Ankara'da suya yapılan yüksek oranlı zamlar, siyasi tartışmaların da merkezine oturdu. MHP Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Meclis Üyesi Ali Sarıkaya, son meclis toplantısında yaptığı konuşmayla dikkat çekti. Başkan Mansur Yavaş'ın su tüketimini azaltmak amacıyla yaptığı tarifelendirme değişikliğine karşı çıkan Sarıkaya, "Tasarruf gerek ama adaletsizlik kabul edilemez" mesajı verdi.
Sarıkaya, Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (ASKİ) verilerini hatırlatarak, kentteki suyun yaklaşık yüzde 38’inin kayıp ve kaçak nedeniyle boşa aktığını belirtti. “Her üç bardaktan biri musluğa ulaşmadan kayboluyor” diyen Sarıkaya, altyapıdaki bu israfın faturasının vatandaşın omzuna yüklenmesinin adaletsiz olduğunu söyledi.
İklim krizinin ve mevcut altyapının su yönetimini daha da kritik hale getirdiğini vurgulayan Sarıkaya, belediyenin de kendi sisteminde kayıpları azaltması gerektiğini ifade etti. “Sadece halkı tasarrufa zorlayarak bu mücadele verilemez. Belediyenin de aynaya bakması gerekiyor” dedi.
Su zammının sosyal yönüne de değinen Sarıkaya, su tüketiminde adaletsiz bir tarife uygulandığını ileri sürdü. “Toplam tüketimin %40’ını yapan kesime %300’e yakın zam yapılırken, %34’lük tüketiciye %10 indirim veriliyor. Bu mu teşvik?” diye sordu. Özellikle kalabalık ailelerin bu uygulamayla cezalandırıldığını belirten Sarıkaya, su tarifelerinin kişi başı tüketimle ilişkilendirilmesi gerektiğini savundu.
Kalabalık ailelerin ihtiyaçlarıyla lüks tüketimin karıştırıldığını belirten Sarıkaya, “Sekiz kişilik bir ailenin 2 bin litre su tüketmesi lüks değildir. Bu, insani bir ihtiyaçtır. Siz bunu yüksek faturalandırmayla cezalandırıyorsunuz. Bu anlayış ne sosyal devlet ilkesiyle ne de vicdanla bağdaşır” dedi.
Sarıkaya, MHP Grubu olarak su tasarrufuna ve altyapı yatırımlarına karşı olmadıklarını, ancak uygulamanın yöntemini eleştirdiklerini de net şekilde ortaya koydu. “Hiç kimse ‘yasayı çıkarma’ demiyor. Biz sadece sürecin adil, şeffaf ve istişareyle yürütülmesini istiyoruz. Vicdana bırakılan bir meselede, neden ‘hayır’ dediğimizi anlatmak bizim sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda, su yönetiminde ortak akıl ve toplumsal dayanışma vurgusu yapan Sarıkaya, çözümün halkla birlikte hareket etmekten geçtiğini belirtti:
“Su elbette sınırsız değil. Ama bu sınırlılığı sadece vatandaşa yıkamazsınız. Belediye olarak siz de kayıpları azaltmalı, altyapınızı iyileştirmeli, halkla birlikte bu süreci yürütmelisiniz.”
Ali Sarıkaya’nın çıkışı, su yönetimi tartışmalarında teknik altyapı kadar sosyal adaleti de öne çıkararak Ankara’da kamu hizmetlerinin geleceği açısından dikkat çeken bir uyarı niteliği taşıyor.