Biyolojik çeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olan Türkiye, son yıllarda istilacı yabancı türlerin artan baskısıyla karşı karşıya. Bilim insanlarının ve ilgili kurumların verilerine göre, Türkiye genelinde 177 istilacı tür tespit edilmiş durumda. Bu türler; kara, tatlı su ve deniz ekosistemlerinde hızla yayılıyor, yerli türleri baskılıyor ve ekolojik dengeyi bozuyor.

Uzmanlar, istilacı türlerin yalnızca doğa için değil, tarım, balıkçılık ve ekonomi için de ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.

İstilacı Tür Nedir? Neden Tehlikelidir?

İstilacı türler, doğal yaşam alanları dışında bir bölgeye insan faaliyetleri yoluyla taşınan ve bulundukları ekosistemde hızla çoğalarak yerli türleri baskılayan canlılar olarak tanımlanıyor. Bu türler:

  • Yerli türlerin yaşam alanlarını daraltıyor,

  • Besin zincirini bozuyor,

  • Tarımsal verimi düşürüyor,

  • Hastalık ve zararlıları yayabiliyor.

Ekoloji uzmanları, istilacı türlerin kontrol altına alınmasının çoğu zaman çok zor ve maliyetli olduğunu vurguluyor.

Türkiye’de En Çok Görülen İstilacı Türler

Türkiye’deki istilacı türler kara, deniz ve iç sularda farklı şekillerde etkili oluyor.

Karasal Türler

  • Ailanthus altissima (Kokar ağaç): Yerli bitkilerin gelişimini engelliyor.

  • Kahverengi kokarca: Fındık ve meyve üretiminde büyük kayıplara yol açıyor.

Tatlı Su Türleri

  • Gambusia (sivrisinek balığı): Yerli balık türlerini tehdit ediyor.

  • Kırmızı yanaklı su kaplumbağası: Yerli kaplumbağa türlerinin yaşam alanlarını daraltıyor.

Denizel Türler

  • Aslan balığı: Akdeniz’de hızla yayılıyor, balık popülasyonlarını azaltıyor.

  • Balon balığı: Zehirli yapısı ve ağlara verdiği zarar nedeniyle balıkçılığı tehdit ediyor.

İstilacı Türler Nasıl Yayılıyor?

Uzmanlara göre istilacı türlerin yayılmasında birkaç temel faktör öne çıkıyor:

Bu faktörler, özellikle Akdeniz Havzası’nı istilacı türler açısından daha kırılgan hale getiriyor.

Ekonomik ve Ekolojik Kayıplar Artıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre istilacı türler nedeniyle her yıl milyonlarca liralık tarımsal kayıp yaşanıyor. Balıkçılık sektöründe ise bazı istilacı türler:

  • Ağlara zarar veriyor,

  • Yerli balık stoklarını azaltıyor,

  • İnsan sağlığı açısından risk oluşturuyor.

Çevre ekonomistleri, gerekli önlemler alınmazsa bu kayıpların önümüzdeki yıllarda daha da artabileceğini belirtiyor.

Ne Yapılmalı? Çözüm Önerileri

  • Erken uyarı ve izleme sistemlerinin yaygınlaştırılması

  • Sınır ve liman kontrollerinin artırılması

  • Halkın bilinçlendirilmesi

  • Akvaryum ve süs bitkisi satışlarının denetlenmesi

  • Bilimsel araştırmalara ve yerel yönetimlere destek verilmesi

İstilacı türlerle mücadelede bireysel farkındalığın da önemli olduğu belirtiliyor.

Türkiye’de tespit edilen 177 istilacı tür, biyolojik çeşitlilik için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, istilacı türlerle mücadelenin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekiyor. Gecikmeden atılacak adımlar, Türkiye’nin doğal mirasının korunmasında belirleyici olacak.

Muhabir: BERKE SUNGUR