Küle, AA muhabirine, Kurumun 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaptığı çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Deprem felaketi sonrası Kurum personelinin sağladığı ayni ve nakdi yardımları depremzedelere ulaştırdıklarını ifade eden Küle, afet sonrası çabalarını yalnızca insani yardımla sınırlı tutmadıklarını dile getirdi.

Küle, Kurum olarak dünyanın başka yerlerinde yaşanan büyük felaketler sonrasında rekabet otoritelerinin ne gibi tedbirler aldığını incelemeye başladıklarına dikkati çekerek, "Bu çerçevede Rekabet Kurulu üyelerinden oluşan bir heyetle depremden kısa süre sonra bölgeye giderek, afetten etkilenen illerimizin iş dünyası temsilcileriyle buluştuk." diye konuştu.

EPDK, bazı akaryakıt depolama tesisleri için tarife değişikliğine gitti EPDK, bazı akaryakıt depolama tesisleri için tarife değişikliğine gitti

Deprem bölgesinde gerek sosyal gerekse iktisadi toparlanma sürecini geciktirebilecek olası rekabetçi sorunların süratle tespit edilerek, gerekli adımların atılabilmesi için sektör incelemesi başlattıklarını bildiren Küle, bu amaçla bir çalışma grubu oluşturduklarını anlattı.

Küle, çalışma grubunun, Adana, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Elazığ, Kahramanmaraş, Malatya ve Osmaniye'de ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları ve kalkınma ajansları temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Görüşmelerde, başlatılan inceleme ve deprem bölgesi için oluşturulan iletişim kanallarıyla Kuruma doğrudan ve hızlıca ulaşılabileceği hakkında bilgi verilirken, diğer yandan bölgedeki paydaşlar tarafından dile getirilen sorunlar ve öneriler not edildi. Aktarılan sorunlardan öne çıkanlara ilişkin çeşitli kurum ve kuruluşlarla görüşmeler gerçekleştirildi. Depremin hemen ardından bölgedeki temsilcilerle gerçekleştirilen bu görüşmeler, ilerleyen dönemde yüz yüze ve uzaktan iletişim araçları vasıtasıyla tekrarlandı."

Deprem bölgesindeki yeniden inşa sürecinin yoğun şekilde devam ettiğini vurgulayan Küle, "Bu bağlamda özellikle deprem bölgesinin yeniden inşası için gerekli malzemelerin üretim ve tedarik süreçlerindeki rekabetçi yapının korunmasına son derece hassas yaklaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Küle, teşebbüslerin bu dönemi fırsata çevirerek rekabeti kısıtlayıcı ve bozucu faaliyetlerde bulunmalarını önlemek adına çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirerek, doğrudan ya da dolaylı şekilde Kurumun müdahil olmasını gerektirecek her türlü durumda hızla hareket ettiklerini söyledi.

Kuruldan 2 çimento ve hazır beton firmasına 102 milyon lira ceza

Yeni konutların yapımında en temel ihtiyaç kaleminin çimento ve hazır beton olduğuna dikkati çeken Küle, depremden en çok etkilenen iller arasında yer alan Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman'da çimento ve hazır beton sektörlerinde faaliyet gösteren teşebbüslerin radarlarına takıldığını kaydetti. Küle, bu teşebbüslerin aralarında anlaşarak fiyatları birlikte belirledikleri, kendi aralarında müşteri ve bölge paylaşımında bulundukları, bu bölge ve müşteriler haricindekilere ürün vermedikleri ya da fahiş fiyat talep ettikleri şikayetlerine yönelik ön araştırma başlattıklarını anımsattı.

Küle, ön araştırma sürecinde 46 hazır beton ve çimento üreticisinde yerinde inceleme yaptıklarını bildirdi. Hatay'da 8, Malatya'da 10 çimento-hazır beton teşebbüsüne, birlikte fiyat belirlemek, bölge ve müşteri paylaşımı yaparak Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla soruşturma açıldığını vurguladı.

Hatay'da faaliyet gösteren 8 hazır beton teşebbüsünden 4'ünün Kuruma uzlaşma başvurusunda bulunduğunu aktaran Küle, "Bu teşebbüslerden 2'sinin uzlaşma süreci devam ediyor. Diğer 2 teşebbüs ise öne sürülen ihlal iddialarını kabul etmiş ve bu teşebbüsler için uzlaşma süreci tamamlanmıştır. Bu 2 teşebbüse 102 milyon lira idari para cezası verilmiştir. Benzer şekilde yapı kimyasalları sektörüne dönük ayrı soruşturma sürecimiz de devam ediyor." şeklinde konuştu.

Küle, deprem bölgesinde yürütülen incelemelerin haricinde, Kurulun diğer illerde faaliyet gösteren bazı hazır beton üreticilerine yönelik soruşturma yürüttüğü bilgisini de paylaştı.

Deprem sonrasında gıda ürünlerinde tedarik sorunları yaşanması, gıda ve temizlik malzemelerinde fiyat artışları olması gibi endişelerin yaşandığını hatırlatan Küle, şunları kaydetti:

"Bu nedenle, gıda ve temel ihtiyaç ürünlerinde oluşabilecek ani ve yüksek talep karşısında firmaların rekabeti kısıtlayıcı/bozucu birliktelik içerisine girme ya da hakim durumdaki teşebbüslerin hakim durumlarını kötüye kullanmaları ihtimallerine karşı Kurumumuza yapılan başvuruları son derece hızlı ve bir o kadar da titiz şekilde inceledik. Herhangi bir rekabet ihlali olasılığına yönelik ilgili bölgedeki ticari faaliyetleri sürekli gözlemledik, bu bölgede oluşabilecek bir olumsuzluğa en ufak şekilde tolerans göstermeyeceğimizi açıkladık. Ayrıca üretim faaliyetlerini deprem bölgesinde yürüten firmaların inceleme süreçlerindeki usule ilişkin sorumlulukları hakkında gerekli esnekliği sağladık. Bu kapsamda soruşturma sürecimizin en önemli aşaması olan sözlü savunma toplantılarımızı erteledik. Benzer şekilde deprem bölgesinde üretim faaliyetlerini sürdüren firmaların savunma haklarının deprem nedeniyle gerektiği gibi yerine getirilememesi riskine karşın savunma sürelerini uzattık. Bunun gibi pek çok yöntemle bu firmalara yasalar ve düzenlemeler çerçevesinde yapılabilecek tüm kolaylıkları sağladık. Kurumumuzun deprem bölgesine yönelik hassasiyeti ilk günkü gibi devam etmektedir ve bu hassasiyet tüm yaralar sarılana kadar da sürdürülecektir."