“Atasözü, atasözüdür; söylenmiştir, boşa değildir” anlayışıyla halk arasında sıkça başvurulan bu sözler, bazen bir öğüt, bazen de keskin bir gözlemin ifadesi olarak kullanılır. “Azıcık aşım, kaygısız başım” gibi sade ifadelerle kanaatkârlık öğütlenirken, “Ne ekersen, onu biçersin” sözüyle emek ve karşılık arasındaki ilişki vurgulanır.
Türk atasözleri, sade anlatımıyla derin anlamlar barındırır. Yüzyıllar boyunca halk arasında söylenmiş ve doğruluğu tecrübeyle sınanmıştır. Bu özlü sözlerden bazıları şunlardır:
• Azıcık aşım, kaygısız başım.
• Ne ekersen, onu biçersin.
• Ayağını yorganına göre uzat.
• Dost kara günde belli olur.
• Sakla samanı, gelir zamanı.
• Taş yerinde ağırdır.
• Üzüm üzüme baka baka kararır.
• Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
• Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
• Ak akçe kara gün içindir.
Bu atasözleri, Türk halkının yaşama bakışını, deneyimlerini ve değerlerini kuşaktan kuşağa aktaran kültürel bir hazinedir. Gerek günlük konuşmalarda gerekse yazılı metinlerde sıkça kullanılarak bugün hâlâ yaşatılmaktadır.