Selvi ağacı (Cupressus sempervirens), özellikle Akdeniz ikliminde yetişen, uzun, ince gövdesiyle gökyüzüne uzanan yapısıyla tanınan bir ağaç türüdür. Yüzyıllardır hem doğayla hem de insanlık tarihiyle iç içe var olmuştur. Sert yapısı, yıl boyunca dökülmeyen iğne yaprakları ve uzun ömrüyle bilinen selvi ağacı, birçok medeniyetin hafızasında kendine sembolik bir yer edinmiştir.
Selvi, Anadolu kültüründe özellikle ölüm ve sonsuzlukla ilişkilendirilmiştir. Mezarlıklarda sıkça görülmesinin sebebi de budur. Eski Türkler ve İslam inancı doğrultusunda, bu ağaç; insanın ebedi âleme geçişini temsil eder. Göğe doğru dimdik yükselen yapısı nedeniyle, ruhun yukarıya çıkışını simgelediği düşünülür.
Ancak selvi sadece sembolizmle sınırlı kalmaz. Dayanıklı gövdesi, mimaride ve mobilyacılıkta kullanılırken, doğal yağları antiseptik özellikler taşır. Ayrıca toprak erozyonunu önleme konusunda da etkili bir ağaç türüdür. Kent peyzajlarında rüzgar kırıcı olarak tercih edilen selvi, dar alanlara kolayca uyum sağlamasıyla da öne çıkar.
Selvi ağacı, hem doğayla hem de insan kültürüyle kurduğu derin ilişki sayesinde, yalnızca bir bitki değil; adeta zamana direnen bir sessizlik sembolü, bir hafıza taşıyıcısıdır. Gölgesinde suskunluk, gövdesinde tarih ve her bir dalında derin bir anlam taşır. Bu nedenle selvi, sadece mezarlıklarda değil; kalplerde de yer edinmiş bir ağaç olarak yaşamaya devam etmektedir.
