MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında iç ve dış siyasete ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Türkiye tarihi bir eşiktedir" diyen MHP Lideri Bahçeli, "Siyasi hayatları boyunca durmadan istasyon değiştirenler fitneye sarılmışlardır. Bunların alayının 5 para etmez ciğerini yakından biliyoruz. Bir kaşık surda fırtına koparan seviyesiz zihniyetlerin Türkiye'nin önü kesme faaliyetleri dikkatle tefsir edildiğinde anlaşılabilecektir. Terörsüz Türkiye hedefine cephe açan siyaset cambazlarının hüviyetlerindeki zayıflığı görüyoruz." ifadelerini kullandı.
MHP Lideri Bahçeli mimarı olduğu Terörsüz Türkiye hedefine ilişkin açıklamalarına şöyle devam etti:
Ülkemiz bir yandan yeni yüzyılı barış, huzur ve kardeşlikle ihata etmenin haklı ve şanlı mücadelesini sürdürüyorken, diğer yandan hareket halindeki cehalet, dalalet ve melanetle biteviye meşgul olmakta, daha doğrusu meşgul edilmektedir. Bunun yürek yaralayan, iç karartan, moral ve motivasyon erozyonuna yol açan pek çok misali vardır ve bütün yönleriyle karşımızdadır. Bir kaşık suda fırtına koparan seciyesiz ve seviyesiz zihniyetlerin Türkiye’nin önünü kesme faaliyetleri dikkatle tefrik ve tefsir edildiğinde ne demek istediğim kolaylıkla anlaşılabilecektir. Siyasi hayatları boyunca devamlı istasyon değiştirerek ne kemiksiz menfaat düşkünü olduklarını belgeleyenler fitnenin silahına sarılmışlardır. Terörsüz Türkiye hedefine cephe açan düzenbaz, fitnebaz ve madrabaz siyaset cambazlarının haysiyetlerindeki zaafı, hüviyetlerindeki zayıflığı görüyor, bunların alayının beş para etmez ciğerini yakından biliyoruz.
"Bölücülüğün kaynağı kuruyor, bundan korkuyorlar"
Çanakkale’den tutun da ta Milli Mücadele’ye varıncaya kadar neyi kazanmışsak, neyi başarmışsak, hangi zaferlere imza atmışsak milli birlik ve kardeşliğimizin muazzez iradesiyle olmadı mı? Üzerimizde oynanan oyunlara, Aramıza sokulmak istenen fitnelere rağmen, Al bayrağımızı yükseltmedik mi? İstiklal onurumuzu yüceltmedik mi Aziz milletimizin tekmil nefer ve fertleri doğudan batıya, kuzeyden güneye kenetlenerek düşman postallarıyla çiğnenen vatanımızı şehit kanlarıyla yıkayarak temizledi mi? İstiyorlar ki, birbirimize küselim ve birbirimizden kopalım. Bekliyorlar ki, evlatlarımızın bayrağa sarılı tabutlarını omuzlarda taşıyalım. Diyorlar ki, analarımız ağlasın, nasılsa ağlayanlar onlardan değil. Diliyorlar ki, eşkıya dağlarımızda gezsin, fidan gibi kınalı kuzularımız toprağın kara koyununa girsin. Tahakkümün zincirleri kırılıyor, bundan ürküyorlar. Bölücülüğün kaynağı kuruyor, bundan korkuyorlar.
"Terörsüz Türkiye, Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır"
Terörün bitişiyle eşzamanlı olarak barış ve huzur kuşağının iç cephemizi saracak olmasından da aşırı derecede rahatsızlık duyuyorlar. Türk ile Kürt’ü düşman etmek üzerine kurulmuş 1,5 asırlık Emperyalist komplo yerle yeksan ediliyor, bundan dolayı uyuşmuş vicdanlarıyla son kozlarını oynuyorlar. Tarih boyunca, “yurduna alçakları uğratmamak uğruna göğüslerini siper eden” bütün şehitlerimizle övünüyoruz.Hiç kimse şehitlerimiz üzerinden istismar parantezi açmaya kalkışmasın. Türk milletinin bağımsız ve onurlu yaşaması için, “bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmiş” kahramanlarımıza minnet duyuyoruz. Hiç kimse minnet duygumuzla boy ölçüşmeye yeltenmesin. Terörsüz Türkiye, Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır. Bu karar ve kararlılığı sekteye uğratmaya, sabote etmeye hiçbir hayasız hamakat ve hamaset siyasetçinin takati yetmeyecektir.
"Terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın; bizim sonumuz da varsın darağacı olsun"
Merhum Hocamız Prof.Dr. Ahmet Süheyl Ünver diyor ki:
“Bu beni alakadar etmez dediğiniz gün bu ülkeye en büyük suikastı yapmış olursunuz. Aksini vatana ve millete hizmet sayarım.”
Türkiye’nin terörden arınması ve arındırılması beni alakadar etmez diyenlerin alayı birden suikastçıdır. Neymiş, bizi yargılayacaklarmış? Neymiş, bizden hesap soracaklarmış? Neymiş, anayasa ve kanunlara göre suç işliyormuşuz. Siz yargılasanız yargılasanız çantacı pespayeliğinizi ve cukka düşkünlüğünüzü yargılarsınız. Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum, yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükûnet bulsun, yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın; bizim sonumuz da varsın darağacı olsun.
"Adaya gidilmesi tarihi bir gelişmedir"
Biz korkuyu korkutalı çok oldu. Bizim sahte korkuluklara eyvallah ettiğimiz de hiç duyulmadı, hiç görülmedi. Kurt izine karışmış çakal izinin sahte meydan okumalarına aldırış etseydik ya ülkümüzden ya da ülkemizden çoktan şüpheye düşerdik. Kurdun takip edeceği yine kurttur, kimin kemik peşinde koşacağının cevabını verecek olanlar da bellidir. Şüphe istisna, güven asıldır. Bizim tarafımız asil Türk milletinin yeridir. Terörsüz Türkiye hedefinin en ciddi muhataplarından birisi İmralı’dır.
TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” Komisyonu’nun geçtiğimiz Cuma günü İmralı’ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar, bu karar doğrultusunda MHP, AK Parti ve DEM Parti’den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihi bir gelişmedir. Bu vesileyle Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Feti Yıldız ile diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum.





