Sonbaharın gelmesiyle birlikte grip (influenza) mevsimi başladı. Sağlık otoriteleri ve uzmanlar, risk grubundaki bireylerin grip aşılarını zamanında yaptırmaları gerektiği konusunda uyarıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl milyonlarca kişi grip nedeniyle hastanelere başvuruyor ve yüksek risk grubundaki bireylerde ciddi komplikasyonlar görülebiliyor.
Grip Aşısı Neden Önemli?
Grip, her yıl farklı virüs türleriyle ortaya çıkan ve hızla yayılabilen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı.
Uzmanlara göre, grip aşısı hem kişisel koruma sağlar hem de toplumda virüsün yayılmasını azaltır.
Aşı, hastalığın ağır seyretmesini ve zatürre, bronşit gibi komplikasyonların gelişmesini önleyerek hastaneye yatış riskini önemli ölçüde düşürür.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Karaman, grip aşısının sadece yaşlılar için değil, her yıl riskli gruplarda yer alan herkes için hayati önem taşıdığını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Grip aşısı, vücudu o yıl dolaşımda olan virüs tiplerine karşı korur. Özellikle kronik hastalığı olanlar ve yaşlı bireylerde grip hayati riskler doğurabilir. Bu nedenle her yıl eylül ve ekim aylarında aşı olunması gerekiyor.”
Kimler Risk Grubunda?
Sağlık Bakanlığı ve DSÖ, grip açısından yüksek risk grubunda yer alan kişileri şöyle sıralıyor:
-
65 yaş ve üzeri bireyler
-
Kronik hastalığı olanlar (kalp, akciğer, böbrek, diyabet vb.)
-
Hamileler ve emziren anneler
-
Bağışıklık sistemi zayıf kişiler
-
Sağlık çalışanları
-
Çocuklar ve yaşlı bakım evlerinde kalan bireyler
Bu kişilerin, her yıl güncellenen grip aşısını erken dönemde yaptırmaları, hastalığın yayılımını azaltmada kritik rol oynuyor.
Aşı Zamanı: Eylül ve Ekim Ayları En Uygun Dönem
Grip virüsü genellikle sonbahar sonu ve kış aylarında etkili oluyor.
Uzmanlar, aşının koruyuculuğunun 10-14 gün içinde geliştiğini belirterek, eylül ve ekim aylarında aşı olunmasının en uygun zaman olduğunu vurguluyor.
Aşı, genellikle dört farklı grip virüsü tipine karşı koruma sağlıyor ve her yıl virüsün mutasyon durumuna göre güncelleniyor.
Aşıyla İlgili Yanlış Bilgiler ve Gerçekler
Grip aşısıyla ilgili toplumda pek çok yanlış bilgi dolaşıyor. En yaygın inanışlardan biri, “Grip aşısı grip yapar” iddiası.
Uzmanlara göre bu tamamen yanlış bir kanı.
Grip aşısı canlı virüs içermediği için hastalık yapmaz, aksine bağışıklık sistemini güçlendirir.
Ayrıca, bazı kişilerde aşı sonrası hafif kas ağrısı veya halsizlik görülebilse de bu durum kısa sürelidir ve bağışıklık sisteminin doğal tepkisidir.
Kronik Hastalığı Olanlarda Etkisi Daha Kritik
Kalp, şeker, KOAH, astım veya böbrek hastalığı bulunan bireylerde grip enfeksiyonu hayati risklere yol açabilir.
Bu kişilerde bağışıklık sistemi zayıf olduğu için, grip sonrası zatürre veya kalp yetmezliği gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Prof. Dr. Karaman, “Kronik hastalığı olanlarda grip sadece geçici bir rahatsızlık değil, ölümcül sonuçlar doğurabilecek ciddi bir enfeksiyondur.” diyerek uyarıda bulundu.
Sağlık Bakanlığı’ndan Aşı Uyarısı
Sağlık Bakanlığı, her yıl riskli gruplar için grip aşılarını ücretsiz olarak temin ediyor.
Bakanlık yetkilileri, özellikle yaşlılar, gebeler ve kronik hastalığı olan bireylerin aile hekimlerine başvurarak grip aşılarını yaptırmaları gerektiğini hatırlatıyor.
Ayrıca bu yıl, influenza ile birlikte COVID-19 ve RSV (solunum sinsityal virüsü) gibi diğer solunum yolu hastalıklarının da etkili olması bekleniyor.
Uzmanlar, bu nedenle aşının sadece bireysel değil, toplumsal bir koruma aracı olduğunu vurguluyor.
Sonuç: Aşı, Korumanın En Etkili Yolu
Grip, özellikle riskli gruplarda ağır sonuçlar doğurabilen bir hastalık.
Uzmanlara göre, her yıl düzenli grip aşısı olmak, hem bireysel bağışıklığı güçlendiriyor hem de toplum sağlığının korunmasına katkı sağlıyor.
Mevsimsel salgınların yoğunlaştığı bu dönemde, erken aşılama en basit ama en etkili önlem olarak öne çıkıyor.