Geçtiğimiz Nisan ayında bir yıllık duraklamanın ardından 350 baz puanlık faiz artışıyla dikkat çeken TCMB, bu ayki toplantıda herhangi bir değişikliğe gitmedi. Böylece, politika faizi ikinci ayda da mevcut seviyesinde korunmuş oldu.

Mayıs ayında enflasyonun ana eğiliminde gerileme görüldüğü ve Haziran ayına ilişkin öncü verilerin bu eğilimin sürdüğüne işaret ettiği vurgulandı. Öte yandan, yurt içi talepteki yavaşlamanın belirginleştiği ifade edilirken, Ortadoğu'da yaşanan jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticaretteki korumacılık eğilimlerinin enflasyon görünümü üzerindeki potansiyel etkilerinin dikkatle izlendiği kaydedildi.

Edirne'de kullanılmayan araziler "damla sulama" ile tarıma kazandırılıyor
Edirne'de kullanılmayan araziler "damla sulama" ile tarıma kazandırılıyor
İçeriği Görüntüle

TCMB, sıkı para politikası duruşunun süreceğini yineleyerek, “Enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar sıkı duruş korunacaktır” ifadesine yer verdi. Karar metninde ayrıca, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve yurtiçi talep dengelenmesinin dezenflasyon süreci açısından kritik unsurlar olmaya devam ettiği vurgulandı.

Gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranları da sırasıyla %49 ve %44,5 seviyelerinde sabit tutuldu.

Kararın küresel bağlamda önemli bir döneme denk geldiği görülüyor. Dün ABD Merkez Bankası (Fed) de beklentiler doğrultusunda faizleri sabit tutarak, yüzde 4,25-4,50 aralığını korumuştu. Bu gelişmeler, merkez bankalarının temkinli duruşlarını sürdürdüğünü gösteriyor.

Kurul, bundan sonraki faiz adımlarının “enflasyon görünümüne odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı” bir yaklaşımla belirleneceğini vurgularken, enflasyonda belirgin bir bozulma öngörülmesi hâlinde tüm para politikası araçlarının devreye alınacağı mesajını yineledi.

Kararın ardından gözler, önümüzdeki dönemde enflasyon verileri ve yurtiçi ekonomik dengelerde yaşanacak gelişmelere çevrildi. TCMB’nin yaz boyunca faiz politikasında nasıl bir seyir izleyeceği ise piyasalarda merakla takip edilmeye devam edecek.

Muhabir: Aslı Akış