MEB'den ara tatil için 'kaldırılabilir' sinyali geldi. İki günlük Mardin ziyaretini takip eden gazetecilere açıklamalarda bulunan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2019 yılından bu yana uygululanan ve eğitim dönemi içerisinde iki defa birer hafta şeklinde yapılan ara tatilin kaldırılacağı mesajını verdi.

Liselerdeki eğitim süresinin şimdilik beklemede olduğunu kaydeden Tekin, adrese dayalı kayıt sistemini delen velilerle ilgili de yeni tedbirler alacaklarını söyledi.

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in değerlendirmeleri şöyle:

ZORUNLU EĞİTİM KISALACAK MI?

Şimdi burada bir realite var. 12 yıllık eğitim içerisinde, bundan 15 yıl önce bilgiye erişim şimdiki ile aynı değil. Şimdi çok daha rahat ve hızlı, bilgiye erişiyorlar, öğreniyorlar. Ya televizyondan bir çizgi filmden ya bir belgeselden ya sosyal medyadan ya internetten ya yapay zekadan öğreniyor. Hazır bulunuşlukları yüksek. Bu açıdan 20 yıl öncenin öğretim süreleri ile bugün aynı değil. Bunu bir kenara koymak lazım.

Diğer bir konuda bizde 12 yılık zorunlu eğitimi bitirme yaşı 18 /19 civarı. Bir yıl üniversiteye gitmediğini farz edelim. Gençlerin büyük kısmı artık bir daha sınava giriyor. Bu bir yıl bekledim, oldu 20. Bir lisans programına gitti, oldu 24. Bitirdi, işe girdi, ortalama 26 yaş. Bunları düşündüğünüzde, bu gizli işsizlik filan gibi şeyleri de ele aldığınızda, bunu bir tartışmak, konuşmak lazım. Bunu sadece biz tartışmıyoruz. Dünyada da bu yaşı aşağı çekmemiz lazım diyorlar ve bu zorunlu eğitim süresini yoğun şekilde tartışıyorlar. Bizim de buna bir dikkat kesilmemiz gerekiyor.

Tatil9

"BU HAKKI VEREBİLMELİYİZ"

Şimdi mesela niye İngiltere'de ya da başka bir yerde on altı yaşında çocuk Harvard'a, Oxford'a gidiyor da bizim çocuğumuz niye üniversiteye gitmesin? Yani bu hakkı verebilmeliyiz. Benim kastettiğim şey, çocuk daha erken sürede kendisine tanımlanan eğitimi alıyorsa alabilsin.

Okul Tatil Aa 1808701

"HAZIRLIK YAPMADAN HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİĞE GİTMEYİZ"

Zorunlu eğitim süresine ilişkin iyileştirmeler veya düzenlemelerle ilgili süreç rafa kalkmadı ama bu yönde atılacak her adım eğitim-öğretim sistemini çok yakından etkileyeceği için artıları ve eksilerini çok detaylı şekilde analiz etmek, hazırlıklar yapmak, bazı tedbirleri almak gerekiyor. Tedbir almadan, hazırlık yapmadan herhangi bir değişikliğe gitmeyiz.

Biz hiçbir model açıklamadık ama kamuoyunda konuşulan 4+4+3+1 veya 4+4+2+2. Peki, iki yıl zorunlu olursa akademik eğitime devam edecek öğrenciyi nasıl belirleyeceksiniz? Bu sefer mesleki eğitim altyapısının ya da diğer lise türleri altyapısının aşağıdan hazır olması lazım. Biz bütün bu hazırlıkları yapmak zorundayız. Beraberinde, öğretmenlerin norm durumu, kız çocuklarının okullaşması gibi başka meseleler de var.

Tatil7

"ACELEYE GETİRİLECEK BİR KONU DEĞİL"

Birkaç yıl sonra bu hazırlıklar bittiğinde, konu paydaşlarla tartışılır, istişare edilir sonra karar verilebilir. Bunların hepsini konuşurken “bugün karar alıyoruz, yarın uygulanacak” gibi bir durum yok. Ama şu an bu konu aceleye getirilecek bir konu değil.

Tekrar söyleyeyim burada mesele zorunlu eğitimin süresinden ziyade zorunlu eğitimi tamamlama yaşı asıl oradan bakmak lazım. Yoksa biz süre konusunda, tartışalım, kamuoyunu dinleyelim derken sanki verdiğimiz bilgileri ya da çocuğa kazandırdığımız becerileri azaltalım ya da süreyi azaltalım demiyoruz.

