeki Filistinli esirleri ziyaret etmesini engellemeye devam etmesi ve esirleri aile ziyaretlerinden mahrum bırakması, "uluslararası insancıl hukukun ve Cenevre Sözleşmeleri'nin açık bir ihlali" olarak değerlendirildi.
İsrail'in hapishanelerde Filistinli esirlere karşı "işkence, mahrumiyet, kasıtlı tıbbi ihmal, toplu cezalandırma ve yavaş yavaş öldürme" gibi "suç" niteliğinde uygulamalar yaptığı belirtilen açıklamada, bu uygulamaların, İsrail'in bulundukları her yerde Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırımın bir uzantısı olduğuna işaret edildi.
Bakanlığın açıklamasında, uluslararası topluma ve kurumlarına, Filistinli esirlere yönelik bu politikaların ve işlenen suçların önlenmesi ve durdurulması için acilen harekete geçmeleri çağrısında bulunuldu.
Esirlerin hayatlarından ve güvenliğinden tamamen İsrail hükümetinin sorumlu tutulduğu açıklamada, uluslararası toplumun sessizliğinin, İsrail'i suçlarını ve onlara karşı sistematik ihlallerini sürdürmeye teşvik ettiği vurgulandı.
İsrail basınında çıkan görüntülerde, hapishanedeki çok sayıda Filistinlinin avluda elleri arkadan bağlı şekilde yüzüstü yerde yattığı görülmüştü.
Avludaki İsrail bayrağı önünde yüzüstü yatırılan tutuklulara işaret eden Ben-Gvir, Filistinli tutuklulara en asgari koşulları uyguladıklarını söylemişti.
Filistinli tutuklulara en asgari koşulları uygulamakla övünen Ben-Gvir, "Yapılması gereken bir şey daha var; idam cezası." ifadesini kullanmıştı.
İsrail, Hamas'ın teslim ettiği 3 cesedin kalıntılarının Gazze'deki esirlere ait olmadığını iddia etti
Tel Aviv'deki Ebu Kabir Adli Tıp Enstitüsü, yapılan kimlik tespit çalışmalarının teslim edilen 3 cesedin kalıntılarının İsrailli esirlerden hiçbiriyle eşleşmediğini ortaya koyduğunu savundu.
İsrail basını, Hamas'ın, İsrail tarafını ceset kalıntılarının kimliğine ilişkin netlik olmadığı konusunda önceden bilgilendirdiğini de aktardı.
Hamas, dün gece İsrailli esirlere ait olduğu düşünülen 3 cesedin kalıntılarını Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) heyetine teslim etmişti.
Kızılhaç heyetinin teslim aldığı kalıntılar, kimlik tespiti için Tel Aviv'deki adli tıp kurumuna gece saatlerinde ulaştırılmıştı.
Gazze'de 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması kapsamında hayattaki İsrailli esirlerin teslim edilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde 28 İsrailli esirin cesedi kalmıştı.
Hamas daha önce anlaşma kapsamında İsrail'e 19 ceset teslim etmişti. İsrail ise yapılan testler sonucunda cesetlerden birinin Gazze'de kalan herhangi bir esire ait olmadığını, birinin ise daha önce alınan bir esire ait ceset parçaları olduğunu iddia etmişti.
Gazze Şeridi'nde İsrailli esirlere ait 11 cesedin kaldığı aktarılmıştı.
Filistin: Gazze'deki ateşkes İsrail'in ihlalleri nedeniyle çok kırılgan
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, İsrail'in Gazze'de Filistinlilere karşı 700 günden fazla süren saldırılarıyla ilgili olarak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yanı sıra BM Güvenlik Konseyi Başkanı'na ve BM Genel Kurulu Başkanı Annalena Baerbock'a birer mektup gönderdi.
Mansur, mektubunda, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin son derece kırılgan olduğunu ve işgalci güç İsrail tarafından ciddi ve tekrarlanan ihlallerle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Daimi Temsilci Mansur, İsrail işgal güçlerinin son üç haftada Gazze'deki ateşkesi yüzlerce ihlal ettiğini ve bunun sonucunda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 211 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, altyapının geniş çaplı tahrip edildiğini dile getirdi.
Mansur, uluslararası toplumu, Filistin halkının acılarını hafifletmek, iyileşme ve yeniden inşa sürecini kolaylaştırmak ve İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesini hızlandırmak amacıyla, ateşkes anlaşmasının ihlallerini derhal ve tamamen durdurmaya, anlaşmanın sürdürülebilirliğini ve uygulanmasını sağlamaya çağırdı.
BM Daimi Temsilcisi Mansur, ateşkesin kalıcı ve kapsamlı olması, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanını kapsaması gerektiğini vurguladı.
Mansur, İsrail'in uluslararası hukuku ve BM kararlarını açıkça hiçe sayarak yasa dışı yerleşim birimlerini sistematik olarak genişletmeyi sürdürdüğüne işaret etti.
İsrail ordusu, Gazze'de sık sık ateşkesi ihlal ediyor.
Gazze'de ateşkes anlaşması
İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'te başlattığı ve 2 sene süren soykırımda yaklaşık 69 bin Filistinli hayatını kaybederken, 170 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze Şeridi'nde altyapının yüzde 90'ı yerle bir edildi.
ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da devam eden müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da anlaşma imzalanırken İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'de devreye girmişti.
İsrail ordusunun anlaşmada belirtildiği üzere "sarı hat"ta çekilmesinin ardından Gazze Şeridi'nde ateşkesin aynı gün 12.00 itibarıyla yürürlüğe girdiği açıklanmıştı.
Hamas'ın ateşkesi ihlal ettiğini öne süren İsrail'in 28 Ekim akşamdan 29 Ekim sabahına kadar Gazze'nin farklı bölgelerine düzenlediği şiddetli saldırılarda 46'sı çocuk 104 Filistinli hayatını kaybetmiş, 253 kişi de yaralanmıştı.
İsrail ordusu, şiddetli saldırıların ardından, 29 Ekim'de Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden uygulanmaya başlandığını duyurmuş, İsrail basınındaki haberlere göre ateşkes yerel saatle 10.00'da (TSİ 11.00) başlamıştı.



