TBMM çatısı altında faaliyet gösteren Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu, yaptığı kapsamlı açıklamayla Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında iç cepheyi tahkim etmeye yönelik çağrısını yineledi. Komisyon, hem tarihsel hem de güncel veriler ışığında, kardeşlik ve bütünleşmenin gerekliliğine vurgu yaptı.

Komisyonun açıklamasında, Türkiye’nin yaklaşık iki asırlık savaş ve mücadele süreci sonunda kurduğu Cumhuriyet’in, bugün ikinci yüzyıla adım attığına dikkat çekilerek, bu süreçte elde edilen tecrübelerin yol gösterici nitelikte olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Cumhuriyetin birinci yüzyılında yaşanan her acı, her tehdit, Türkiye Yüzyılı’nı inşa eden Cumhuriyet için hem rehber hem de tecrübe kaynağıdır” denildi.

Komisyon, Cumhuriyet’in kurucu iradesi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün iç cepheyi tahkim etme stratejisine atıfta bulunarak, bugün de benzer bir yaklaşımın şart olduğunu belirtti. Özellikle 1918 sonrası döneme vurgu yapan açıklamada, İngiltere destekli Büyük Ermenistan ve Bağımsız Kürdistan projeleri ile Türk-Kürt kardeşliğinin hedef alındığı hatırlatıldı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Cemilpaşazade Kasım Bey’e yazdığı mektuptaki “Kürtler ve Türkler birbirinden koparılmayı kabul etmez öz kardeşlerdir” sözleri ve Sivas Kongresi sonrası Kürt aşiret liderlerine gönderilen telgraflar hatırlatılarak, bu tarihi birlikteliğin günümüz tehditlerine karşı en büyük dayanak olduğu vurgulandı.

Komisyon açıklamasında, geçmişteki Büyük Ermenistan projesinin bugün yerini Büyük İsrail planlarına bıraktığına dikkat çekildi. “Bir asır önce bölge Ermenilere bırakılmak istenirken, bugün benzer bir proje Büyük İsrail adına yürütülmektedir” ifadelerine yer verilirken, İsrail’in ekonomik ve politik olarak bu projelere destek verdiği ileri sürüldü.

Ermeni iş insanlarının bir asır önceki finansal desteklerine benzer şekilde, günümüzde İsrail’in de aynı yönde faaliyet gösterdiği belirtildi. Açıklamada, “Müslüman Kürtler, tarihi kardeşleri olan Türklerden koparılarak Siyonizmin taşeronu haline getirilmek istenmektedir. Ancak Kürtleri Türklerden koparacak dünyevi bir kudret henüz tezahür etmemiştir, etmeyecektir” denildi.

Komisyon açıklamasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” çağrısının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle devlet politikası haline geldiği hatırlatıldı. Bu çağrı, “Gerçek demokrasi, refah, umut ve kardeşlik” temelinde milletçe kucaklaşma hedefi olarak tanımlandı.

Komisyon, bu çağrının yalnızca siyasi değil, aynı zamanda insani ve ahlaki bir sorumluluk taşıdığına dikkat çekerek, her siyasi partiye mensup komisyon ve parlamento üyelerinin taşın altına elini koyması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye 101 bin 271 tonluk insani yardım malzemesi ulaştırdı
Türkiye, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye 101 bin 271 tonluk insani yardım malzemesi ulaştırdı
İçeriği Görüntüle

Komisyon açıklamasında, Türk devlet geleneğinin merhamet ve adalet temelli olduğuna dikkat çekildi. “Aman diyene kılıç kalkmaz” anlayışının bu topraklarda köklü bir değer olduğu belirtilirken, Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana hiçbir aileye, zümreye ya da mezhebe karşı sonsuz bir kinle yaklaşılmadığı ifade edildi.

Örnek olarak, 1938 yılında affedilen 150’likler ve ailelerine yönelik devletin “gaddarca” bir tavır sergilememesi gösterildi.

Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin demokratikleşme sürecindeki eksikliklere değinilerek, uzun yıllar vesayet rejimlerinin demokrasinin kökleşmesini engellediği belirtildi. Bu durumun bazı toplumsal kesimlerde ihmal edilmişlik hissine yol açtığı ifade edildi. “Kuşkusuz bu konudaki en temel eksiklik sivil, demokratik ve milli bir anayasanın eksikliğidir” denildi.

Öte yandan, Anayasa’nın ilk dört maddesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturduğu ve bu maddelerin “sarsılmaz bir doğru, yıkılmaz bir burç” olduğu net şekilde ifade edildi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Önce Ülkem ve Milletim” sözlerine vurgu yapılan açıklamada, Bahçeli’nin siyasi hayatı boyunca ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tuttuğu ve cesaretle savunduğu belirtildi.

Komisyon, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesi ve Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla ortaya çıkan yeni siyasi iklimin, Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu belirterek, “Bu büyük fırsatın kurumsallaşması adına atılan her adım, milletimizin geleceği için kıymetlidir” dedi.

Son olarak, açıklamada Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’nun omuzlarında büyük bir tarihî sorumluluk olduğu belirtilerek, “Hangi partiden olursa olsun, her komisyon üyesi ve milletvekili bu sorumluluğu taşımalı ve Türkiye’nin iç cephe dayanışmasını güçlendirecek adımları atmalıdır” çağrısı yapıldı.

Bu tarihi nitelikteki açıklama, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılına dair vizyonunun önemli bir parçası olarak kayda geçti. Kardeşlik, adalet, refah ve demokratikleşme temelinde yeni bir Türkiye inşa etme iradesi, TBMM çatısı altında vücut bulmaya devam ediyor.

Muhabir: DİLRUBA KOÇAK