Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleştirilen ihtişamlı düğün ve şenliklerde önemli bir yer tutan nahıl, hem görkemli görünümü hem de taşıdığı sembolik anlamlarıyla ön plana çıkıyordu. Saray düğün alaylarında ve eğlencelerinde servi ağacını andıran konik yapısıyla taşınan nahıl, Türk kültüründeki ağaç inancının somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Arapçada hurma ağacını ifade eden “nahl” kelimesinden türeyen nahıl, balmumundan yapılıp gelin veya sünnet çocuğunun önünde taşınan; insan ve hayvan figürleri, meyve, çiçek, kıymetli taşlar, yaldızlı kâğıtlar ve parlak tellerle süslenen özel bir ağaç olarak tanımlanıyor. Üzerinde bulunan mumlar nedeniyle halk arasında “düğün mumu” olarak da anılan nahıl, tören alanına taşındığında “mum alması” olarak adlandırılan bir ritüelle sergilenirdi. Sadece bir süsleme unsuru olmanın ötesinde, nahıl aynı zamanda yaptıran ailenin ekonomik ve sosyal statüsünün de göstergesi olarak kabul edilirdi. Şaman kültüründeki “hayat ağacı” ve “dünya ağacı” inanışlarıyla bağlantılı olan bu gelenek, ağaç kültü ve yaratılış mitleriyle de derin bir kökene sahiptir.
Osmanlı şenlik kültürünün önemli bir parçası olan nahıl, özellikle evlilik ve sünnet törenlerinde alayın önünde taşınarak geçit törenlerine eşsiz bir görkem katardı. Anadolu ritüel dünyasında bolluk, bereket ve çoğalmayı simgeleyen nahıl, şenliklerin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmişti.
Osmanlı döneminde yüzlerce şenlik ve tören düzenlenmiştir. Bu şenlikler; padişah çocuklarının doğumu, saray evlilikleri, şehzadelerin ders başlama merasimleri, askeri zaferler ve özellikle sünnet törenleri vesilesiyle gerçekleştirilirdi. Sur (şenlik) düzenlemek ve Surname (şenlik kitabı) yazmak Osmanlı kültürüne özgü uygulamalardı. 1582 ve 1720 yıllarına ait Surnameler özellikle dikkat çekerken, 1720 yılında yazılan Surname-i Levni bu alandaki en önemli kaynaklardan biri kabul edilmektedir.
Nahıllar taşınırken, nahıl ağası ve mimarbaşı önderliğinde, büyük bir alay oluşturulurdu. Ardından nahılları yapan ustalar gelir; dev boyuttaki nahılların dar sokaklardan geçişini kolaylaştırmak için yanlarında çeşitli araç ve gereçler taşınırdı. Zaman zaman bazı evlerin cumbalarının yıkıldığı, ev sahiplerine ise zararlarının karşılığının anında ödendiği de kaynaklarda belirtilmektedir. Nahıl geleneği günümüzde özellikle Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde yaşatılmaya devam edilmektedir. Buradaki düğünlerde kullanılan nahıllar yaklaşık 2 metre yüksekliğinde olup, 70 cm’lik konik ve 110 cm’lik silindirik bölümlerden oluşmaktadır. Üzerinde üvez, muşmula, armut, elma gibi meyveler sergilenirken, konik ve silindirik bölümlerdeki çemberlere mumlar yerleştirilir. Paraların dağılmaması için altına tahta tabla konulur. Bu gelenek, davetlilerin coşkusunu artıran önemli bir unsur olmaya devam etmektedir.