Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Kayseri’de meydana gelen Meliha Keskin cinayetinin ardından toplumsal vicdanda büyük yankı uyandıran bir açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde gerçekleştirilen üç Körfez ülkesine yönelik ziyarette heyette yer aldığını belirten Ersoy, ülkeye duyulan sevgi ve saygıyı yurt dışında gözlemlemenin mutluluğunu yaşarken, memleketinde yaşanan vahşi cinayeti öğrendiğinde “tarif edilemez bir üzüntü” hissettiğini söyledi ve paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Kıymetli dostlarım,
Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber üç körfez ülkesine yapılan ziyareti kapsayan heyette ben de vardım. Ülkemize gösterilen saygıyı ve sevgiyi o topraklarda gözlemleyebilmenin mutluluğunu yaşarken kendi memleketimizde yani Kayseri’de meydana gelen insanlık dışı bu cinayeti öğrenince kelimelerle anlatamayacağım bir ruh haline büründüm.Eski eşi tarafından vahşice katledilen Meliha Keskin ismindeki kardeşimizin başına gelen bu korkunç olayı düşünürken yakın bir akrabamın başına gelmişçesine üzüntü ve keder duydum. Son günlerde bu tip cinayetlere ne yazık ki çok fazla şahit oluyoruz.
Şu veya bu sebeple kadınlara ve çocuklara karşı yapılan suçları kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Geçtiğimiz günlerde İtalya Devlet Başkanı Giorgia Meloni ismindeki bir hanımefendinin kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda en ağır cezanın verilmesi yönündeki teklifinin tüm İtalyan meclisi tarafından kabul edilerek yasalaştığını gördüm.
Bu korkunç cinayetin yaşandığı Kayseri ilinin bir milletvekili olarak İtalya’da yasalaşan bu kanunun yani kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda en ağır cezanın hiçbir indirim maddesi uygulanmadan kanunlaşabilmesi için önce bireysel olarak çalışma yapıp daha sonrasında ise yaptığım bu çalışmayı partimizin kıymetli lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye sunarak bu yönde bir kanunun Türkiye’de çıkarılabilmesi için var gücümle çalışacağımı bilmenizi isterim.
Hiçbir gerekçe hayatının bir bölümünü beraber geçirdiğin kişiyi öldürme hakkını kimseye veremez. Bu konuyu, konunun arkasında ve yanında hangi isim ve makam olursa olsun sonuna kadar takip edeceğimden de hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın. Toplumda işlenen suçlara karşı verilen cezaların yetersiz olduğu algısı ne yazık ki kök salmaya başladı. Bu algıyı tersine çevirmek için mücadele etmek sizlerin oyuyla milletvekili seçilen şahsımın önce Kayseri’ye sonrasında tüm Türkiye’ye karşı namus borcudur.
Namus borcu sözünün ağırlığını bilen bir kardeşiniz olarak bu uğurda vereceğim mücadelemin azminden lütfen emin olun.
Saygılarımla."



