MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerine açıklamalarda bulundu. Sosyal devlet anlayışının Türk milletinin kadim değerlerinin bir yansıması olduğunu belirten Yılık, aileyi merkeze alan bütüncül politikaların güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
KADINLARIN İSTİHDAMA KATILIMLARI DESTEKLENMELİ
Yılık, kadınların istihdama katılımının desteklenmesi, kadına yönelik şiddetle sıfır toleransla mücadele edilmesi, çocukların ve engellilerin korunması ile şehit yakınları ve gazilere yönelik hakların genişletilmesinin öncelik olması gerektiğini ifade etti.
Konuşmasında sosyal hizmetlerin yalnızca yardım mekanizmalarıyla sınırlı kalmaması, önleyici ve koruyucu bir anlayışla yürütülmesinin önemine dikkat çeken Yılık, güçlü aile yapısının güçlü millet ve güçlü devletin temeli olduğunu vurgulayarak, bu çerçevede hazırlanan 2026 yılı bütçesine Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek verdiklerini dile getirdi.
MHP'li Yılık'ın konuşmasının tamamı şu şekilde:
"Sosyal devlet anlayışı ve sosyal hizmetler, Batıda en fazla sanayi devrimine kadar geri giderken, bizim kadim kültürümüzde ise hep var ola gelmiştir.
Türkiye’de toplumsal yapının en temel kurumu olan aile, Türkiye’nin refah rejiminin önceliğini oluşturmaktadır. Söz konusu önceliğin en somut yansıması, aile ve sosyal hizmet odaklı en üst seviyede idari teşkilatlanma birimi olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’dır. Her bakanlık gibi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da belirlenmiş olan kamu politikalarını görev, yetki ve sorumlulukları çerçevesinde uygulayarak kamu yararını esas alan kamu hizmetlerini yerine getirmektedir.
Bakanlığın birey, aile ve toplumsal değerleri koruyarak toplumun her bir ferdine ulaşmayı hedefleyen misyon ve vizyonu, bütüncül bir politikanın benimsendiğini göstermektedir.
Toplumun en küçük birimi olan aile, endüstrileşen dünyada giderek önemini arttırmaktadır. Aile, sadece ferdin temel ihtiyaçlarına cevap veren bir sosyal kurum değil, aynı zamanda sosyal gelişme içinde karmaşıklaşan hayatın getirdiği sıkıntıların da sığınağı durumundadır. Aynı zamanda güçlü aile, güçlü millet ve güçlü devletin de temelidir.
Geniş aileden çekirdek aileye dönüşüm, boşanmalardaki artış gibi yapısal sorunlarla karşı karşıya kalan aile kurumu güçlendirilmeli, aile bütünlüğünü koruyucu politikalar geliştirilmelidir. Aileyi ve sosyal fonksiyonlarını zayıflatıcı unsurlar ortadan kaldırılmalıdır.
Çocuk bakım sorumlulukları nedeniyle istihdamdan uzaklaşma riski bulunan kadınların; kurumsal çocuk bakımı konusunda desteklenerek, kayıtlı istihdama katılmaları sağlanmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, net biçimde tanımlanacak bir asgari refah düzeyinin altında kalan tüm hanelere doğrudan gelir desteği sağlanmasını gerekli görüyoruz. Ülkemizde benzer nitelikte pek çok yardım mekanizması bulunsa da Türkiye’ye özgü ortak bir asgari refah standardının belirlenmesi ve bu seviyenin altındaki tüm ailelerin kapsayıcı biçimde desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Üzülerek belirtiyorum ki, kadına yönelik şiddet hala ciddi bir toplumsal sorun olarak karşımızdadır. Kadina yönelik fiziksel, hakaret, tehdit, korkutma gibi davranışlar suretiyle uygulanan psikolojik, sosyal, dijital, ekonomik şiddeti besleyen sebeplerin ortadan kaldırılmasına yönelik önleyici politikaların güçlendirilmesi, kadınların temel hak ve fırsatlardan güvenli ve eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak adımların kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir.
Kadına saygının esas alındığı, kadına yönelik şiddetin önemli bir insan hakları ihlali olduğu gerçeğiyle, bu mücadeleyi sıfır tolerans ilkesi ile tüm paydaşlarla kararlı bir şekilde yürütmek elzemdir. Şiddetin ruhsal ve psikolojik yönü mutlak olarak analiz edilmeli, yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalı, şiddetle mücadelede ufuk açıcı çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede gelişen teknolojinin imkânlarından da yararlanılmaktadır. KADES ve elektronik kelepçe uygulamalarının; Ülke genelinde aktif ve yaygın olarak kullanılması bu mücadeleye ayrı bir boyut kazandırmıştır.
Medyada şiddeti, bağımlılığı ve olumsuz davranışları özendiren içeriklere karşı dikkatli olunmalı; ailelerin bilinçli medya kullanımı ve milli değer bilincinin güçlendirilmesi desteklenmelidir. Toplumsal yapımızı zedeleyen yayınlara fırsat verilmemelidir.
Kadınları aile içinde de toplumsal hayatta da öne çıkarıcı tedbirler uygulanmalı, kadınların sigortalılık öncesi doğumlarına borçlanma hakkı getirilmesi temin edilmelidir.
