Sosyal medya platformları arasında öne çıkan TikTok, kısa süreli videolarla genç kuşak başta olmak üzere geniş bir kitleye ulaşıyor. Ancak uzmanlar, uygulamanın içerik üretim ve tüketim alışkanlıklarını köklü biçimde değiştirdiğini, bunun da kullanıcılar üzerinde “gerçeklik kaybı” etkisi yarattığını belirtiyor.
Gerçeklik ve Algı Sorunu
TikTok’ta hızlı tüketime uygun içerikler, kullanıcıların gerçek yaşam ile dijital dünya arasındaki sınırlarını bulanıklaştırabiliyor. Estetik filtreler, kurgu videolar ve trend odaklı içerikler, “gerçek” olan ile “gösterilen” arasındaki farkı silikleştiriyor.
Etkileşim Kültürünün Dönüşümü
Geleneksel sosyal medya platformlarında arkadaş çevresine yönelik paylaşımlar ön plandayken, TikTok’ta algoritmaların yönlendirdiği “keşfet” sayfası öne çıkıyor. Bu durum, kullanıcıların kimliklerini beğeni, yorum ve izlenme sayıları üzerinden şekillendirmesine yol açıyor.
Uzman Görüşleri
Psikologlar, TikTok’taki etkileşim kültürünün özellikle gençlerde aidiyet arayışını tetiklediğini, ancak aynı zamanda kaygı, yalnızlık ve gerçeklik algısında bozulmaya sebep olabileceğini söylüyor. Medya uzmanları ise platformun bir yandan yaratıcılığı teşvik ettiğini, diğer yandan da hızlı ve yüzeysel bir tüketim kültürü ürettiğini vurguluyor.
Çözüm Önerileri
Uzmanlara göre dijital okuryazarlık bilincinin artırılması, gençlerin sosyal medya kullanımında denge kurmasına yardımcı olabilir. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin de bu süreçte yönlendirici rol üstlenmesi önem taşıyor.