Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Aslı Güven, Aralık 2024’ten bu yana Suriye’de kaydedilen ilerlemelere dikkat çekerek, sürecin başarıyla tamamlanabilmesi için ülkeye sağlanacak desteğin kritik önem taşıdığını belirtti.

Güven, BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) “Orta Doğu’daki Durum” başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, Suriye’deki son gelişmeleri ve Türkiye’nin bu sürece yönelik tutumunu paylaştı.

Sürekli ve çok katmanlı zorluklara rağmen Suriye hükümeti bu dönemde kayda değer ve övülmeye değer bir ilerleme kaydetti.” ifadelerini kullanan Güven, hükümetin ülkenin sosyal, kültürel ve dini geçmişini yansıtan kapsayıcı bir idari model oluşturmaya çalıştığını dile getirdi.

MHP'li Top­sakal: Karabağ Zaferi, bir milletin onur ve tarihî adalet mücadelesinin adıdır
MHP'li Top­sakal: Karabağ Zaferi, bir milletin onur ve tarihî adalet mücadelesinin adıdır
İçeriği Görüntüle

Bu çabaların sürekli teşvik ve uluslararası desteği hak ettiğini vurgulayan Güven, Suriye toplumunun tüm kesimleri arasında birlik ve dayanışmanın teşvik edilmesinin hayati olduğunun altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Alevi topluluğu temsilcileriyle yakın zamanda gerçekleştirdiği görüşmeye de değinen Güven, bu adımı uzlaşma, güven tesis edilmesi ve ulusal birliğin güçlendirilmesi açısından “memnuniyet verici ve anlamlı bir adım” olarak nitelendirdi.

Güven, BM Güvenlik Konseyinin Şam’a yaptığı ziyaret ile BM’nin Suriye ile artan temaslarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Suriye hükümetinin BM ve daha geniş uluslararası toplumla artan etkileşiminden de cesaret alıyoruz.” dedi.

SURİYE’DEKİ RİSKLERE DİKKAT ÇEKTİ

Olumlu gelişmelere rağmen ülkede devam eden risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Güven, “Tadmur yakınlarında Suriye ve Amerikan güçlerine yönelik ortak devriye sırasında gerçekleşen son saldırı, DEAŞ'ın yeniden toparlanmak ve saldırılar düzenlemek için her fırsatı değerlendirmeye devam ettiğini bir kez daha gösterdi.” değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu saldırının “trajik” bir olay olduğunu ifade eden Güven, bunun Suriye’de profesyonel ve birleşik silahlı ile güvenlik güçlerinin oluşturulması ve terörle mücadele kapasitesinin güçlendirilmesi için uluslararası desteğin hızlandırılması gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.

“İSRAİL TAMPON BÖLGEDEN ÇEKİLMELİ”

Suriye’nin istikrara kavuşması sürecinde İsrail’in tutumunu eleştiren Güven, “2025 yılı boyunca İsrail’in devam eden saldırıları ve tekrarlanan ihlalleri, Suriye hükümeti ile uluslararası toplumun ülkede güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik ortak çabalarını baltalamıştır.” dedi.

Suriye’nin güneyinde istikrarın, 1974 tarihli Kuvvetlerin Ayrılması Anlaşması’na tam uyum çerçevesinde sağlanması gerektiğini hatırlatan Güven, “Bu bağlamda, İsrail’in tampon bölgeden ve geçen yıl aralık ayından bu yana işgal ettiği bölgelerden çekilmesi çağrımızı yineliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Güven ayrıca, 2026 yılında İsrail’in kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın tesis edilebilmesi için Suriye ile yapıcı bir işbirliği süreci yürütmesi yönündeki beklentisini dile getirdi.

"Bir diğer ciddi istikrarsızlaştırıcı faktör ise PKK'nın uzantılarının Suriye'deki varlığıdır. Yıl sonuna yaklaşırken 10 Mart anlaşmasının somut ve elle tutulur sonuçlar vermesi şarttır." diyen Güven, Suriye hükümetinin ulusal toprakların tamamında etkinliğinin yeniden tesis edilmesi gerekliliğine vurgu yaparak Türkiye’nin Suriye’de istikrarı, güvenliği, uzlaşmayı ve sürdürülebilir ekonomik toparlanmayı destekleyen herkes için yapıcı bir ortak olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA