MHP Çankırı Milletvekili Pelin YılıkTBMM Genel Kurulunda, Sağlık Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu.

MHP'li Yılık'ın açıklaması şu şekilde;

Milliyetçi Hareket Partisi olarak sağlık politikamızın temelinde yaşam kalitesini ve yaşama sevincini geliştiren, insan ömrünü uzatan, vatandaşın ve hizmet sunanların memnuniyetini esas alan, hayatı anlamlı ve değerli kılan bir sağlık sisteminin tesis edilmesi yer almaktadır. Sağlıkta insan merkezli yaklaşımla birey ve toplumun sağlık hakkını en üst düzeyde korumak, sağlık sorunlarına zamanında uygun ve etkin çözümleri yüksek hizmet kalitesiyle sunmak, nihai olarak da vatandaşlarımızın sağlığını korumak, geliştirmek ve herkesin hakkaniyet içinde kaliteli sağlık hizmetine erişmesini sağlamak sağlık hizmet politikasının temel amacı olmalıdır. Geldiğimiz noktada sağlık hizmeti sunumunda bu alanların tümünde yapılan yatırımlar, oluşturulan kapasite, elde edilen başarılarla sağlanan kolaylıklar neticesinde hizmet kalitesinde ve halk sağlığının korunmasında önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sağlık sistemleri gelişmiş olan ülkelere bakıldığında, sağlık performans göstergeleri arasında yer alan doğumda beklenen yaşam süresi, anne ve bebek ölüm hızları, sosyal güvenlik şemsiyesinin kapsam düzeyi, hasta ve çalışan memnuniyeti, vaka düzeyinde ortalama kalış düzeyleri, toplumun sağlık, okuryazarlık düzeyi, sağlığı koruyucu, önleyici ve geliştirici faaliyetler konusunda toplumun farkındalığı ve bu yönde devletin çabaları değerlidir. Hastalıkların önlenmesi, sağlıklı bir çevrenin yaratılması ve sonuçta toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesi tüm hükûmetlerin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.

MHP'li Yılık: Engelli bireylerimizin ihtiyaçları mümkün olduğu kadar gündemde tutulmalı MHP'li Yılık: Engelli bireylerimizin ihtiyaçları mümkün olduğu kadar gündemde tutulmalı

Bir ülkenin sağlıklı bir topluma sahip olabilmesi için ekonomisinin güçlü olması, ekonomik büyümenin sağlanıp sürdürülebilir kılınması ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık hizmetlerinin aksamadan sunumu gerekmektedir. Bu kapsamda, ülkelerin sağlık sistemine ayrılan bütçe miktarları kadar, bütçelerin doğru sağlık hizmeti fonksiyon alanlarına aktarılması bir o kadar elzemdir. Günümüzde sağlık hizmetlerine yüksek pay ayıran ülkeler, bu alana yapılan harcamaları bir gider kalemi olarak değil, sağlıklı nesillerin yetişmesi ve toplum sağlığının korunması için yapılan yatırımlar olarak görmektedirler. Kamu harcamalarında sağlığa ayrılan payın yüksekliği ise bir ülkenin refah düzeyiyle doğru orantılıdır.

Toplumların gelişen teknoloji ve küreselleşen dünyayla birlikte bilgiye kolay ulaşmalarıyla, sağlık hizmetlerine erişimin artmasıyla ve bilinçlenmesiyle birlikte daha kaliteli sağlık hizmeti talebi de artış göstermekte, dolayısıyla sağlık harcamalarının da artması söz konusu olmaktadır. Sağlık, Bakanlığının, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bütçelerini destekleyeceğimizi belirtmekle birlikte, elbette, bazı önerilerimizi paylaşmayı önemli bulmaktayız.

Türkiye'deki sağlık hizmetlerine baktığımızda erişilebilir olması çerçevesinde, basamaklı sağlık sisteminin daha aktif bir şekilde uygulanması sağlık sektörünün yükünü hafifletecektir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerine kademeli erişim için aile hekimliği sisteminin nicelik ve nitelik bakımından daha güçlü ve daha yaygın hâle gelmesinin, birinci basamak sağlık hizmetlerinde tanı ve tetkik işlemlerinin daha fazla ve nitelikli olmasına yönelik tedbirlerin etkili olacağı düşüncesindeyiz. Birinci basamak sağlık hizmetlerine müracaatları teşvik edici uygulamalar sevk sisteminin işlerliğini etkin kılacaktır. Böylelikle, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerindeki yığılmalar da regüle edilebilecektir. Bu bağlamda, aile diş hekimliği sisteminin ülke genelinde yaygınlaştırılmasını önemli bulmaktayız.

Hekimler başta olmak üzere, hemşire, ebe gibi sağlık insan kaynağının ülke genelinde, bölgeler arasında ve sağlık tesisleri bazında dengeli ve ihtiyaca göre dağılımının tesis edilmesi, ulusal düzeyde kamu veya özel sektör aracılığıyla gerçekleştirilecek olan yeni sağlık tesisi yatırımlarının da somut ve stratejik vizyon çerçevesinde planlanmasının faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Hastane idarelerinde sağlık işletmeciliği alanında eğitim almış bölüm mezunlarına öncelik verilmesi, etkili ve verimli sağlık yönetiminin sağlanması ve sağlık harcamalarının kontrolünde nitelikli insan kaynağını işlevsel kılacaktır.

Ülkemizin yaşlanan nüfusu göz önüne alındığında, yaşlılara yönelik koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini, yaşlı sağlığı, geriatri ve palyatif bakım hizmetleri sunan merkezlerin sayısının artırılarak yaşlıların sağlık hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırılmasını önemli bulmaktayız.

Sağlık turizmi alanında ülkemizin mevcut kapasitesinin küresel bir marka olarak tüm dünyaya tanıtımında pazarlama ve tutundurma faaliyetlerinin hız kazanmasını, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren yetki belgesine sahip kuruluşlar ile aracı kuruluşların denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini, gerekli aşamalarda Kültür ve Turizm Bakanlığıyla kurulacak koordinasyonun sağlık turizmine katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz. Sağlık hizmetlerinde araştırma ve geliştirme faaliyetleri kapsamında ulusal düzeyde yatırımların artırılması, özellikle sağlık alanı AR-GE iş gücü değerlerini ve araştırma altyapılarını geliştirecek önlemlerin alınması, uluslararası düzeyde ise yatırımların Türkiye’ye getirilmesi başlıklarına yönelik politikaların oluşturulmasının sağlık sistemimize katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz.

Kuruluşu bulaşıcı karantina hastalıklarının yayılmasını önlemek temeline dayanan Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, hudut ve sahillerimizin halk sağlığı açısından güvenliğinin sağlanması, seyahat sağlığı, gemi sağlık denetim hizmetleri gibi önemli sorumlulukları yerine getirmektedir. Gelecek pandemileri daha iyi yönetmek, bu pandemilerden daha geç ve en az şekilde etkilenmek, mücadele gücünü artırmak için Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün organizasyonunun daha da yaygınlaştırılması, beşerî ve beşerî olmayan kaynaklarıyla kriz yönetim planlarının güçlendirilmesi önem arz etmektedir.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı TÜSEB sağlık bilim ve teknolojileri alanında ülkemize ve insanlığa hizmet etmek, planlı ve sürdürülebilir kalkınmaya destek sağlamak amacıyla kurulmuştur. TÜSEB’e bağlı olarak kurulan araştırma enstitülerinin ülkemizin sağlık bilim ve teknolojileri alanında ilerlemesi ve nitelikli insan kaynaklarının yetiştirilmesi hedeflerine ulaşmada aktif süreçleri yürütebilmesi için örneğin Türkiye Sağlık Politikaları Enstitüsünün daha aktif çalışmasının sağlanıp Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sağlık politikaları sunan aktif bir mekanizma hâline dönüştürülmesi, aynı şekilde, TÜSEB bünyesindeki Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsünün daha işlevsel hâle gelmesi ve Türkiye Kanser Enstitüsünün kanser ilaçları ve tedavi rehberleri açısından daha etkin çalışmasının Başkanlığa katkı sağlayacağı görüşündeyiz. Ayrıca, yerli aşı ve yerli ilaç üretiminde konulan hedeflere erişmede millîleşme çalışmalarına ağırlık vermek önemlidir.

TÜSEB’in kuruluş amacına uygun olarak sağlık teknolojileri ve sağlık bilimi alanında gerçekleştireceği araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle sağlık alanına ve Sağlık Bakanlığına bilimsel anlamda büyük katkı sunacağını öngörmekteyiz. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı TÜSEB nitelik ve niceliksel altyapısıyla sağlık bilimine sunacağı katkılarla sağlık alanının TÜBİTAK’ı hâline gelebilir.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken 2024 bütçesinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.