İngiltere Çocuk Komiseri Rachel de Souza tarafından hazırlanan rapor, çocukların gıda güvencesi, güvenli barınma, eğitime erişim ve ulaşım gibi en temel haklardan mahrum bırakıldığını gösterdi.
Raporda, 19. yüzyılın önemli İngiliz yazarlarından Charles Dickens'ın romanlarında tasvir edilen, çocukların sefalet içinde büyüdüğü, rutubetli ve kalabalık evlerde yaşadığı, temel ihtiyaçlardan mahrum kaldığı yaşam koşullarına atıfta bulunularak, çocukların "Dickensvari seviyelerde" yoksulluk içinde yaşadığı uyarısında bulunuldu.
Çocuklar yaşadıkları yoksulluğu artık içselleştirdi
Raporda, çocukların ısınmayan evlerde, yemek yiyebilecek alan olmadan, banyoda mahremiyet sağlanamadan ve güvenli şekilde okula ulaşamadan büyüdüğüne işaret edilerek, çocukların yaşadığı yoksulluğu artık içselleştirdiğine ve birçoğunun temel eksiklikleri sıradan bir durum gibi kabullendiğine dikkat çekildi.
Yine çocukların, ailelerinin ısınma ve gıda gibi temel ihtiyaçlara erişimde zorlandığı, kalabalık ve sağlıksız evlerde yaşadıkları, sürekli yer değiştirmek zorunda kaldıkları ve bu durumun eğitimle birlikte ruhsal sağlıklarını da olumsuz etkilediği aktarıldı. Özellikle bazı çocukların küflü, fareli evlerde yaşadıklarını, yatacak yerlerinin dar olduğunu ve okula ulaşmak için saatlerce yürüdüklerini anlatmaları raporda dikkat çeken unsur olarak yer aldı.
Gıda güvencesi ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan eşitsizlikler, devlet yardımlarına ulaşmadaki bürokratik zorluklar ve ulaşım yetersizliği de raporda öne çıkan sorunlar arasında bulunuyor.
"Çocuklar temel ihtiyaç sayılacak şeylere sahip olamamaktan bahsediyor"
De Souza, çocukların artık sadece ebeveynlerinin endişelerine tanıklık etmekle kalmayıp geçim sıkıntısını doğrudan yaşadığını ve dünyanın en zengin toplumlarından biri olan İngiltere'de hiçbir çocuğun geleceğinin maddi koşullara bağlı olmaması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Çocuklar zorluklarla ilgili üzücü hikayelerini paylaştı. Bazıları neredeyse Dickensvari bir yoksulluk içinde. Yoksulluktan soyut bir kavram olarak değil, çoğu insanın temel ihtiyaç sayacağı şeylere sahip olamamaktan bahsediyorlar. Bunlar küflenmemiş, farelerle dolu olmayan güvenli bir ev, içinde uzanabilecekleri kadar büyük bir yatak, ev ödevlerini yapabilecekleri bir yer, ısınma, banyoda mahremiyet ve yıkanabilme, arkadaşlarını misafir edebilme ve okula gitmek için saatlerce yol kat etmek zorunda olmama gibi temel şeyler."
De Souza, sadece sosyal yardımlarda değil, çocuklara temas eden tüm kamu hizmetlerinde kapsamlı reformun şart olduğunu vurgulayarak, devletin her kademesindeki liderlerin çocukların geçmişlerinden bağımsız olarak fırsatlara ulaşabilmesi için somut ve cesur adımlar atması gerektiğini ifade etti.
İngiliz hükümetine kapsamlı politika değişiklikleri önerisinde bulunan De Souza, bunlar arasında tüm çocuk yardımlarının enflasyona göre yıllık olarak artırılması, iki çocuk yardımı sınırının kaldırılması, tüm okul çağındaki çocuklara ücretsiz otobüs yolculuğu hakkı tanınması, düşük gelirli ailelerin konut ihtiyaçlarına öncelik verilmesi ve okul yemeklerinin kalitesinin artırılmasının yer aldığını bildirdi.
