MHP Lideri Devlet Bahçeli, 2017 yılından bu yana devam eden iç savaşın Sudan’ı derin bir sistemsel çöküşe sürüklediğini ifade ederek şu sözleri kullandı:
“Sistemsel çöküş neredeyse kaçınılmazdır. 2017 tarihinden bu yana Sudan’da hüküm süren iç savaşın ağır bedelini masum siviller hak, canıyla, kanıyla ödemiştir.”
MHP Lideri Devlet Bahçeli çatışmaların artık bir insanlık trajedisine dönüştüğünü vurgularken, “Sudan’daki yaşananlar katliamdır.” ifadesiyle yaşanan vahameti dile getirdi.
Ayrıca uluslararası topluma çağrıda bulunarak, bölgede barışın ve istikrarın sağlanması için acil ve etkili adımlar atılması gerektiğini söyledi.
"Orta Doğu’dan Kafkaslara, Afrika’dan Güney Amerika’ya, Karayipler’den Güney Asya’ya kadar toplumlar ve devletler âdeta bir girdabın içinde kıvranmaktadır.
2020 tarihinden bu yana Sudan’da hükûmet güçleriyle Hızlı Destek Kuvvetleri arasında devam eden iç savaşın ağır bedelini ise maalesef masum sivil halk canıyla, kanıyla ödemiştir.
Siyasi ve ekonomik çıkar merkezli, aynı zamanda dış tahrikli kanlı boğuşmaların, Sudan’ın egemenliğini ve bunun yanı sıra mücavir ülkelerin siyasî ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiği ortadadır.
Sudan’da işlenen insanlık suçlarını en güçlü şekilde kınıyor, bu ülkenin bir an evvel kalıcı barış ve huzur ortamına kavuşmasını temenni ediyorum.
Sudan'daki şiddet katliamdır. Maruz kaldıkları katliam Gazze'yi aratmayacak düzeydedir."Savunmasız ve masum insanların dramı, maruz kaldıkları vahşet neredeyse Gazze’yi aratmayacak düzeydedir.
Siyasi ve ekonomik çıkar merkezli, aynı zamanda dış tazyikli kanlı boğuşmaların Sudan’ın egemenliğini, bunun yanı sıra mücavir ülkelerin siyasi ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiği ortadadır.
Sudan’da işlenen insanlık suçlarını kınıyor, bu ülkenin birliğe, dirliğe, iç barış ve huzur ortamına bir an evvel kavuşmasını temenni ediyorum.
Geçtiğimiz Mayıs ayında hayatını kaybeden meşhur bir siyaset filozofu savaşlar ve çatışmalar hakkında şu görüşleri savunmuştu:
“Hiçbir modern savaş adil bir savaş olamaz.
Adil bir savaş, ulaşılacak iyinin savaşı sürdürmenin yaratacağı kötülüklere göre daha ağır basacağı ve silahlı asker ile silahsız masum halk arasında açık bir ayrımın yapılabildiği savaştır.”
Günümüzde savaşların ve çatışmaların ana sahasında masum insanlar vardır.
Nihayet sivil ve savunmasız insanların tefrik edilmediği, dikkatle ve teferruatla ayrıştırılmadığı, dahası silahların gölgesinden çıkarılmadığı savaşlar adil olmadığı gibi, tam manasıyla cinayettir, toplu katliamdır, kuşkusuz insanlık suçudur.
            
            
                            



