11 Ağustos 2017… Trabzon’un Maçka ilçesi, o gün hem kahramanlığın hem de vefanın en ağır bedelini ödedi. Henüz 15 yaşındaki Eren Bülbül ile Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik, bölücü terör örgütünün hain saldırısında şehit düştü.
Bugün, o kara günden bu yana tam sekiz yıl geçti.
Eren Bülbül, 1 Ocak 2002’de Trabzon’un Maçka ilçesinde, Hasan ve Ayşe Bülbül çiftinin evladı olarak dünyaya geldi. Babasının vefatından sonra okuluna devam ederken, yaylalarda ve bahçelerde çalışarak evin geçimine katkı sağlamaktaydı. Trabzonspor’a olan sevdasıyla bilinen, çevresinde güler yüzü ve çalışkanlığıyla tanınan Eren, o meşhur fotoğrafıyla hafızalara kazındı: Sırtında odun küfesi, gözlerinde Karadeniz’in masmavisi ve tertemiz bir umut…
Ve sosyal medyada paylaştığı o cümleyle milyonların yüreğine dokundu: “Biri de çıkıp demiyor ki iyi ki varsın Eren.”
11 Ağustos’ta, güvenlik güçlerine rehberlik ederken, hain kurşunlar Eren’i hedef aldı. Yaralı halde Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi’ne kaldırıldı maalesef kurtarılamadı. Ertesi gün, Maçka Merkez Camii’ndeki cenaze töreninin ardından, babasının yanına defnedildi. O gün orada bir başka kahraman daha vardı: Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik…
1976’da Hatay’ın İskenderun ilçesinde doğan Ferhat Gedik, görev aşkıyla sayısız operasyona katıldı. Maçka’da ise son görevinde, Eren’in üzerine kapanarak bedenini siper etti. Kendi doğum günü olan 12 Ağustos’ta memleketinde toprağa verildi. Şehadet, bazen bir çocuğun cesaretiyle, bazen bir askerin fedakârlığıyla milyonların yüreğini kazınır. O gün her ikisi de bu milletin yüreğine altın harflerle yazıldı.
Onların isimleri sadece mezar taşlarına yazılmadı... Okullar, gençlik merkezleri, kütüphaneler, camiler, Türk Hava Yolları filosuna katılan “Maçka” isimli uçak… İçişleri Bakanlığı’nın “Eren Operasyonları"...
Hain saldırının failleri tek tek etkisiz hale getirildi. “Sorej” kod adlı Mehmet Yakışır, PKK’nın sözde Karadeniz bölge sorumlusu olarak 15 Temmuz 2018’de Gümüşhane’de ölü ele geçirildi. Diğerleri ise 2018 baharında gerçekleştirilen operasyonlarda yok edildi.
Bu topraklarda yaşayan herkes bilir: Vatan, toprağa düşen canlarla daha da kutsallaşır. Eren ve Ferhat Başçavuş, bu milletin namusu olan bayrağı yere düşürmemek için canlarını feda ettiler.
Ve biz biliyoruz ki, her ağustosun ortasında, Maçka’nın dağlarında, Karadeniz’in rüzgârında şu söz yankılanmaya devam edecek: İyi ki varsın Eren… İyi ki varsın Ferhat Başçavuş