Brezilya'nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında yayımlanan rapor, Germanwatch, NewClimate Institute ve Uluslararası İklim Eylem Ağı (CAN International) tarafından hazırlandı.
Paris İklim Anlaşması'nın 10. yılında emisyonlardaki düşüşe ve yenilenebilir enerjideki artışa rağmen, rapor iklim dönüşümünün anlaşma hedeflerini karşılamak için hala yetersiz kaldığını vurguluyor. Endeks, ülkelerin performansını sera gazı emisyonları, yenilenebilir enerji, enerji kullanımı ve iklim politikası olmak üzere 4 kategoride değerlendiriyor.
Buna göre, hiçbir ülke tüm kategorilerde yeterli ilerleme kaydetmediği için "çok yüksek" seviyesine ulaşamadı ve önceki yıllarda olduğu gibi ilk 3 basamak yine boş kaldı.
Yenilenebilir enerji alanında "çok yüksek" puan alan 3 ülkeden biri olan ve açık deniz rüzgar yatırımlarında lider konumdaki Danimarka, genel sıralamada 4'üncü sıradaki yerini korudu ancak toplam performansta "çok yüksek" derecelendirmeye erişemedi.
Danimarka'yı, kömür kullanımını geçen yıl tamamen sonlandıran ve bir basamak yükselerek 5. sıraya yerleşen Birleşik Krallık izledi. Ancak ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki "düşük" performansı zayıf noktası olarak öne çıkıyor.
Fas, yenilenebilir enerji dışındaki tüm kategorilerde "iyi" performans göstererek 6. sıraya yerleşti. Kişi başına emisyonların hala çok düşük olması, toplu taşımaya yapılan yatırımlar ve 2035 için açıklanan yeni iklim hedefi dikkat çekiyor.
G20'de yalnızca bir ülke "iyi" kategorisinde
Endeksin son 3 sırasında ise Suudi Arabistan, İran ve ABD yer aldı. Bu 3 ülkenin aynı zamanda fosil yakıt üreticileri olması dikkat çekti.
Küresel emisyonların yüzde 75'inden sorumlu G20 ülkeleri arasında yalnızca Birleşik Krallık "yüksek" puan aldı. G20 üyesi 10 ülke hala "çok düşük" kategorisinde, Güney Afrika, Endonezya ve İtalya ise "düşük" seviyede yer aldı.
Dünyanın en büyük emisyon kaynağı Çin, bir basamak yükselerek 54. sıraya yerleşti. "Elektro-devlet" olma yolundaki ilerlemelere rağmen hala "çok düşük" seviyesinde kalan ülke yalnızca iklim politikası kategorisinde "yüksek" puan alabildi. Elektrikli araç, batarya ve yenilenebilir enerji yatırımlarındaki hızlı büyümeye karşın, fosil yakıt üretimindeki artış genel performansı aşağı çekiyor.
Bir diğer büyük emisyon kaynağı Hindistan, sıralamada en çok gerileyen ülkelerden biri olarak 23. sıraya düştü ve "orta düzeyde" performans gösterdi.
Avrupa Birliği'nin ise bu yıl endekste 3 sıra birden gerilemesi dikkati çekti.
Türkiye'nin sıralamadaki yeri değişmedi
Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, Türkiye'nin performansına ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:
"Türkiye, CCPI'da yerinde sayan bir ülke. On yıldır endeksteki yeri 'düşük' veya 'çok düşük' performans gösteren ülke grupları içinde. Bu sene 52. sıradaki Türkiye, sera gazı salımları ve enerji kullanımı kategorilerinde 'düşük', iklim politikası kategorisinde 'çok düşük', yüksek potansiyeline rağmen yenilenebilir enerji kategorisinde bile 'orta' düzeyde performans gösteriyor. Bu sıralama şaşırtıcı değil çünkü 2035'e kadar emisyonlarını artırmayı öngördüğü bir iklim hedefi sundu ve kömürlü termik santrallere devlet teşviki sağlamayı planlıyor."
