Dünya

UAD duruşmalarında Fransa "İsrail'in UNRWA'yı Filistin'de yasaklama hakkı olmadığını" vurguladı

İsrail'in, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarının hukuki sonuçlarını değerlendiren danışma görüşü duruşmalarının üçüncü gününde Fransa, İsrail'in UNRWA'nın faaliyetlerini Filistin'de yasaklama hakkı olmadığını belirtti.

LAHEY(AA)-İsrail'in UNRWA'yı yasaklamasına ilişkin UAD'de yapılan duruşmalar, Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda 5 gün boyunca sürecek.Duruşmaların üçüncü gününde sunum yapan ülkeler arasında Fransa, Macaristan ve Endonezya yer aldı.

"İsrail'in UNRWA'yı Filistin topraklarında yasaklama yetkisi yok"

Fransa adına sunum yapan Fransa Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Müdürü Diego Colas, "İsrail ile Filistin arasında uzun vadede barış ve güvenliği garanti altına alabilecek tek çözüm, iki devletli çözümdür." dedi.

İsrail’in BM üyesi ve işgalci güç olmasından doğan yükümlülüklerini ele alan Colas, bu yükümlülüklerin birbirini dışlamadığına aksine aynı anda uygulanabilen tamamlayıcı nitelikte olduğuna dikkati çekti.

Colas, İsrail’in faaliyetlerini yasakladığı UNRWA’ya karşı kendi topraklarındaki yükümlülüklerinin ile bu kuruluşa karşı işgal altındaki Filistin topraklarındaki yükümlülüklerinin birbirinden ayrı tutulması gerektiğini söyledi.

Egemenlik hakkı kapsamında İsrail'in UNRWA'nın kendi topraklarındaki faaliyetlerini engelleyebileceğine işaret eden Colas, ancak işgali altındaki Filistin topraklarında bu egemenlik yetkisinin olmadığının altını çizdi.

İsrail'in her halükarda kendi topraklarında dahi UNRWA’nın yasaklanmasını BM ile müzakere etmesi gerektiğini kaydeden Colas, "Bu yükümlülüklere uygun olarak İsrail, UNRWA'nın faaliyetlerini ülke dışına aktarma koşullarını iyi niyetle müzakere etmeli ve ajansa (ülkeden) ayrılmasına hazırlık için makul bir bildirim süresi vermeli ve son olarak personeline sorunsuz bir geçiş dönemi için gerekli ayrıcalıkları, dokunulmazlıkları ve kolaylıkları sağlamalıdır." ifadelerini kullandı.

Colas, buna karşılık İsrail’in işgal ettiği topraklardaki BM personeline karşı koruma yükümlülüklerinin devam ettiğini, Cenevre Sözleşmesi kapsamında insancıl hukuka uyma yükümlülüklerinin olduğunu ve bu yükümlülükler kapsamında İsrail’in Filistin’de sivil nüfusun hayatta kalması için gerekli malzemelerin engelsiz şekilde tedarik edilmesini sağlaması gerektiğini dile getirdi.

İsrail’in işgalci güç olarak işgal altındaki topraklara yardım yapacak kuruluşların seçiminde "takdir yetkisine" sahip olduğunu anlatan Colas, ancak bunu yaparken yerel halka yeterli yardımın sağlandığından emin olacak şekilde işgal bölgelerinin özel koşullarını göz önünde bulundurması gerektiğini savundu.

Colas, bu bağlamda UNRWA’nın işgal altındaki Filistin topraklarında yardım faaliyetlerini yürüten "ana sağlayıcı" olduğunun dikkate alınması gerektiğine dikkati çekti. Colas, sivil nüfusa insani yardım sağlayacak diğer kuruluşların sahada yeterli kapasiteye sahip olmaması dolayısıyla İsrail’in işgal altındaki topraklarda UNRWA’nın faaliyetlerini kolaylaştırma yükümlülüğü olduğunu kaydetti.