Tatil Basliyor Aa 2060234-1

“İYİ OKULLA KAYIT OYUNU” MERKEZDEN ENGELLENECEK

Geçen yıl şube ve öğretmen seçimine ilişkin bir düzenleme yaparak bunları merkezden belirledik. Örneğin, bir mahallede, sokakta iki tane okul var. Okullardan birisinde ilkokulda, üç veya beş tane birinci sınıf şubesi var. Burada 5 öğretmen var, birisinin adı çevresinden veya başka bir nedenle duyuluyor. Herkes geliyor çocuğunu o öğretmene yazdırmaya çalışıyor, tartışmalar oluyordu. Geriye kalan dört öğretmen refüze ediliyor, onurları kırılıyor. Biz, şimdi geçen yıl, okulun adres bölgesinde yaşayan çocukları otomatik olarak kaydettik, öğrencileri şubelere dağıtırken de 18-20 tane parametre geliştirdik. Öğrencilerden, hangisinin A hangisinin B şubesine ya da C şubesine kayıt olacağına artık bilgisayar karar veriyor. Hiç kimse karışmıyor. Kayıt bitiyor. Okullar açılmadan kayıt sınıf listesi açıklanıyor.

Bu değişiklikten öğretmenlerimiz inanılmaz mutlu. Şimdi bunun ikinci adımını yapacağız.

Üniversitede 3 yıllık eğitim dönemi gelecek yıl başlıyor
Üniversitede 3 yıllık eğitim dönemi gelecek yıl başlıyor
İçeriği Görüntüle

Burada da bu sokakta iki tane okul var diyelim. Biri, bir şekilde reklamını yapıyor, diğeri yapamıyor. Bundan dolayı, o okula kimse gitmek istemiyor. Şimdi biz okulları, yatırım planına koyarken, İçişleri Bakanlığı'ndan aldığımız adresleri, nüfus kayıt sistemindeki verilere göre; mesela o mahallede ne kadar öğrenci var, ne kadar yeni başlayacak öğrenci var, bunu hesap ederek yatırım yapıyoruz. Örneğin, bu sene 100 öğrenci başlayacak, 50’si bir okula, 50’si diğerine. Şimdi ben bir plan yaptım ama bu okullardan biri biraz öne çıkınca ve daha fazla tercih edilmeye başlanınca, bazı veliler birinin evinde çocuğunu, misafir gösteriyor ve o okula kayıt yaptırıyorlar. Bu sefer ne oluyor? Okulların birinde derslik başına öğrenci sayım 15'e düşüyor, diğerinde 40'a çıkıyor. Bu doğru değil. Şimdi bununla ilgili Bakanlığımız ile İçişleri Bakanlığı ortak bir yazılım geliştiriyor. O yazılımında da bazı parametreler olacak. Yani, bir okula adrese dayalı olarak kayıt yaptırma hakkı olan veliler, çocuğunu o okula kayıt yaptırabilecek. O okula adres dışı fazladan öğrenci kaydı yaptırılmasını merkezi olarak engelleyeceğiz. Böylece okul müdürlerimizin bu tür taleplere ilişkin üstlerindeki baskıyı da kaldırmış olacağız.

Tatill5

LGS’DE DEĞİŞİKLİK

Şu an gündemimizde kademeler arası geçişle ilgili bir değişiklik yok.

AKADEMİYE 10 BİN ALIM

Norm güncelleme takvimimiz Kasım ayı. 24 Kasım'da yaptığımız 15 bin atamasından sonra norm güncellemeleri yapılacak. Aralık ayı içerisinde 10 bin öğretmen atamasına ilişkin ihtiyaç duyduğumuz alanlar baz alınarak branş dağılımını açıklarız.

Yeni norm güncellemesi yapmadık ama son atamamızda en çok atama yapılan 5 branş sınıf öğretmenliği, özel eğitim, din kültürü ve ahlak bilgisi, okul öncesi ve İngilizce.

EK ATAMA TALEPLERİ

Ek atama, mevzuat açısından mümkün değil. Şimdi 2024 yılında yapılan KPSS'ye ilişkin ek atama isteniyor. Yani 2024'te sınav yapıldı, 2025'te başka bir sınav yapıldı. Bizim, 2024'te yapılan sınavla şimdi bir atama yapmamız hukuki açıdan mümkün değil.

AKADEMİ HAZIRLIKLAR

Akademide şu anda 7 ilde zaten merkezlerimiz hazır. Biz kamuya ilave külfet getirecek bir şey yapmadan hazır binalarımızı efektif kullanmak üzere bu işleri yürüyoruz.

Burada hemen hemen hepsi konaklamalı ama bazıları konaklamalı olmayacak. Ankara ile İstanbul'daki konaklamalı değil. Başka seçenekler üretebiliriz orada. Buna bakacağız, olabilir mi, olamaz mı, nasıl olur…

ÖZEL OKULLARIN DENETİMİ

Bakanlığın verdiği ücretsiz ders kitaplarının özel okullarda okutulması ve velilere ek külfet oluşturulmaması konusunda, Teftiş Kurulu Başkanlığımız özel okullarda ani denetimler yapıyor. Bakanlık kitapları veriyor çünkü. Niye vatandaşın çocuğundan bunun için ek ücret alınsın. Buna izin vermeyiz.

Tatil5

BİLSEM’LER

Çok fazla BİLSEM vardı. Burayı bir masaya yatıralım dedik ve azaltıyoruz. Müsteşarken başladığımız, TÜBİTAK'la ortak Yerli Zeka testi vardı. Türkiye'deki, akademisyenlerle yerli ve milli bir zeka testi geliştirdik. Şimdi onu mesela revize edip ihraç etmeyi düşünüyoruz.

