Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2024 yılı itibarıyla doğurganlık hızının 1,48’e gerilemesiyle, nüfusun yenilenme düzeyinin oldukça altına inildiği vurgulanan yazıda, bu durumun önüne geçmek için çocuk bakım hizmetlerinin hem niteliğinin hem de erişilebilirliğinin artırılacağı belirtildi. Bu doğrultuda, özellikle 7 gün 24 saat hizmet esasına göre çalışan kamu kurum ve kuruluşlarında (emniyet, adliye, hastaneler gibi) yeterli kapasitede kreş ve gündüz bakımevleri oluşturulması isteniyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu adımın Nüfus Politikaları Kurulu tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan yapısal reformlardan biri olduğunu vurguladı. Yılmaz, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesiyle birlikte çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması, doğum sonrası kadın istihdamının desteklenmesi ve genç çiftlerin çocuk sahibi olmasının önündeki engellerin kaldırılması yönünde kararlı adımlar atıldığını belirtti.
Yılmaz, “Kamu kurumlarımızın bu düzenlemeyi hızla hayata geçirerek çalışan ailelerimize destek olması hem sosyal adalet hem de nüfus politikalarımız açısından son derece önemlidir” dedi.
Tasarruf Genelgesi kapsamında etkin kaynak kullanımı vurgusu
Yazıda ayrıca, kamu kaynaklarının verimli ve ekonomik kullanımı amacıyla yeni kreş yapılmadan önce kamuya ait uygun taşınmazların değerlendirilmesi gerektiği, yeni inşaat veya kiralama işlemlerinde ise Hazine taşınmazlarının olup olmadığının araştırılması gerektiği ifade edildi.
Söz konusu düzenlemenin, doğurganlık hızındaki düşüşe yapısal ve sürdürülebilir bir çözüm getirme amacını taşıdığı ifade edilirken, yeni kreşlerin en geç yıl sonuna kadar faaliyete geçirilerek Cumhurbaşkanlığı’na bildirilmesi gerektiği de vurgulandı.