Macaristan'a göre, UAD danışma görüşü vermeyi reddetme yetkisini kullanmalı

Macaristan adına sunum yapan Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Daire Başkanı Büyükelçi Gergo Kocsis, mahkemenin kararlarının Orta Doğu’da barışın sağlanmasında "olası etkisi" nedeniyle oldukça önemli olduğunu söyledi.

Kocsis, "İsrail-Filistin çatışmasının çözümü ancak uluslararası hukuk temelinde taraflar arasında doğrudan müzakereler ve ilgili BMGK kararlarının uygulanması yoluyla elde edilebilir." diye konuştu.

Güney Afrika’nın UAD’de İsrail’e karşı açtığı soykırım davası dahil mahkemeden bazı taleplerde bulunulmasının "devam eden çatışmaya müdahale olarak" değerlendirilebileceğini savunan Kocsis, mahkemenin bu bağlamda kullanılmasının ya da siyasallaştırılmasının "gerilimi körüklediğini" ileri sürdü.

Kocsis, mahkemeye İsrail’in UNRWA faaliyetlerini engellemesine ilişkin yöneltilen ve danışma görüşü istenen sorunun "tek taraflı ve açıkça önyargılı" formüle edildiğini savundu.

UAD’nin danışma görüşü vermeyi reddetme yetkisini kullanmasını isteyen Kocsis, "İsrail-Filistin çatışmasında barışın ve uzun vadeli çözümün ancak ilgili taraflar arasında anlamlı bir diyalog sağlanmasıyla kurulabileceğine inanıyoruz. Mahkeme önündeki yargılamalar, son derece siyasallaşmış ve bölücü nitelikleri nedeniyle taraflar arasındaki gerginliği daha da tırmandırmaktadır." şeklinde konuştu.

Endonezya "her zaman Filistin halkının yanındayız" mesajı verdi

Endonezya adına sunum yapan Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono, "Endonezya, her zaman Filistin halkının yanındadır." dedi.

Sugiono, mahkemenin kararının zulüm gören Filistin halkına adalet sağlamada rehberlik edeceğine inandığını kaydederek, "İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden yasa dışı varlığı ve yarattığı zorlayıcı ortam, Filistin halkının temel hedefi olan kendi kaderini tayin haklarını dile getirmesini imkansız kılmıştır." diye konuştu.

İsrail’in UNRWA’nın varlığına ve faaliyetlerine saygı gösterme yükümlülüğü olduğunu vurgulayan Sugiono, Cenevre Sözleşmesi kapsamında da Israil’in Filistinlilere temel ihtiyaç malzemelerini sağlama, bölgeye yönelik yardımları kolaylaştırma, tıbbi hizmetlerin sürdürülmesini sağlama, "toplu cezalandırmadan" kaçınma ve sivil nüfusu zorla yerinden etmeme yükümlülüklerinin olduğunu hatırlattı.

Sugiono, ancak İsrail’in "isteğine bağlı" olmayan bu yükümlülüklerini yerine getirmede açıkça başarısız olduğunu vurguladı.

İsrail’in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamaları UAD’de

İsrail Meclisi'nin 28 Ekim 2024'te UNRWA'nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025'te Doğu Kudüs'teki UNRWA operasyonlarını sonlandırmasına ilişkin UAD danışma görüşü duruşmalarında, 39 ülkenin yanı sıra Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM de sunum yapacak.

Türkiye görüşünü 30 Nisan'da sunacak, duruşmaların tamamı ise 2 Mayıs’ta sona erecek.

Danışma görüşüne ilişkin yazılı beyanda bulunan İsrail, sözlü duruşmalarda yer almayacak.

Süreç, sözlü sunumların ardından Divan yargıçlarının danışma görüşünü hazırlamak için müzakereye başlamasıyla devam edecek.

UAD, danışma görüşlerini genellikle 4 veya 6 aylık bir süre içerisinde açıklıyor.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }