Milliyetçi Hareket Partisi’nin “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda hazırladığı kapsamlı raporun ayrıntıları netleşti.

TBMM Başkanlığına sunulan 120 sayfalık raporda, terörün tamamen sona erdirilmesine yönelik yol haritası çizilirken, silahların bırakılmasından örgüt mensuplarının adli sürece teslimine ve rehabilitasyon aşamasına kadar uzanan üç kademeli bir düzenleme önerildi.

Raporda ayrıca anayasanın değiştirilemez maddelerinin tartışmaya kapalı olduğu vurgulanırken, umut hakkına ilişkin olası bir düzenlemenin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesine bağlı olduğu ifade edildi.

RAPORUN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI

Raporda, dikkat çeken başlıklardan biri MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin terörsüz Türkiye hamlesini neden yaptığına yönelik açıklama oldu.

Raporun başında, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerleriyle, Türk milletinin birliğini, dirliğini ve dayanışma azmini kıracak hiçbir dayatma veya teklifin geçerliliği yoktur.” İfadeleri yer aldı.

“BU SÖZLER TÜRK SİYASİ HAYATINDA EZBERLERİ BOZDU”

MHP Lideri Bahçeli’nin, 22 ekim 2024’te, partisinin grup toplantısındaki çağrısına yönelik, “Bu sözler Türk siyasi hayatında ezberleri bozdu” nitelendirmesi yapıldı

Türkiye, mecburiyetten değil, gücünün zirvesindeyken ve terör artık işlevsiz hale getirmişken, bunu kalıcılaştırmak için Terörsüz Türkiye sürecini başlatmıştır. Onun için kimse bu süreci bir mecburiyet olarak görüp, maksimalist ve hiçbir zaman kabul edilemeyecek talepleri gündeme getirmeye çalışmamalıdır. Bu faaliyetler tamamen terörü fiilen bitirmiş bir devletin resmen de bu işe nokta koyma çabasıdır.

ANA DİLDE EĞİTİM KONUSUNDA DA ŞU DEĞERLENDİRME YAPILDI

Çok dilli üniter devlet yapısı eninde sonunda siyasal çatışma ve bölünme anlamına gelir. Milli devletlerde resmi tek dil ve eğitimin resmi dilde yapılması, herkesi tek bir etnik kimliğe dayandırmak olarak görülemez. Türkiye’nin anayasal ve resmi dili ortak dil olan Türkçe’dir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yabancı dille ya da ana dille eğitim uygulaması bulunmamaktadır. Bir ülkenin bilim ve eğitim dili, resmi dilidir. Ana dille eğitim federasyonlarda geçerli bir modeldir. Ana dille öğretim ise doğuştan kazanılmış bir insan hakkıdır ve günlük yaşamda kullanılmasının önünde mevzuat açısından bir engel yoktur. Ancak milli birliği zedeleyecek ana dille eğitim kabul edilemez.

MHP İzmir’den anlamlı buluşma! Veysel Şahin: Bizim meselemiz Türkiye...
MHP İzmir’den anlamlı buluşma! Veysel Şahin: Bizim meselemiz Türkiye...
İçeriği Görüntüle

İLK DÖRT MADDE ÜZERİNDE BİR TARTIŞMA OLAMAYACAK

Raporda "Anayasada açık olarak yazılı kurucu kodlarımızda herhangi bir sorun yoktur." denildi. “Başlangıç” ilkeleri yani ilk dört madde üzerinde bir tartışma olamayacağı açıkça anlatıldı.

"Lozan antlaşması ve 1924 anayasası öncesini tartışarak süreci sabote etmeye çalışanlara müsamaha gösteremeyiz. Böyle bir tartışmaya hiç kimsenin hakkı yoktur" ifadeleri kullandı.

ANAYASANIN 66. MADDESİNE VURGU YAPILDI

Türk milliyetçiliğini, karşılaştırıldığı emsallere nazaran ılımlı ve yumuşak kılan Türk milliyetçilerinin herhangi bir ırk ya da milleti peşin düşman bellememesi gerçeği saklı durmaktadır. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet Bahçeli de bu hakikati şu sözleriyle vurgulamıştır. ‘Milleti sınıflara ayıranlara, zümrelere bölenlere, etnik ve mezhep kategorisine çekenler…’ Söz konusu tartışmayı yapanlar vatandaşlık statüsü ve hukukuyla millet kavramını ve tanımını birbirine karıştırmakta ve her iki kavram arasındaki bağlantıyı göz ardı ettikleri gibi tarihi, hukuki ve siyasi gerçekleri de çarpıtmaktadır

ÜÇ AŞAMADA DÜZENLEME ÖNERİLDİ

Silahların tam olarak bırakılması, örgüt mensuplarının resmi işlem sebebiyle adli mercilere teslim edilmesi ve bunlara yönelik rehabilitasyon sürecinin yürütülmesi noktasında düzenlemelerin yapılması konusunda üç aşamada düzenleme önerildi.

“Örgütün sadece Türkiye’de bulunan mensuplarından değil yurtdışında ve kontrolünde bulunan hangi isimle anılırsa anılsın diğer örgütsel yapılara mensup kişilerin de bu sürece tam olarak katılmaları şarttır. Yasal Düzenleme Yapılabilmesi için, Sahadaki durumun (Silahların tam olarak teslim ve imha edilmesi, örgüt yapısının ve bağlı kuruluşların hangi nam altında olursa olsun tamamının dağıtılması) devletin emniyet güçleri tarafından tespit edilmesi ve bu tespitlere binaen teslim olan örgüt elemanı sayısı dikkate alınarak örgütün fiili varlığının sona erdiğinin yetkililer, resmi merciler tarafında ilan edilmesi gerekir. Hukuk politikaları belirlenirken terör örgütü, silahlı suç örgütü yapılanmalarına hukuk sistemi içinde meşruiyet kazandıracak bir yol izlenmemelidir. Örgüt mensuplarının mutlaka adli bir sürece tabi tutulması gerekir. Hukuk normlarının bağlayıcılığı ve bu normların taşıyıcısı olan değerler sistemi örselenmemelidir.”

UMUT HAKKINA YÖNELİK DÜZENLEME

Raporda, “umut hakkına yönelik düzenleme" Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesine bırakılıyor ancak düzenleme koşullara bağlı...

Bu bağlamda PKK’nın kendini feshettiği, terör örgütünün yurtiçi ve yurtdışında bulunan PYD/YPG gibi tüm yapı ve bileşenleriyle lağvedilerek, varlığını tamamen sonlandırdığı, MİT ve TSK’nın oluşturduğu teyit mekanizması tarafından doğrulanır ve bu konuda hazırlanan ayrıntılı raporun, devletin başı olan Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edildikten sonra, Gazi Meclis bağımsız iradesiyle bir düzenleme yapabilir.

Muhabir: MÜBERRRA YILMAZ