Avustralya kökenli olan Camponotus consobrinus, yani halk arasında yaygın adıyla şeker karıncası, tatlı gıdalara olan ilgisiyle bilinir. İnsanlarla iç içe yaşamayı başaran bu karınca türü, diğer saldırgan türlerin aksine barışçıl doğasıyla dikkat çeker.
Adını, özellikle şekerli gıdalara duyduğu yoğun ilgiden alan bu tür, kamp alanlarında, mutfaklarda ve piknik yerlerinde sıkça karşımıza çıkar. Beslenme ihtiyaçlarının büyük bölümünü nektar, reçine, meyve suları ve insan yapımı şekerli gıdalardan karşılarlar.
Fiziksel olarak orta büyüklükte olan şeker karıncaları, siyah ve gri renkli vücutları, büyük gözleri ve uzun bacakları ile tanınır. Gece aktif olan bu karıncalar, genellikle koloniler halinde hareket eder ve özellikle yaz aylarında faaliyetleri artar.
İnsan sağlığı açısından zararsız olmaları, onları diğer karınca türlerinden ayırır. Sokmazlar ve zehirli değillerdir. Ancak ev ortamlarında yiyeceklere ulaşmaları hijyen açısından istenmeyen bir durum olabilir. Bu nedenle onların yaşam alanlarına saygı göstererek, tatlı gıdaların açıkta bırakılmaması önerilir.
Ekolojik açıdan ise bu tür, doğada önemli bir rol oynar. Bitkilerin döllenmesine katkıda bulunur, böcek artıklarıyla beslenerek çevrenin temizlenmesine yardımcı olur. Bu yönüyle şeker karıncaları, hem zararsız hem de ekosisteme katkı sunan canlılar olarak tanımlanabilir.
Şeker karıncası, adı gibi sevimli yapısı ve insanlara olan ilgisiyle doğanın en sempatik canlıları arasında yerini alır.