Şehitlerimizin emaneti ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmak, korumak ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlamak devlet ve millet olarak vazifemizdir. Milliyetçi Hareket Partisi, şehitlerimizin emaneti olan şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin her zaman ve her şart altında yanındadır.
Bununla birlikte şehit yetimlerinin tamamına iş hakkı verilmesi, bunların meslek becerisine göre uygun hizmet sınıflarında ya da genel idare hizmetleri sınıfında istihdamlarının sağlanması, gazilere de 2'nci istihdam hakkı verilmesi gerekmektedir.
Terörle mücadele şehitlerimizin dul ve yetimleri ile ana ve babalarına bağlanan aylığın toplam tutarının şehidin ya da malulün kendisine bağlanacak aylıktan az olmaması sağlanmalıdır. Şehitlerimizin eş veya çocuklarından biri, eşi ve çocuğu yoksa anne veya babasından biri ÖTV'siz araç alma imkânından bir defaya mahsus yararlanabilmektedir. Gazilerimiz de bir defaya mahsus ÖTV'siz araç alma imkânından yararlandırılmalıdır.
Ancak terörle mücadelede yaralanmalarına rağmen malul sayılmayan gazilerimize de yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmelidir. Gazilik onların onurla taşıyacakları ve çocuklarına gururla anlatacakları bir haktır. Bununla birlikte istihdam ve diğer haklardan yararlanmaları da sağlanmalıdır.
Çocuk bağımlılığı, çocuk işçiliği, suça sürüklenme, çocuk çeteleri, şiddet ve istismar gibi alanlar ülkemiz açısından güncel ve ciddi riskler barındırmaktadır. Bu nedenle çocuk bakım kuruluşlarının niteliğinin yükseltilmesi, koruma politikalarında kurum bakımından ziyade aile temelli modellerin güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Çocuklara yönelik hizmetlerde sağlanan ilerlemelere rağmen sosyoekonomik ve bölgesel eşitsizlikler, erken yaşta evlilikler, madde bağımlılığı, zararlı dijital içerikler ve teknolojinin sorunlu kullanımı gibi riskler devam etmektedir. Çocuklarımız yazılı, görsel ve dijital mecralardaki şiddet, cinsellik, istismar ve bağımlılığı özendiren içeriklere karşı etkin biçimde korunmalıdır. Zorla çalıştırılan, sokakta satıcılık yaptırılan çocukları korumak ailelerini desteklemek, çocukların okula devamını sağlamak için her ilimizde oluşturulmakta olan çocuk koruma mobil ekiplerini çok önemli bulmaktayız.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak çocuğun yüksek yararını esas alan, sağlığını ve esenliğini güvence altına alan, gelişimini ve potansiyelini destekleyen millî bir çocuk politikasının hayata geçirilmesini hedefliyoruz.
Engelli kardeşlerimize yönelik bugüne kadar birçok hizmet uygulamaya konulmuş ve engelli memur sayısında önemli artış sağlanmış olmakla birlikte engelli ve engelli yakını aylığının artırılması, engelli aylığı ödemesinde aile geliri yerine engellilerin kendi gelirlerinin esas alınması da yerinde olacaktır. Engelli bireylerin genel ve mesleki eğitim, mesleki rehabilitasyon, kendi işini kurma, hibe desteği, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri daha da geliştirilmelidir. Kendilerinin toplumsal yaşama katılıp, hayata tutunacakları en önemli konu istihdamdır.
Türkiye’nin “yüksek doğurganlık oranı ve kısa yaşam süresiyle karakterize olan nüfus yapısından; düşük doğurganlık, artan yaşam süresi ve yaşlanan nüfus profiline doğru yönelen bir demografik dönüşüm söz konusudur.
Bu bağlamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 2023 yılında hazırlanan iki önemli belge kıymetlidir; ilki, yaşlılık alanında yapılması gerekenlerin; hak temelli, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir şekilde ortaya koyulabilmesi amacıyla hazırlanan “Yaşlanma Vizyon Belgesi”; ikincisi ise, bu belge doğrultusunda hazırlanan “Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı"dır.
Bununla beraber, dünyada da yaygınlaşan, geriatri merkezlerinin Türkiye'de de teşvik edilmesi, özel sektörün bu anlamda desteklenmesi, emeklilerimizin deneyimlerini de paylaşacağı hem sağlık hizmetlerinin hem de sosyal ihtiyaçların karşılanacağı ortamların oluşturulmasının bu kapsamda yararlı olacağını değerlendiriyoruz.
Bu örneklerden bir tanesinin temellerini seçim bölgem olan Çankırı’da da attık. Yaşlılarımızın gündüz sosyalleşebilecekleri, gece ise kalabilecekleri huzur evi projelerinin yaygınlaşmasını ümit ediyoruz. Bu vesileyle Sayın Bakanım size, her daim çözüm odaklı yaklaşımınız ve Çankırımıza verdiğiniz destekler için teşekkür ediyorum.
Zamanın ruhunu yakalayan, değişimi yönetebilen ve buna yönelik dönüşümü gerçekleştiren, sosyal riskleri önleyici politikalar geliştirme ve bunları hayata geçirme hedefiyle hareket eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesini destekliyorum."




