İSTANBUL(AA)-İş yaşamı ve fabrikalarda robotların kullanımı her geçen gün daha da artıyor. Otomotiv ve savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektörde robotları her geçen yıl daha çok kullanmaya başlayan Türkiye, robotlaşma alanında dünyanın en büyük 14'üncü pazarı konumunda bulunuyor.

Global ve yerelde şirketlerin robotlaşma süreçleri önem kazanırken, artan iş gücü maliyetleri ve yatırımın geri dönüş süresinin azalması nedeniyle üreticiler fabrikalarda otomasyon yatırımlarını tercih ediyor. Yakın gelecekte insansız fabrikaların daha görünür hale gelmesi iş gücünü de dönüşüme zorlaması muhtemel görünüyor.

Yeni neslin tercih etmediği tekrar gerektiren işleri robotlar yapıyor

ABB Türkiye Robot Bölümü Global Çözüm Merkezi Yöneticisi Gürsen Torum, AA muhabirine, Uluslararası Robot Federasyonunun verilerine bakıldığında 2020 ile 2024 yıllarında küresel robot pazarının sürdürülebilir bir büyümeye sahne olduğunu bildirerek, Türkiye'de de buna benzer bir şekilde sürecin ilerlediğini söyledi.

TÜBİTAK, uzaydan kuantuma hassas teknolojiler konusunda Ufuk Avrupa ülkeleriyle çalışacak
TÜBİTAK, uzaydan kuantuma hassas teknolojiler konusunda Ufuk Avrupa ülkeleriyle çalışacak
İçeriği Görüntüle

Torum, şöyle devam etti:

"Türkiye'de global bazdaki veriden daha da yüksek bir oranla yükseldi. Biz otomasyona olan eğilimi bazı makro sebeplerin tetiklediğini görüyoruz. Bunlardan biri şüphesiz ki iş gücü. Özellikle robotlar çok farklı sektörlerde kullanılıyor. Otomotiv, beyaz eşya, gıda, sağlık sektörü gibi farklı sektörlerde kullanılıyor. Buradaki insan kaynağı boşluğunu robot otomasyonu yine dolduruyor. Aynı zamanda tekrar gerektiren bazı zorluk yaratan işleri de yeni neslin tercih etmediğini görüyoruz. Bunu otomasyona geçişin makro dinamiklerinden bir tanesi olarak söyleyebilirim."

Son dönemlerde sıkça duyulan "karanlık fabrika" kavramına değinen Torum, bunun insan müdahalesi gerektirmeyen ya da minimum insan müdahalesi ile çalışılan üretim tesisleri olduğunu ve bu kavramın da bu şekilde türediğini dile getirdi.

"Türkiye her geçen gün yükselen hızla robotlaşmaya devam ediyor"

Torum, otomasyon yatırımlarının geçmişte bir tercih olduğunu, yatırımcıların bunu bir prestij meselesi olarak gördüğünü ancak bugün otomasyon sistemlerinin tercih olduğundan bahsetmenin çok doğru olmadığını, bunun bir "zorunluluk" haline geldiğini ifade etti.

Gürsen Torum, "Her geçen gün çok daha yükselen bir hızla robotlaşmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla ben yakın gelecekte Türkiye'nin robotlaşma anlamında dünyada da lider konumda olacağını ümit ediyorum." diye konuştu.

"2024 yılında Türkiye'de 3 bin 551 robot satıldı"

KUKA Türkiye ve Orta Doğu Üst Yöneticisi (CEO) Fatih Güngör de Uluslararası Robot Federasyonu raporlarını baz alarak dünyadaki gelişmeleri ve dünya pazarındaki durumu değerlendirdiklerini belirterek, "2025 nisan ayında yayınlanan rapora göre, 2024 yılında dünyada 542 binin üzerinde robot satışı gerçekleştiğini görüyoruz. Bu çok büyük bir rakam açıkçası. 10 sene öncesinde buradaki satış rakamının 221 bin olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla 10 sene içerisinde pazarın kabaca 2,5 kat büyüdüğünü aslında bu rakamla görmek mümkün." dedi.

Güngör, Çin, Almanya, ABD, Güney Kore ve Japonya'nın, bu sektörün başında yer alan ülkeler olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin konumu burada önemli. Türkiye aslında bakarsanız dünya yatırımlarının üzerinde yatırım yapan bir ülke. Özellikle son dönemde, Kovid-19 sonrası yapılan otomotiv yatırımları ile beraber Türkiye pazarı dünya pazarının üzerinde büyüyen bir pazar olarak karşımıza çıkıyor. 2024 rakamlarına baktığımız zaman Türkiye'de 3 bin 551 robot satıldığını görüyoruz. Bu rakamla birlikte de Türkiye dünyanın en büyük 14'üncü pazarı konumunda."

Son dönemde yapılan teknolojik gelişmelerin ve yapay zekanın buraya entegre olmasının da diğer teknolojik gelişmelerle "karanlık fabrika" kavramını çoğaltacağına işaret eden Güngör, bunun şu an gelişme aşamasında olduğunu, bazı proseslerin bugünden hazırlanması gerektiğini, Türk sanayisinin bu ödevleri çıkarıp yatırım başlatmasının önemli olacağını kaydetti.

Güngör, "Globaldeki diğer oyuncularla üretim tesislerimiz rekabet etmek istiyorsa 'evet' robotik otomasyona geçmek bir zorunluluk. Bu anlamda ciddi bir şekilde Türkiye'de yatırım yapan firmalar var. Bu firmaları 'vizyoner' kabul edip onları izlemek lazım." diye konuştu.

Robot endüstrisi birim zamanda kaliteli ve hızlı üretim için kullanılıyor

Altınay Teknoloji Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay ise 1990'lı yıllardan bugüne robotların en önemli kullanım alanının birim zamanda kaliteli, hızlı üretim yapabilme yeteneğine sahip olan esnek hatlarda kullanılmaya başlandığını belirtti.

Hakan Altınay, şunları kaydetti:

"Dünyada 1990'lı yıllarda yaklaşık yılda 20 bin üretilip satılırken, bugün yaklaşık 600 bin robota yakın sanayi robotu üretiliyor. O yüzden de yaklaşık 350 bine yakın hizmet robotu, 600 bine yakın da doğrudan endüstride kullanılan sanayi robotu üretiliyor. 1990 ve 2020'li yıllar arasındaki bu hızlı gelişimin en büyük özelliği ise endüstrinin ihtiyacı olan üretim alanlarında daha esnek üretim yapabilme yeteneğine sahip olmak."

Yerlilik ve millilik oranına her altyapıda ihtiyaç olduğunu bildiren Altınay, "Savunma sanayisinde bugün Türkiye'nin sahip olduğu başarıyı zaten görüyoruz. Robotlaşma zaten bunun bir parçası. Türkiye birçok otonom sistem geliştiriyor." dedi.

Kaynak: AA