Rossini’nin en bilinen eserlerinden biri “Sevil Berberi” (Il Barbiere di Siviglia) adlı operasıdır. Bu eser, hem komik yapısıyla hem de melodik zenginliğiyle opera tarihinin en çok sahnelenen yapıtlarından biri olmuştur. Bunun dışında “La Cenerentola” (Külkedisi), “Tancredi” ve “Guillaume Tell” (William Tell) gibi eserleri de büyük beğeni toplamıştır.
Rossini’nin müziği, canlı ritimleri, etkileyici aryaları ve neşeli tonu ile tanınır. Hatta bu yüzden ona “operanın Mozart’ı” denir. 37 yaşında opera bestelemeyi bırakarak Paris’e yerleşen Rossini, hayatının geri kalanını yemek, sosyalleşmek ve dini müzikler üzerine çalışmakla geçirmiştir. Hatta yemek tutkusu nedeniyle “Turna kuşu pâté’si” gibi tariflere adını verdiği bile bilinir.
13 Kasım 1868’de Paris’te hayatını kaybeden Rossini, ardında klasik müziğin en sevilen ve en çok sahnelenen eserlerinden bazılarını bırakarak ölümsüzleşti. Günümüzde onun müziği, hem opera salonlarında hem de çizgi filmlerden reklamlara kadar pek çok yerde yaşamaya devam ediyor.
