Kum kenti yakınlarında, yerin neredeyse bir kilometre derinliğine inşa edilen bu tesis, İran'ın nükleer programının tam kalbinde yer alıyor.

2009 yılında varlığı duyurulduğunda küresel gündemi sarsan Fordo, 2015 nükleer anlaşmasında araştırma amaçlı kullanılacağı vaadiyle sınırlanmıştı. Ancak ABD’nin 2018'de anlaşmadan çekilmesiyle birlikte, yeniden aktif hale geldi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın 2025 tarihli son raporuna göre, Fordo’da %60 oranında zenginleştirilmiş uranyum üretimi sürüyor. Bu seviye, sivil enerji sınırlarının ötesinde, fakat nükleer silah üretimi için gerekli %90 eşiğinin altında.

İsrail'in yürüttüğü hava operasyonları, İran’dan gelen insansız hava araçları ve balistik füzelerle karşılık buldu. Her iki tarafın altyapılarına ve sivil bölgelerine ciddi zarar verildi.

Ancak tüm bu çatışma ve yıkımın ortasında Fordo’nun sağlam kalması, İsrail tarafında büyük bir başarısızlık hissi doğurdu. İsrailli askeri yetkililer, “Fordo yok edilmedikçe operasyon tamamlanmış sayılmaz” açıklamasıyla bu stratejik tesisin önemini vurgu

Ağrı'da sınırda ileri teknolojiyle gücüne güç katan Mehmetçik yasa dışı geçişleri engelliyor
Ağrı'da sınırda ileri teknolojiyle gücüne güç katan Mehmetçik yasa dışı geçişleri engelliyor
İçeriği Görüntüle

Sorun sadece tesisin varlığı değil; bulunduğu konum. Derin yer altına inşa edilmiş olması, F-35’ler ve sığınak delici mühimmatların etkisini sınırlıyor. Bu noktada gözler, yalnızca ABD'nin envanterinde bulunan B-52 ağır bombardıman uçaklarına çevrilmiş durumda.

Ancak ABD, bugüne kadar İsrail’e yalnızca savunma desteği sağlamakla yetindi. Tel Aviv’de konuşan üst düzey bir yetkili, El Arabiya’ya yaptığı açıklamada, “Amerikan müdahalesi olmadan başarı mümkün değil. Trump baskı kurarsa, ateşkese açık olabiliriz” diyerek Washington’un belirleyici rolünü öne çıkardı.

Donald Trump ise Truth Social’daki mesajlarında İran’ın nükleer programını tamamen sonlandırması gerektiğini savunmuş, aksi hâlde “bedel ödeyecekleri” uyarısında bulunmuştu.

Ancak Amerikan medyasında yer alan sızıntılar, Washington’un yeni bir anlaşma taslağı hazırladığını ve bu taslağın İran’a düşük seviyeli uranyum zenginleştirmesine izin verebileceğini öne sürüyor. Bu da Trump’ın sert söylemleriyle açık bir çelişki yaratıyor.

Sonuç net: İsrail, Fordo’yu etkisiz hale getirmeden bu savaştan zaferle çıkamayacağını biliyor. İran ise bu tesisi korudukça, bölgedeki stratejik üstünlüğünü elinde tutmaya devam edecek.

Fordo artık sadece bir tesis değil; savaşın kaderini belirleyecek bir kırılma noktası.

Muhabir: CANSU ACAR