Panelin açılış konuşmasını MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Selim Yurdakul yaptı. Yurdakul, sağlıkta yapay zekâ uygulamalarının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Bugün artık tek tıkla binlerce yıllık bilgiye saniyeler içinde ulaşmak mümkün. Bir yapay zekâ sistemi, bir doktorun hayat boyu edindiği bilgiye ulaşabiliyor. Bu teknolojiyi akıllı telefonlara bile sığdırabiliyoruz,” dedi.
“Ülkemizi üst liglere taşıma arzusundayız. Üniversitelerdeki bilimsel bilgiye sahip hocalar, donanımlı Türk gençliği ve özel sektörün girişimci ruhuyla ülkemizin teknoloji üssü olma hedefi gerçekleşmeli. Türkiye için iş birliği diyoruz. Bizim vizyonumuz çok net. Genel Başkan’ın mesajı çok net: Türk milleti zafer sancağının taşıyıcısıdır.”
Sağlık politikalarında yeni bir perde açıldı…
MHP’de, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin himayesinde “Sağlık Politikalarında Yapay Zekânın Yeri ve Tıbbın Geleceği” paneli düzenlendi. Panel, siyasi partiler arasında bu konuda yapılan ilk etkinlik olma özelliği de taşıdı.
Panelin açılış konuşmasını MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Selim Yurdakul yaptı.
“Bir yapay zekâ, bir doktorun hayat boyu elde ettiği bilgiye ulaşabiliyor.” dedi.
Yurdakul, “Bugün tek tıkla binlerce yıllık bilgiyi öğreniyoruz. Bir yapay zekâ, bir doktorun hayat boyu edindiği bilgiye ulaşabiliyor. Cepteki küçük akıllı telefona bile sığdırabiliyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Dinamik bir sağlık endüstrisi meydana getirmek istiyoruz. Yabancı ürünlere olan bağımlılığı azaltmak önceliğimiz. Yüksek nitelikli insan kaynağını harekete geçirmek gerek. Tam rekabetçi bir sağlık endüstrisiyle ülkemizin tüm dünyaya parmak ısırtacak seviyeye gelmesi lazım. Dışa bağımlılığın azaltılması şart. MHP olarak gelişmeleri yakından izliyoruz, doğru hamleleri belirliyoruz.”
Panelde, Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Prof. Dr. Pınar Özışık, Dr. Ayşe Keleş ve Avukat Melisa Yıldız da sunum yaptı.
Dr. Ayşe Keleş, yapay zekânın üç temel işlevine dikkat çekti:
“Sınıflandırma yapar, benzeyen elemanları bir araya getirir, bir örüntüyü öğrenir. Normalin dışında çok fazla istek geldiğinde oradaki anomaliyi tespit eder. Yapay zekâ, eğittiğimiz verilerle bu işleri öğreniyor. Tıbbî görüntüleme, en yoğun çalışılan alanlardan biri. O kişinin hastalıkla ilgili tanısını koyabiliyor. Nadir görülen hastalıklarda örüntü bakıyor. Hasta olan kişilerin genetik diziliminde tekrar eden örüntüyü tespit edip, hastadır ya da değildir sınıflandırmasını yapıyor ve karar veriyor.”
Prof. Dr. Pınar Özışık ise sunumunda şunları ifade etti:
“Bir hastanın 300-400 kaynaklı parametresini karşılaştıracak, bunu her hasta için yapacak sistemlere ihtiyacımız var. Hepsini birbirine entegre edecek sistemleri eğitecek arkadaşlara da ihtiyacımız var.
Geleceği şekillendirmek istiyorsak çok büyük bir vizyona sahip olmalıyız.”
Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu da artık yeni bir dünya düzeni olduğuna dikkat çekti:
“Sağlıkta verinin hangi aşamalarda olduğu; hastanelerde, sosyal çevrede ve diğer alanlarda bu verileri iyi anlayıp değerlendirmek gerek. Sağlıkta bunu başardığımız gün, savunmada olduğu gibi sağlıkta da devrim yapacağız. Hard diskler, Excel tabloları dönemi bitiyor. Yeni bir dünya, yeni bir yapı var. Bunlarla çalışmak zorundayız. Yapay zekâ bizi değiştirecek ya da biz zorunlu olarak değişeceğiz. Buna hazır olmak gerek.”
Avukat Melisa Yıldız da “Türkiye’nin yapay zekâ yasasına ihtiyacı var mı?” sorusuna ilişkin kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi:
“Türkiye Cumhuriyeti bir yasa hazırlığı içinde. Bu önemli bir adım. Ancak tanımda yalnızca bilgisayar ve robot ifadesi var. Yapay zekâ sistemlerini sadece fiziksel donanım olarak görmek büyük bir eksikliktir. Beraberinde bir yazılım olan tüm yapay zekâ sistemlerini kapsayan, kısıtlayıcı değil, yönlendirici ve güncellenebilir nitelikte düzenlemelere ihtiyaç var. Aksi takdirde belli sistemlerin yarattığı sorunlar büyüyecektir.”
Panelin ikinci aşaması, katılımcıların sorularının yanıtlandığı soru-cevap bölümüyle devam etti.