ARA TATİL KALKACAK MI?

Bu konuda velilerden çok talep geliyor, çalışan anne ve babalar, sorun yaşıyor. Çocuk tatil sonrasında tekrar okula gitmek istemiyor. Yine , öğretmenlerimiz ara tatil sonrası çocuğun okula adaptasyonu zor oluyor diyor. Bu konuda iki yıldır, analiz yapıyoruz. Bu yıl da yapacağız. Ondan sonra değerlendireceğiz.

ALAN SINAVI YAPMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ YENİ BRANŞLAR VAR MI?

Şöyle, biz ÖSYM ile sürekli irtibat halindeyiz. ÖSYM'nin teknik kapasitesi itibariyle yapabileceği, her alanda biz yapmak istiyoruz. ÖSYM, bu yıl 1-2 branşta daha yapabiliriz dedi. Çalışıyorlar.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ZORUNLU OLACAK MI?

Okul öncesi eğitimi yaygınlaştıracağız dedik ve yaygınlaştırıyoruz. Şu anda her yerde altyapımızı oluşturuyoruz. Her yatırım programımızda okul öncesiyle ilgili yatırımlar koyuyoruz. Okul öncesinin zorunlu olması, bunun altyapısı oluşturulmadan yapılabilecek bir şey değil. Ama biz şu anda epeyce kontenjan oluşturduk.

ÖZEL REHABİLİTASYON MERKEZLERİNE İLİŞKİN BİR ÇALIŞMANIZ VAR MI?

Burada yaşanan sorunların, suiistimallerin giderilmesi için düzenlemeler yaptık. Müsteşarlığım döneminde mesela o zamanki teknoloji ile avuç içi damar okuma sistemini uygulamaya aldık. Sektörde yer alan bazı kurumlar dava açtı, onu iptal ettirdiler. Şimdi ben tekrar bakan olarak başladıktan sonra dedim ki burasını çözmemiz lazım. Bir yazılım yapıldı. Bu yazılımın ihtiyaç duyduğu donanım için de tartışma olmasın diye kamu şirketi olan Telekom'la anlaştık. Telekom’un teknik donanım işiyle ilgilenen şirket İnnova, bize diyor ki ‘bu yazılımın doğru sonuçlar vermesi için ihtiyaç duyduğu donatım malzemesi bu, bu merkezlerde olmalı, bunun dışında piyasadan alınabilecek diğer donatım malzemelerine biz garanti vermeyiz. Neyin garantisini vermeyiz diyorlar. Bu cihaz başka bir firmanın, oraya ne yüklendi, ne oldu, çocuk oraya geldi mi gelmedi mi bilemeyiz ve biz bunu kabul etmeyiz’ diyorlar.

Ancak burada bazı kurumlar, ‘İnnova”nın cihazına fiyatı yüksek diyerek itiraz ediyor. Ancak Telekom, ‘bu cihazın sistemi yüzde 100 verimli çalışacağını, diğerleri ile sistemin çalışmayabileceğini” belirtiyor. Bakanlık olarak biz de “sahtekarlıkları” engellemek istiyoruz. Aslında bir defaya mahsus alınacak bu cihaz ile sorun çözülecek.

AÇIK UÇLU SORU

Test sınavlarında, ilerleyen dönemlerde açık uçlu soruların yöneltilmesine ilişkin çalışmalarımız sürüyor. Aslında pilot olarak uyguluyoruz şu anda. Açık uçlu sınavları değerlendirebilecek bir öğretmen ekibi de oluşturuyoruz. TÜBİTAK'la ortak bir yazılımla beraber çalışıyoruz. Bu çalışmalar uzun vadede bizim işimize yarayacak.

RUHBAN OKULU

Heybeliada Ruhban Okulunu ilişkin, Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanlığının süreci belirlemesinin ardından; Milli Eğitim Bakanlığı alınan kararı hayata geçirmek üzere gerekeni yapacaktır.

DEZAVANTAJLI BÖLGELERDEKİ ÖĞRENCİLER İÇİN BİR ÇALIŞMANIZ VAR MI?

Tüm dünyada eğitimde en sık karşılaşılan sorunların başında eğitime erişim ve fırsat eşitliği geliyor. Bakanlık olarak biz de dezavantajlı bölgeler başta olmak üzere tüm bölgelerde eğitimde erişim ve kaliteyi artırmak için çok sayıda çalışma yürütüyoruz. Taşımalı eğitim, pansiyonlar, burslar, okul yemekleri; ücretsiz ders kitabı ve yardımcı materyaller hazırlanması, Geçici Köy Ana Sınıfı, Taşıma Merkezinde Ana Sınıfı, Evde Okul Öncesi Eğitim, mevsimlik tarım işçileri ile göçer/yarı göçer ailelerin çocuklarına yönelik saha sınıfları ve Mobil Ana Sınıfı gibi faaliyetlerle, çocuğun doğduğu yer, aile geliri ve yaşam koşulları ne olursa olsun nitelikli ve güvenli eğitime adil erişimi sağlamaya çalışıyoruz.

Muhabir: DİLRUBA KOÇAK