Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmeler devam ediyor. MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş MHP Grubu adına söz aldı. Erbaş, konuşmasında küresel ekonomik gelişmelerden Kütahya’nın sanayi, enerji ve tarım potansiyeline, deprem riskinden altyapı yatırımlarına kadar birçok başlıkta önemli değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına küresel krizlere rağmen Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü belirterek başlayan Erbaş, son beş yıldır pozitif büyüme kaydedildiğini, milli gelirin 1 trilyon doların üzerine çıktığını ve kişi başına düşen gelirin artmaya devam ettiğini ifade etti. Türkiye’nin 270 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştığını vurgulayan Erbaş, buna rağmen yabancı dijital satış platformlarının oluşturduğu tehdide dikkat çekti. TEMU ve benzeri platformların gerçekçi olmayan fiyat politikalarıyla yerli üretimi zorladığını belirten Erbaş, bu durumun cari açık üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu söyledi.
“TÜRKİYE'NİN KURTULUŞU ÜRETİMDEDİR"
Yerli üretici ile tüketicinin karşı karşıya getirildiğini dile getiren Erbaş, Türkiye’nin kurtuluşunun üretimde olduğunu vurguladı. Bu noktada Kütahya’nın ekonomik yapısına değinen Erbaş, ilin yalnızca çini ve porselenle değil, yüksek teknoloji yatırımlarıyla da öne çıktığını belirtti. Çini, porselen ve cam üretiminde Avrupa’yı aşan, Çin ile rekabet eden bir seviyeye ulaşıldığını ifade eden Erbaş, bakır, filmaşin ve endüstriyel akü üretiminin de geleceğin otomotiv teknolojilerinde kritik rol oynadığını söyledi. Yatırımcılara çağrıda bulunan Erbaş, Kütahya’nın güçlü teşviklerle önemli bir üretim merkezi haline geldiğini kaydetti.
ENERJİ VE MADEN VURGUSU YAPTI
Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasının hayati önemde olduğunu belirten Erbaş, yıllık yaklaşık 100 milyar dolarlık enerji ithalatına dikkat çekti. Milli enerji politikalarına destek verdiklerini söyleyen Erbaş, Kütahya’nın nadir elementler ve maden kaynakları açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri olduğunu ifade etti.
DEPREM RİSKİ İÇİN TOKİ'YE ÇAĞRI
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Erbaş, Balıkesir-Kütahya hattında yoğunlaşan sarsıntıların ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Yapı stokunun büyük bölümünün 1999 öncesi olduğunu hatırlatan Erbaş, 6 Şubat depremlerinin ağır bedellerini anımsattı. TOKİ’ye çağrıda bulunan Erbaş, Balıkesir, Kütahya, Afyon, Uşak ve Eskişehir gibi yüksek riskli illerde konut üretiminde pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini dile getirdi.
ULAŞIM VE TARIM TALEPLERİ
Ulaştırma yatırımlarına da değinen Erbaş, özellikle Simav ve çevresindeki yol projelerinin bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledi. Deprem anlarında alternatif ulaşım güzergâhlarının hayati önem taşıdığını vurguladı. Tarım alanında ise Gediz, Altıntaş ve Simav’daki büyük ova projelerinin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
BOR VE KÖMÜR BÖLGELERİ İÇİN İSTİHDAM BEKLENTİSİ
Bor ihracatının büyük bölümünün Emet ve Hisarcık’tan sağlandığını belirten Erbaş, Eti Bor İşletmeleri etrafında şekillenen bu ilçelerde yeni istihdam alanları oluşturulmasını istedi. Personel alımlarında kura sisteminin adalet açısından önemli olduğunu vurguladı. Tavşanlı ve Tunçbilek’te ise TKİ’nin bölge ekonomisi için vazgeçilmez olduğunu ifade eden Erbaş, termik santraller ve kömür sahalarının geleceğine ilişkin Enerji Bakanlığından net bir açıklama talep etti.
ATATÜRK'E YÖNELİK SÖYLEMELRE TEPKİ
Konuşmasının sonunda tarihi ve milli değerlere vurgu yapan Erbaş, Atatürk’e yönelik hadsiz söylemleri kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti. Cumhuriyetin kurucu değerlerinin tartışma konusu yapılamayacağını ifade eden Erbaş, Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğine inandıklarını söyledi.
Erbaş, konuşmasını 2026 yılı bütçesinin Türkiye ve millet için hayırlı olması temennisiyle tamamladı.
