Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçiliğince başkentteki Gazi Orduevi'nde "Azerbaycan 8 Kasım Zafer Günü" ve "9 Kasım Devlet Bayrak Günü" münasebetiyle düzenlenen resepsiyona Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov katıldı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu'nun yanı sıra kuvvet komutanları ile çok sayıda askeri ve diplomatik misyon temsilcisi de davetliler arasında yer aldı.
Bakan Güler, burada yaptığı konuşmada, Azerbaycan ordusunun Karabağ'da elde ettiği tarihi zaferin 5'inci yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen programda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi.
Güler, Azerbaycan ordusunun öz vatanı Karabağ'ı işgalden kurtarmak, yıllardır süren zulme ve haksızlığa "dur" demek üzere harekete geçtiğini ve destansı bir mücadele ortaya koyduğunu belirtti.
Karabağ'da gösterilen azim ve kararlılığın Türk tarihinin altın sayfalarına kazındığını vurgulayan Güler, "44 gün boyunca sürdürülen bu mücadele neticesinde elde edilen büyük zafer askeri bir başarı olmanın yanında, varlığını vatan ve bayrak uğruna adayan bir milletin kendi topraklarını özgürleştirme iradesinin de en açık göstergesi olmuştur. Ne mutlu ki bugün can Azerbaycan'ın üç renkli şanlı bayrağı Karabağ'da vuslata ermenin coşkusuyla dalgalanmakta, Türk'ün zaferini selamlamaktadır. Türkiye olarak bizler de can kardeşlerimizle birlikte o kutlu zaferin gururunu yaşadık, yaşıyoruz." şeklinde konuştu.
- "Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, acısı bizim acımız"
Bakan Güler, Türk milletinin, Vatan Muharebesi'nin her anında duaları ve destekleriyle Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"O günlerde her daim dile getirdiğimiz bir hakikati, 'iki devlet tek millet' anlayışını bir kez daha bütün açıklığıyla yaşamış olduk. Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, acısı bizim acımızdır. Vatan toprağına kök salmış ulu bir çınarın iki kolu olarak, söz konusu bayrağımız ve kutsal değerlerimiz olduğunda her türlü fedakarlığı göze alırız. Yeter ki vatanımız güvenli ve gülistan olsun. Yeter ki ay yıldızlı ve üç renkli bayraklarımız semalarımızda özgürce dalgalansın."
Türkiye ile Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda örnek teşkil eden bir işbirliği bulunduğunu belirten Güler, "Ortak tatbikatlarımız, karşılıklı eğitim faaliyetlerimiz, savunma sanayi işbirliklerimiz ve teknoloji paylaşımımız bu sarsılmaz güvenin en açık göstergesidir. Türk ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri artık yalnızca dost değil, kader birliği yapmış iki ordudur. Çok iyi biliyoruz ki Türkiye'nin gücü, Azerbaycan'ın gücü, Azerbaycan'ın gücü de Türkiye'nin gücüdür." ifadelerini kullandı.
Güler, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki güçlü dayanışmanın, bölgesel istikrarın da en önemli teminatı olduğuna dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye her zaman olduğu gibi bugün de yarın da Azerbaycan'ın haklı davasında, güvenliğinde ve refahında yanında olmaya devam edecektir. Bu anlayışla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da işbirliğimizi güçlendirme azim ve kararlılığındayız. Yeri gelmişken belirtmek isterim ki Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik son dönemde atılan adımları da memnuniyetle karşılıyor, bunun Kafkasya bölgesindeki güvenlik, istikrar ve refahın gelişimi adına önemli bir fırsat olduğunu değerlendiriyoruz. Türkiye olarak her koşulda Azerbaycanlı kardeşlerimizle dayanışma içinde olmaya devam ederken bölgedeki huzurun ve barışın sürekliliğine yönelik her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum."
- Türkiye-Azerbaycan müttefikliği vurgusu
Büyükelçi Memmedov da yaptığı konuşmada, 5 yıl önce Azerbaycan halkının kendi topraklarında tarihi adaleti sağladığını ve Şuşa'yı kurtardığını söyleyerek "44 günlük Vatan Muharebesi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın önderliğinde halkımızın demir iradesinin, ordumuzun kahramanlığının ve şehitlerimizin kutsal kanının tecellisi oldu." dedi.
Bu zaferin her anında Türkiye'nin manevi desteğini hissettiklerini dile getiren Memmedov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, savaş zamanında Azerbaycan'a destek sözlerinin "bir milletin diğerine uzattığı ebedi kardeşlik elini" temsil ettiğini vurguladı.
Memmedov, Azerbaycan askerlerinin Türkiye'de eğitim almasının ülkesindeki orduya yeni bir ruh kazandırdığını belirterek, Türk savunma sanayisi ürünlerinin Azerbaycan ordusunun cesaretiyle birleşmesinin tüm dünyaya Türkiye ile Azerbaycan'ın teknoloji ve strateji gücünü gösterdiğini söyledi.
Türkiye ile Azerbaycan arasında 2021'de imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin iki ülke arasındaki müttefikliğin sembolü olduğunun altını çizen Memmedov, "Artık biz sadece dost ve kardeş değiliz, müttefikiz. Birbirimizin güvenliğinden sorumlu iki devletiz." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, 8 Kasım Azerbaycan Zafer Günü'nü kutlamak amacıyla pasta kesildi.
Resepsiyon, geleneksel Azerbaycan şarkılarının seslendirilmesiyle sona erdi.



