1. Savaş, mücadele ve çatışma anlamında:
-
Şiddetli, pençe (tırnak) gibi kavrayan, sıkı sıkıya tutan mücadele, çatışma durumu.
-
Özellikle kavgada veya çatışmada karşılıklı pençe atma, yani güçlü ve etkili saldırma hali.
Örnek:
-
“Düşmanla pençe pençe çarpıştılar.”
-
“Askerler pençe pençe mücadele etti.”
2. Pençe pençe olmak (mecazi anlamda):
-
Daha çok iç içe, birbirine karışmış, çok sık ve yoğun şekilde bulunmak, yaygın olmak.
-
Örneğin “Bitki pençe pençe olmuş” derken birbirine sarılmış, dolanmış anlamı vardır.
Özet:
-
Asıl anlamı: Pençe gibi kavrayan, sıkı sıkıya tutan, şiddetli mücadele.
-
Mecazi anlam: İç içe geçmiş, çok yoğun şekilde yayılmış veya karışmış.