Konya (AA)

Rusya'da dünyaya gelen 33 yaşındaki Dobromyslov, üflemeli çalgılar üzerine eğitim alıp kendini müzisyenliğe adadı.

Farklı müzik kültürlerinin yanında Hindistan müziğini ve doğu ezgilerini araştıran Dobromyslov, müzik hayatını bir süre Hint flütü çalarak sürdürdü.

Türk müziği ve sufi kültürüyle ilgilenen hocasının tavsiyesiyle Konya'ya gelen Dobromyslov, Mevlana müzesini ve kenti gezdikten sonra ney dinleyip sema programı izleyince Türkiye'de kalmaya karar verdi.

Türkçe öğrenip üniversite sınavına katılan Dobromyslov, yeteneğiyle konservatuvara yerleşerek ney ve tasavvuf müziği eğitimi almaya başladı.

"Ney üflerken kendimi çok iyi hissediyorum"

İkinci sınıf öğrencisi Dobromyslov, AA muhabirine, kentin sakinliğinin ve ney üflemenin kendisine huzur verdiğini söyledi.

Başka üflemeli çalgılara aşina olduğu için kolay olacağını düşündüğünü belirten Dobromyslov, beklediği gibi olmadığını, ney üflemeyi öğrenirken çok zorlandığını dile getirdi.

Dobromyslov, ney sesine karşı çok özel hisleri olduğunu dile getirerek, "Duygularımı söylemekte zorlanıyorum. Bu enstrümanı çok seviyorum. Önce Hint flütü çalıyordum. Onu da seviyordum ama neyin sesi çok farklı. Çok daha zengin ve frekansı muhteşem. Hem çok pes hem de çok tiz sesler var. Ney üflerken kendimi çok iyi hissediyorum. Her gün ona zaman ayırıyorum." ifadelerini kullandı.

"Çok özel bir enstrüman"

Türkiye'nin müzik kültürü olarak birçok ülkeden çok daha ileri seviyede olduğunu, farklı kültürleri bir arada barındırdığını anlatan Dobromyslov, şöyle konuştu:

"Ney, diğer enstrümanlara benzemeyen çok özel bir enstrüman. Çoğu enstrüman benzer seslere sahip ama neyin sesi çok özel çünkü her kamış farklı. Bu yüzden her neyin sesi de farklı. Sistemi de klasik değil. Çok iyi kulağınızın olması, Türk müziğinden çok iyi anlamanız lazım. Ney, en zengin üflemeli çalgı sesini veriyor, kelimelerin anlatamadığı hisleri veriyor, ruhumu dinlendiriyor. Duygusal olarak doğru hissediyorum. Mevlana'yı çok seviyorum. Onun sayesinde ney Türk müziğinde çok önemli oldu."

Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nı bu yıl yaklaşık 60 bin kişi ziyaret etti
Van Gölü'ndeki Akdamar Adası'nı bu yıl yaklaşık 60 bin kişi ziyaret etti
İçeriği Görüntüle

Dobromyslov, zenginliklerinden dolayı Konya'yı çok sevdiğini vurgulayarak, "Arkadaşlarımla Mevlana Müzesi'ne ve sema törenlerine gidiyoruz. Şebiarus var. Ney dinlemek için en iyi yerler. Arkadaşlarım da Konya'ya geliyor. Sufi ve sema kültürünü anlamaya çalışıyorlar. Ayrıca, tarihi bir şehir. Buranın eski kültürlerle bağı var. Osmanlı, Selçuklu, Roma ve neolitik kültürlerin hepsi bir arada. Burada her şey var." diye konuştu.

Kaynak: AA