Buluşmada konuşan MHP MYK Üyesi Büşra Cin, programın amacının vatandaşlarla doğrudan temas kurmak, onların sorunlarını dinlemek ve çözüm önerilerini yerinde değerlendirmek olduğunu vurguladı.
“Ne mutlu bizlere ki yine bir aradayız; yine milletimizle birlikte aynı sofradayız, halkımızın gönlündeyiz. Bu buluşmalar, sadece bugünü değil, yarının ihtiyaçlarını gözeten millî bir vizyonun parçasıdır.”
diyen Büşra Cin, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen ziyaretlerin büyük bir ilgiyle karşılandığını belirtti.
Konuşmasında “Terörsüz Türkiye” hedefine özel vurgu yapan Cin, bu sürecin bir siyasi proje değil, devlet politikası olduğunun altını çizdi:
“Terörsüz Türkiye demek, bir daha hiçbir annenin gözyaşı dökmemesi demektir.
Devletimiz hiçbir pazarlığın tarafı değildir; terör örgütleriyle masaya oturmaz, mücadele eder ve bitirir. Bu hedef, tamamen millî iradenin, devlet kudretinin ve milletin kararlılığının eseridir.”
Cin, terör örgütü PKK’nın yıllarca Türkiye’nin enerjisini sömürdüğünü, ancak artık devletin güçlü, ordunun kararlı, milletin ise vakur bir duruş sergilediğini söyledi.
MHP’li Büşra Cin, konuşmasının devamında muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve basın mensuplarına da önemli görevler düştüğünü ifade etti:
“Hep birlikte doğruyu anlatacağız, yalanlara geçit vermeyeceğiz.
TBMM’de kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu da bu sürecin siyasi çerçevesini güçlendirmektedir.
Suça bulaşan teröristlerin affı asla söz konusu olmayacaktır.”
Büşra Cin, Türkiye’nin teröre ayırdığı milyarlarca doların artık milletin refahı, kalkınma ve huzuru için kullanılacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kırk yıldır teröre aktardığımız kaynaklar artık eğitimden sağlığa, ekonomiden üretime yöneliyor. ‘Terörsüz Türkiye’ demek, aynı zamanda ‘Güçlü ve Büyük Türkiye’ demektir.”
Program sonunda katılımcılarla birlikte kahvaltı yapan Cin, birlik ve dayanışma mesajı vererek konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bir milletin gücü, onun birlik duygusundadır. Komşuluk bağlarını, kardeşlik hukukunu ve millî dayanışmayı yeniden canlandırdıkça bu ülke daha da güçlenecektir.
Allah birliğimizi, dirliğimizi daim eylesin.
Ne mutlu Türk’üm diyene!”





